Alemleri dua/din ahlak maneviyat ve doğruluk/adalet üzerine bina eden Allah’ın dini İslamın aslını gizleyerek insanları islamın ana yolundan sapıtanların faaliyeti ile insanların günah/ateşi taşımasına bağlı Ozan Tabakasının tahribatı ile gelişen küresel ısınma/iklim değişimine karşı mücadelemiz; İmam Ali(a.s)Velayet ilanı ile Allah(c.c)ın insanlar üzerinde nimeti/ilmini tamaladığı üzere varlık sebebimiz olarak devam edecektir.
-

Başvuru Sahibi:

Büyük Baba,                                                                           1 Ps 42/23s - 34

Haci BAYAZIT                                                               

Possingergasse 65, 17 / 16

1160 Wien                                                                              Wien, 30.11.2023

 

BEZIRKSGERICHT LEOPOLDSTADT                                         

Taborstraße 90 92

1020 Wien                                                                             

 

Başvuru Sahibi:

Büyük Baba,                                                                           1 Ps 42/23s - 34

Haci BAYAZIT                                                               

Possingergasse 65, 17 / 16

1160 Wien                                                                              Wien, 30.11.2023

 

BEZIRKSGERICHT LEOPOLDSTADT                                         

Taborstraße 90 92

1020 Wien                                                                             

PFLEGSCHAFTSSACHE:

Küçük Kişi

Yarber (Caber)  Bayazit

Geb. 03.07.2020

 

Konu talebi ve başvurular:

Hukuki usulsüzlüklerin düzeltlmesi; emanet/mirasçıyı sahibine iade ederek ruhsal ve bedensel sukunet ile pisikolejik rahatsızlığı giderilmesi. Çünkü, ben dahil milyonlarca insan torunum/varisin zihinsel ve fiziksel huzursuzluğunu hissediyor ve rahatsız oluyor.

 

Ben Ehl-i Beyt'in Evladıyım;

Bunun kanıtı, 2011'den sonra devletlerin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda bir anlaşma imzalamasıdır...

imzanın temeli;

Peygamberi iblis olan fetönün mesihlik bağlantılarının kesilip, şeytanın 20'ye yakın yardımcısının berteraf edilmesi ile dünyanın karanlığa sürüklenmesinin ortadan kaldırılması.

Benim, çocuklarım ve torunlarım, kaderi anne rahimde yazılan Ehl-i Beyt'in çocuklarıdır... Ve korunması ve büyümesi, üzerinde günah/negatif enerji taşımayan insanlarla mümkündür.

Eğer ki siyasi ve maddi düşünce ve beklentilerle çocuklarıma ve torunlarıma yaklaşanları Allah(c.c) bilmedikleri bir yerden ateş azabına yaklaştırıyor.

Ben, çocuklarım ve torunlarım Ehl-i Beyt'in çocuklarıyız.

Bir Ehl-i Beyt çocuğu doğunca; Türkiye'deki Nakşi İsmailağa hizbinden gelen ve Osman ile evlenen Melek Şahin, Viyana'da cinsel ilişki esnasında şeytanın zihnen alim suretinde rahme sızması ile doğum yöntemini öğretmiş; veya Nakşi Süleymancıların kuluçka yöntemiyle hazırlamaları sonucunda iki Ehl-i Beyt/İslam düşmanı doğuyor ve hazırlanıyor.

Dünyada; Gerçek Helal iyilik veya sahte Haram kötülük bu iki hal/yol üzerinden gelişir. İnsanlar, kurumlar ve rejimler iki durumdan biriyle karşı karşıyadır; Ancak tarih kötülüğün zafer kazandığını kaydetmedi.

Bu durumlar; Allah'ın evrene koyduğu ilahi kurala göre gelişir.

İnancını kaybeden kişi, kurum, rejim insani vasıflarını kaybeder; siyasi ve maddi beklentilerin tuzağına düşş olur.

Yani şeytan esir alır,

boynuna ip geçirir ve ipin ucunu fravunluk emellerine meyleden gücün eline verir; yani onu/gücüde suça ortak ediyor... Artık durumu tersine çevirmek alemlerin sahibi olan Allah'ın hakkı olmuş oluyor.

Karanlıkları aydınlatan kalemin/nurun insan üzerindeki hakkı olarak;

Orta büyüklükte bir fırınım vardı (fırıncı olarak). 28 Kasım 1994'te suçsuz olarak cezaevine girdim. Yıl 27.01.1995 Eisenstadt Hapsane‘ye vekalet almak için görüşüme gelen (MHP/Austurya Türk Federasyon Başkanı) Osman “Türkiye’de duymuşlar herkes bayram ediyor“ sen içerde hazırlanacakmışsın nasıl olacaksa, bizde bütün guruplardan çetrefelli/pislik adamları etrafımıza toparlıyoruz; yakında sana iki kitap gelecek ondan sonra bizde kesin tavır alacağız; dedi. 

(Soysuzların atası yezid'de her kabileden 30 bin kişi/it toplayıp İmam Hüseyin(a.s) üzerine göndermşti)

Gelen Kitap’ın birisi Kutup ama içeriği boş, ikinci kitap (İmam Rabbani takma isimli) Ahmed Sirhind,‘nin yazdığı, Mektupat‘ idi.

Mektupat’da yazılan mektupların birinde yazıyor; şeytanı yardımcı olan komutanın yapamayacğı yoktur‘… bir başka mektup’da yazıyor, İmamı Rabbani‘nin oğluna, hocası pazardan şüpheli yedirirmiş çocuğu yumuşatmak için.

Ben o zaman Rabbani‘nin Mektubat Kitap’ını tahrip etmişler sandım; Mektupatı kabullenmedim. Kutup, kitapının içeriği’de boş, idi‘… şeytanı yardımcı edinsem (bu mümkün değil Ehl’i Beyt evlatları kabullenmez) çocukların şüpheli yemesini kabul etsem (oda mümkün değil) şeytan yaklaşıp haram ve şüpheli yedirip itikadı bozup amelleri zayıflatıp ‘alıp‘ Tutuklu bulunduğum davadaki suçu kabullendirip mahkemeler üzerinden yardımcılarının açığa çıkmasını önleyecekti‘…

Mektupatı kabullenmeyip şeytan’da yaklaşamayınca Osman ve karısı etrafına topladığı adamları ile içerde bana dışarda Çocuklarıma eziyet etmeye başlamış‘…

vermiş olduğum mücadeleyi dışardan takip edenler’den Avukat tarih, 20. 09. 1995 Mahkemede Hakim Alfred Ellinger’e efendim Bayazit’ın dosyasını diğer insanlardan ayıralım, dedi‘…

Yani, Bayazit onları kabullenmedi onlarda Bayazit‘ın  çocukları ve ailesine eziyet ediyorlar; demek istedi.

-Bu hali gören ve dinleyen Hakim Alfret Ellinger tercüman Nermin Dürdane’ye sordu; bak kafasına önünde ışık görüyormusun, dedi; Tercüman evet dedi‘… bu arada şeytan yaklaştı üfürdü; Hakim kalbini dönderdi yüzünü buruşturdu dilinin ucu ile tüf, diye tükürdü‘…

O zaman burda kalıyor, dedi;

yani, Peygamberler zamanındaki olaylar devamlı aynı amaç için değişik usuller ile tekrarlanır;

Bayazit bunları kabullenmedi, bir daha bir “Sıffın (savaş) olayı“ tekrarlanmayacak “Kur’an ile aldatamayacaklar“ “bu defa soysuz münafıklar mahkemeler üzerinden imha edilecek“, bu sefer yardımcılarını kurtaramayacaksın -dercesine- yüzünü buruşturup kalbini dönderip tüf, diye şeytana tükürdü‘… Mahkemeler için, Davut aleyhisselamın sapan taşı gibi taşlara zemin hazırladı. Hacı Bayazıt

28 Mart 1999'da (din adamı olarak) bu kalemle tekrar çıktım.

Peygamberimiz; Yalan söyleyen bizden değildir. Ben asla yalan söylemem ve haksızlığı asla kabul etmem.

Bir kişiye yapılan yanlış bütün dünyaya yapılmış gibidir:

Talebim ve talebim bir an önce yerine getirilip torunum iade edilmeli;

Ve talep ediyorum,

Dosyanın, dini ve nesli tahrip ederek soykırıma zemin hazırlayan gerekçeler ile derhal ceza mahkemesine gönderilmesi.

Haci Bayazit

2.İklim Değişimi ile Mücadele.1

Allah(c.c)ın emri Peygamber efendimizin İmam Ali efendimizi Vasi/Velayeti ilanı ile alemlerin emniyeti islam kemale erip sağlam kulpa bağlamış;

bundan dolayı alemlerin sahibi Allah(c.c) insanlar üzerinde nimetini tamamlamış din olarak islamı seçmiştir.

Allah(c.c) alemi Ehl-i Beyt evlatları üzerinden nimetlendirir ama nimet sıra dışı insanlara isabet eder.

Nimetin sahibine, Allah(c.c)a ulaşmak için önce puthane şeyhlerini geçmek gerekir; burası teslimiyet tarikatda 40lar Hz İbrahim(a.s) meşrebi/mücadelesidir; bu aşamadan sonra Hz Musa(a.s) meşrebi/mücadelesi masumiyet 7ler vardır; yani kalbin Allah(c.c)ın iradesi altında olması; yoksa fravun gibi boğulacağını anlayınca Musanın Rabbine inandım ile kurtulunmaz; bu aşamadan sonra 3ler Ruhaniyet Hz İsa(a.s)meşrebi/mücadelesi vardır; İsa Aleyhisselam putperest bir topluluğun yanından geçerken paçalarına bulaşan -tozu- çırpıyor; değilse onların haramı/şüpheli tozu ile vucunda toksin birikir zehirlenir.

Bu üç aşama Hz Hasan efendimiz Hz Hüseyin efendimiz ve Hz Ali efendimiz meşrebi/mücadelesi ile geçilir ancak bu yol/mücadele sonu Peygamber efendimiz izine düşülüp Allah(c.c)ın hesabına olunur.

Allah(c.c) Peygamberimin başına gelen sizinde başımıza gelmeden Cennete gireceğinizmi sanıyorsunuz; Buyuruyor. Peygamber efendimiz ümmetimin alimleri Beni İsrail oğullarının Peygamberi gibi derken bu mücadele/aşamaları belirtiyor.

Bu alemde herşey ödül ve caza için islam üzerinden iki kuraldan birine uygun gelişir. Allah’ın selamı rahmeti yeni yıl vesilesi ile ödül için mücadele edenlerin üzerine olsun. Her iki Alemin manevi fikri ve zahiri/fiziki bu bilgileri eş dost tanıdıklarınıza ulaştırın olaki bir nimet isabet eder.01.01.2024 Hacı Bayazıt

2.İklim Değişimi ile Mücadele.2

Heryerden pislik akıyor; artık Ülkede lağım kanalizasyonu patlamış ABden ABDye Azarbeycandan İşgalci İsraile kadar heryer pisliğin/oğlancılığın tehdidi/kuşatması altında; artık başlarına taş yağmasının zamanı bekleniyor.

2.İklim Değişimi ile Mücadele.3

Akıl sahipleri şeytanın insanları islamdan sapıtan 20 civarında yardımcı hiziplerinde atama ve terfi ile kamu ve kamusal alanda sosyal ve siyasi yapıyı sağlayan şeytanın vekili mahrem imamlar vardır; kimdir mahrem imamlar biliyormusun?

Peygamber efendimizin vefati sonrası hemen Sakifede toplanarak Biatini bozanlardan Ömerin teşviki ile bu görevi Haşim Oğullarına verirsek bir daha bize dönmez; ama biz aramızda dolandırırız sözleşmesi ile Ebu Bekir halife şeçilir.

İmam Ali efendimizin Ebu Bekire Biat için Ömer yanına topladığı adamları ile hakkında Kevser süresi inen Hz Fatıma validemizin Vahyi-in indiği evin mahremiyetine saldırır kapıyı yakmakla tehdit eder kapının arkasında kalan Fatıma validemiz çocuğunu düşürür.

İmam Ali efendimiz Ömer ile kapışır Ömeri altına alır kafasını koparacağı an; Peygamber efendimizin ya Ali benden sonra gelen müsübete sabret Allah(c.c) ümmeti Ehl-i Beyt üzerinden hesaba çekecek hadisini hatırlar, okunan Ezanı duyuncada sakinleşir bu işi sonra gelene bırakır. 

Vahy-in indiği eve yapılan bu saldırıyı temeli Sakifede atılan batıl parelel dinin taraftarları “Emanet/İdareyi haşimilerden Beni Ümeyyenin bir oldu bitti ile almasını“ -Kutsuyor- böylece batıl parel dinin mahrem imamları menfat dağılımında taraftarının yatak odası mahremine giriyor; gece gündüz uykulu uyanık halde avret mahaline geliyor gidiyor hem kadına hem kocasına ilişiyor/çöküyor bu hale taraftarların razı olması ile deccalist sistemin mundar cenabet hiyerarşik düzenin cehennem taşları döşenmiş… ta’ki bir zamanlar Türkiye‘de Bir G.Kurmay Başkanının katılmayıp A.Dilipak’ın da iade ettiği ödül vs alıp ayağına yüz sürüp Biat etmek için kapısında sıraya girilen Nato’nun 4‘‘üncü Büyük Ordusu TSK’yi hallaç pamuğu gibi darmadağın eden mahrem imamların imamının mesihlik bağlantıları kesilip berteraf edilene kadar.

Allah’ın izni ve yardımı hakkın doğuşu ile batılın yok olması kuralına uygun; Küresel ısınma ve CoWid 19 Virüse karşı verilen mücadele zeminde dünyada ifşa ve imha olmaları sonucu dünya maneviyat ve adalet yörüngesine girdi.

Hadisi Şerifde Peygamber efendimiz Cenab-ı Allah Kızım Fatımaya yapılan eziyet ile kazaplanır; diyor. Hacı Bayazıt 01.01.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.4

Alemlerin emniyeti islamın ana üssü İran İslam İnkılabı Lideri İmam Seyyid Ali Hamanei, İslam İnkılabı Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi nazarında alemdeki bütün Hüseyni meşrep/direniş cephesinine taziyelerimi sunarım.

Bismillahir Rahmanir Rahim

Allah(c.c)ın selamı rahmeti alemlerin emniyeti islamın beli ve omurgası ‘maneviyatın‘ merhamet ve marifet kaynağı Hüseyni meşrep/direniş cephesi ile masum ve mazlumların üzerine olsun.

Allah(c.c) alemleri Kur-an’ı Azim‘deki hükümlerine boyun eğmiş düzende yaratmıştır. Bundan dolayı alemde olaylar Hak‘kın Batıl‘dan Helal‘in Haram/Şüpheli‘den ayrılması ile ödül ve ceza için islam üzerinden iki kuraldan birine uygun gelişir. Allah(c.c)ın emri Peygamber efendimizin İmam Ali efendimizi Vasi ilanı ile alemlerin emniyeti islam kemal erip sağlam kulpa bağlanmış alemlerin sahibi Allah(c.c) insanlar üzerinde nimetini İmam Ali(a.s) velayet ilanı ile tamamlamış din olarak islamı seçmiştir.

Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Şehit Kasım Süleymani ve Irak Haşdi Şabi Teşkilatı Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi Mühendis’in şehadet yıldönümünde, bu iki şehidin şehadet yıldönümü ve aynı zamanda Kirman’daki terör saldırısında İranlı vatandaşların şehit olması nedeniyle taziyelerimi sunar Kirman şehitlerinin de Şehit Süleymani’nin şehit olduğu Mehdeviyet yolunda kişi sevdiği ile birliktedir Hadisi Şerif uyarınca şehadete ulaştıklarını bidirir şehit ailelerine ve yakınlarına başsağlığı dilerim.

Hamas’ın siyasi ofisi başkan yardımcısı Salih el-Aruri ve arkadaşlarının şehadetine de taziye ve başsağlığı dileklerimi sunarım.

Ayrıca Kevser Süresi ile müjdelenen Hz. Fatıma’nın (s.a) validemizin doğum gününü kutlayarak, Seyyid Razi Musevi'nin Siyonist rejimin Şam'daki hava saldırısında şehit olması nedeniyle taziye ve tebriklerimi sunarım.

Hacı Bayazıt                                               Wien, 06.01.2024

www.islamdairesi.com

haci.bayazit@chello.at

E-Posta mektubu
Mektubunuz başarıyla alındı
Mektup kayıt numarası 8444466786
 
2.İklim Değişimi ile Mücadele.5
 

VERFASSUNGSGERICHTSHOF                     VfGH-1.500/0037-1/2018

Freyung 8, A 1010 Wien                           Wien am, 17.01.2024

 

Yasal İstek Sahibi:         Haci BAYAZIT

                                      Possingergasse 65, 17 / 16

                                      1160 Wien

Yasal İstek Kapsamı: Anayas Mahkemesinin koruma ve kollama yasal hükümleri.                         

VfGH-1.500/0037-1/2018 am, 22. Juni 2018 kararın; dünyanın sosyal hazinesi yaratılış sınırlarına uyum içinde doğan çocuk/neslin korunması için; kapsamı genişletilerek yerel ve bölgesel kurumlara hatırlatılması.

Karanlıkları aydınlatan kalemin/ışığın insan üzerindeki hakkı olarak;

Orta büyüklükte bir fırınım vardı (fırıncı olarak). 28 Kasım 1994'te suçsuz olarak cezaevine girdim. Yıl 27.01.1995 Eisenstadt Hapsane‘ye vekalet almak için görüşüme gelen (MHP/Austurya Türk Federasyon Başkanı) Osman “Türkiye’de duymuşlar herkes bayram ediyor“ sen içerde hazırlanacakmışsın nasıl olacaksa, bizde bütün guruplardan çetrefelli/pislik adamları etrafımıza toparlıyoruz; yakında sana iki kitap gelecek ondan sonra bizde kesin tavır alacağız; dedi.

(Soysuzların atası yezid'de her kabileden 30 bin kişi/it toplayıp İmam Hüseyin(a.s) üzerine göndermşti)

Gelen Kitap’ın birisi Kutup ama içeriği boş, ikinci kitap (İmam Rabbani takma isimli) Ahmed Sirhind,‘nin yazdığı, Mektupat‘ idi.

Mektupat’da yazılan mektupların birinde yazıyor; şeytanı yardımcı olan komutanın yapamayacğı yoktur‘… bir başka mektup’da yazıyor, İmamı Rabbani‘nin oğluna, hocası pazardan şüpheli yedirirmiş çocuğu yumuşatmak için. Ben o zaman Rabbani‘nin Mektubat Kitap’ını tahrip etmişler sandım; Mektupatı kabullenmedim. Kutup, kitapının içeriği’de boş, idi‘… şeytanı yardımcı edinsem (bu mümkün değil Ehl’i Beyt evlatları kabullenmez) çocukların şüpheli yemesini kabul etsem (oda mümkün değil) şeytan yaklaşıp haram ve şüpheli yedirip itikadı bozup amelleri zayıflatıp ‘alıp‘ Tutuklu bulunduğum davadaki suçu kabullendirip mahkemeler üzerinden yardımcılarının açığa çıkmasını önleyecekti‘…

Mektupatı kabullenmeyip şeytan’da yaklaşamayınca Osman ve karısı etrafına topladığı adamları ile içerde bana dışarda Çocuklarıma eziyet etmeye başlamış‘…

vermiş olduğum mücadeleyi dışardan takip edenler’den Avukat tarih, 20. 09. 1995 Mahkemede Hakim Alfred Ellinger’e efendim Bayazit’ın dosyasını diğer insanlardan ayıralım, dedi‘…

Yani, Bayazit onları kabullenmedi onlarda Bayazit‘ın  çocukları ve ailesine eziyet ediyorlar; demek istedi.

-Bu hali gören ve dinleyen Hakim Alfret Ellinger tercüman Nermin Dürdane’ye sordu; bak kafasına önünde ışık görüyormusun, dedi; Tercüman evet dedi‘… bu arada şeytan yaklaştı üfürdü; Hakim kalbini dönderdi yüzünü buruşturdu dilinin ucu ile tüf, diye tükürdü‘… O zaman burda kalıyor, dedi;

yani, Peygamberler zamanındaki olaylar devamlı aynı amaç için değişik usuller ile tekrarlanır;

Bayazit bunları kabullenmedi, bir daha bir “Sıffın (savaş) olayı“ tekrarlanmayacak “Kur’an ile aldatamayacaklar“ “bu defa soysuz münafıklar mahkemeler üzerinden imha edilecek“, bu sefer yardımcılarını kurtaramayacaksın -dercesine- yüzünü buruşturup kalbini dönderip tüf, diye şeytana tükürdü‘… Mahkemeler için, Davut aleyhisselamın sapan taşı gibi taşlara zemin hazırladı.

28 Mart 1999'da (din adamı olarak) bu kalemle tekrar dışarı çıktı.

Peygamber efendimiz buyurmuşturki; yalan söyleyen bizden değildir. Ben asla yalan söylemem, ben asla haksızlığı kabul etmem. Bir kişiye yapılan haksızlık bütün aleme yapılmış gibi olur.

Sonuç ve İstek: Bitişik belgelerde görüldüğü üzere yıllardır Türkiye uzantılı küresel sosyal ve iktisadi bir dava ile mücadele ediyorum; çocuklarım ve torunlarım bu davanın göbeğinde doğdu mağdur oldu‘… halen mağdur oluyor.

Davacı olduğum Türkiye uzantılı davanın uzatılması;

AB’den ABD’ye Azerbaycan’dan işgalci İsraile kadar dünyanın sosyal hazinesi çocuklar/nesli kaygan bir zemine sürüklemesiyle birlikte, patlayan kanalizasyon pisliğinin tehtidi altında bıraktı.

Anayasa Mahkemesinden gerekli yasal düzenlemeleri yapmasını talep ediyorum.

Haci BAYAZIT

2 Ek(ler) Belgeler                                                  Tarihi ile

VfGH-1.500/0037-1/2018                            am, 22. Jun 2018

Vereinte Nationen                                      Wien, 19.09.2022  

2.İklim Değişimi ile Mücadele.6

Uluslararası Adalet Divanı: İsrail, Soykırım Suçuyla Yargılanacak

Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail aleyhine açtığı "soykırım" davasında ihtiyati tedbir talebine ilişkin kararını açıklıyor.

Uluslararası Adalet Divanı, (soykırım davasında) İsrail aleyhine ileri sürülen iddiaların 'makul seviyede' ispatladığına hükmetti.

Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika'nın 'Gazze'de soykırım davası' başvurusunu kabul etti. Yargıç Joan E. Donoghue, İsrail'e yönelik 'bazı iddiaların Soykırım Sözleşmesi hükümleri kapsamına' girdiğini ifade etti.

'İsrail 1 ay içinde rapor sunmalı' Adalet Divanı, "İsrail, 1 ay içinde masum insanların temel hizmetlere erişebildiğine dair kanıt sunmalıdır" açıklamasında bulundu. Uluslararası Adalet Divanı: İsrail devleti Gazze'de ve Gazze'ye karşı yürüttüğü askeri operasyonları derhal durdurmalı

·         Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki fiillerin işlenmesini önlemek için tüm tedbirleri alması gerektiğine hükmetti.

·         Uluslararası Adalet Divanı (soykırım davasında) Gazze’deki felaket boyutundaki insani durumun, tedbir kararı vermesini gerektirecek düzeyde “acil tehlike” teşkil ettiğine hükmetti.

·         Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi'nde yasaklanan fiillerin işlenmemesi için gerekli önlemleri alması gerektiğine hükmetti.

·         Uluslararası Adalet Divanı: İsrail, Gazze'ye insani yardım ulaştırılması için acil ve etkin adımlar atmalı.

·         Uluslararası Adalet Divanı, Gazze'de yaşanan insani trajedinin son derece farkında olduğunu ve can kayıplarından derin endişe duyduğunu bildirdi. Rasthaber 26.01.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.7

İran: Bundan Sonra İsrail’le Normalleşmek İsteyen Ülkeler Bunun Bedelini Ağır Öder

İran Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan, ‘’İsrail rejiminin yarattığı soykırım koşulları 7 Ekim öncesinden çok farklı. Böylesi bir durumda İsrail ile ilişkilerini normalleştirmek isteyen herhangi bir ülke, bunun bedelini ağır ödemek zorunda kalacaktır.’’ dedi.

İran Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan, son günlerde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Gazze toplantısına katılmak üzere gittiği New York'ta Al-Monitor'a verdiği röportajda gündemdeki konuları değerlendirdi.

Emir Abdullahiyan, savaş sonrası Gazze’ye ilişkin, ‘’Bu çok önemli bir konudur. Bu konu haftalardır zihinleri meşgul ediyor. Ancak savaş sonrası Gazze için süreçte Filistinli liderlerin de yer alması gerektiğine ve bunun desteklemesi gerektiğine inanıyoruz. Filistinli-Filistinli diyalogları oluşturulmalı ve Gazze ve Batı Şeria'nın nasıl yönetileceği konusunda bir sonuca varılmalıdır. Bize göre Filistinliler adına başkalarının karar vermesi iyi sonuçlara yol açmayacak.’’ dedi.

Tel Aviv ile Riyad arasındaki olası normalleşme ile ilgili yöneltilen soruya Emir Abdullahiyan, ‘’Bunu Suudilerle görüştük. Suudiler bize Filistin'in en büyük öncelikleri olduğunu söyledi. İki taraf arasındaki ilişkilerin normalleşmesi konusuna gelince, İsrail'in son dönemdeki eylemleri, İsrail rejimiyle ilişkilerini normalleştirmek isteyen bir ülke için durumu karmaşık ve zor bir hale getirdi.

‘’İsrail rejiminin yarattığı soykırım koşulları 7 Ekim öncesinden çok farklı. Böylesi bir durumda İsrail ile ilişkilerini normalleştirmek isteyen herhangi bir ülke, bunun bedelini ağır ödemek zorunda kalacaktır.’’ cevabını verdi.

İran’ın Kuzey Irak’taki terörle mücadele operasyonu hakkında Emir Abdullahiyan, şunları kaydetti:

‘’Irak'la iyi ilişkilere sahibiz, ama silahlı terör grupları yıllardır İran'a saldırmak için Kuzey Irak’ı kullanıyor. Bu meseleyi Bağdat hükümete ve Erbil yetkililerine defalarca ilettik, hatta uluslararası hukuk çerçevesinde meşru savunma hakkımızı kullanacağımızı da dile getirdik. Irak'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyuyoruz ve bu konuda aramızda bir güvenlik anlaşması imzalanmıştır. Biz Irak'a saldırmadık ama Kuzey Irak’taki Mossad karargâhını hedef aldık. Irak yetkilileri bunu çok iyi anlıyor. Dolayısıyla Irak'la güçlü ve ayrıcalıklı bir ilişkimiz olsa da ulusal güvenliğimiz konusunda kimseye müsamaha göstermeyiz.’’ İngiltere Dışişleri Bakanı Cameron ile yaptığı görüşmeye atıfta bulunan Emir Abdullahiyan, ''İngiliz meslektaşıma Kızıldeniz'de ve Yemen'e karşı gerilimi tırmandırmaya yönelik eylemlerinin stratejik bir hata olduğunu açık bir şekilde söyledim.'' ifadesini kullandı.

Emir Abdullahiyan, 7 Ekim 2023’te sonra ABD’nin bölge ve Gazze'deki gelişmelere ilişkin İran’a çeşitli mesajlar gönderdiğini belirterek, ABD ile mesaj alışverişi için diplomatik kanalların açık olduğunu söyledi. ABD’nin İsrail’e verdiği kaytsız şartsız desteği eleştiren Emir Abdullahiyan ‘’ABD bugün savaşı durdurursa Netanyahu savaşı sürdüremez. Dolayısıyla Netanyahu bu tutumuyla ABD’yi başka cephelere de dahil etmeye çalışıyor.

Şu anda Netanyahu'nun kendi emelleri için ABD’yi başka cephelere dahil etmeye çalıştığını görüyoruz. Bu nedenle ABD’lileri Netanyahu ve Siyonistlerin oyununa karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıyoruz, çünkü onların oyunu savaş oyunudur.’’ değelendirmesinde bulundu.

Hüseyin Emir Abdullahiyan, İran’ın Gazze savaşının bölgeye yayılmasına karşı olduğunu belirterek, ‘’Kızıldeniz ve bölgede gemicilik ve seyrüsefer güvenliğinin bizim de lehimize olduğu açıktır. Ticaretimizin ve petrolün önemli bir kısmı deniz yoluyla yapılmaktadır. Bölgesel savaştan bölge ülkeleri zarar görecek. Bu yüzden Gazze'deki savaşın durdurulması gerekiyor.’’ diye konuştu.

İranlı bakan, bölgedeki direniş gruplarının eylemlerine dair, ‘’Onlar kararlarını kendileri veriyorlar. Her birinin kendi düşünceleri var. Onlar Arap ve Müslüman. Bu nedenle Filistinli Arapları ve Müslümanları destekleyecek için tedbirler alıyorlar. Yemenliler bize seyrüsefer ve deniz ticareti güvenliğine bağlı olduklarını söylüyorlar. Ancak Filistin halkına destek vermek amacıyla,  İsrail gemisini veya İsrail limanlarına giden her gemiyi durdurmaya karar verdiler. ABD ve İngiltere (Yemen’i hedef alarak) kötü bir karar verdi.’’ yorumunu yaptı./tesnim. Rasthaber 26.01.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.8

İsrail’in Ardından Biden da Soykırımdan Yargılanacak

Joe Biden, ABD'nin İsrail rejiminin Gazze Şeridi'ne karşı sürdürdüğü soykırım savaşına yardım etmesi nedeniyle, soykırıma suç ortaklığı yapmaktan dava edilen ilk Amerikan başkanı olarak tarihe geçti.

Davanın ilk duruşması Cuma günü Kaliforniya Oakland'daki federal adliyede görüldü. New York merkezli bir hukuki savunuculuk kuruluşu olan Anayasal Haklar Merkezi (CCR) tarafından Kasım ayı ortasında açılan davada, insan hakları kurumları ve Filistinli ABD vatandaşları davacılar arasında yer aldı.

CCR, davayı Gazze'nin güneyindeki Han Yunus şehrinde bulunan Nasır Tıp Kompleksi'nde doktor olan Dr. Omar Al-Najjar'ın yanı sıra Filistinli insan hakları grupları Uluslararası Çocuklar için Savunma - Filistin ve el-Hak adına açtı. Davada ayrıca ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken da yer alıyor.

Amerika Birleşik Devletleri savaşa topyekun askeri ve siyasi destek sağlıyor. Rejimi 10 bin tondan fazla askeri teçhizatla silahlandırdı ve İsrail saldırganlığının durdurulması çağrısında bulunan tüm Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarının onaylanmasını engelledi.

Dava dilekçesinde, "Eğer bir soykırımın ortaya çıkmasını engellemeye yönelik yasal sorumluluk bir anlam ifade ediyorsa - aslında hukukun üstünlüğünün bir anlamı varsa - mahkemelerin bu temel uluslararası hukuk ilkelerini uygulama konusunda bir rol ve sorumluluğa sahip olması gerekir" ifadeleri yer alırken, "Çok daha fazla insanın hayatı tehlikede." denilerek İsrail'in soykırıma devam ettiği vurgulandı. Cuma günü, BM'nin en yüksek mahkemesi olan Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail rejimine Gazze'deki soykırımı önlemek için yetkisi dahilindeki tüm tedbirleri alması talimatını verdi/milligazete. Rasthaber 28.01.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.9

Büyük Baba                                                GZ: 1Ps 42/23s 49

Haci BAYAZIT                                                               

Possingergasse 65, 17 / 16

1160 Wien                                                  Wien, 06.02.2024

 

BEZIRKSGERICHT LEOPOLDSTADT                                         

Taborstraße 90 92

1020 Wien                                                                             

 

PFLEGSCHAFTSSACHE:

Küçük Person

Yarber(Caber) Bayazit

Geb. 03.07.2020

 

Konu: Leopolstadt Bölge Mahkemesi, Bölüm 1

KJH'nin açıklamasına 14 gün içinde yanıt verebilirsiniz. 18 Aralık 2023 tarihli başvurunuzla ilgili olarak, yapmış olduğunuz iletişim hakkı başvurunuzun‘da bir gerekçe bulamadığımızdan dolayı hemşirelik mahkemesi tarafından savcılığa veya baroya iletilemediğimizi bildirirz… Elbette savcıya gerçekleri açıklayan bir başvuru sunmakta özgürsünüz.

Dr. Judith Löwy, Richterin.

Wien, 10. Jänner 2024 tarihli kararını cevaplama ile torunumun bir an evvel ailesi/bize verilmesi ile Ruhen ve fiziken rahatsızlığımızın giderilmesi.

Sınır ötesi uzantılı ve sokırım içerikli davalar süre aşımına tağbi değildir devamlı güncelliğini muafaza eder.

1) Sınır ötesi bağlantılı ve soykırımla ilgili davalar zamanaşımına tabi değildir ve her zaman güncel kalır.

2) Aile Çocuklarım ve Torunlarımın Türkiye ile bağlantılı dava nedeni ile mağdur olduğumuz ve mağduriyetimizin devam ettiğini; ANYASA MAHKEMESİ’ne 17.Ocak.2024 tarihinde Başvuru ile bildirdim.

3) Ayrıca Pflegschaftsgerichte hatirlatmak isterim: Türkiye bağlantılı patlayan kanalizasonun pisliğinden dünya halkı bir sene öncesine kadar 35 santim maske icerisine hapis olmustu.

Eğer bir Ehl-i Beyt evladı, Çocukları-torunları ile gerekli mücadeleyi vermemiş olsa idi; milyonlarca insan solunum yolu bağlantılı kronik hasta olmuş idi.

Torunumdan ayrı kalmanın üzüntüsü ve huzursuzluna gerekli yasal tedbirlerin alınarak son verilmesini rica ediyorum.

Haci Bayazit

2.İklim Değişimi ile Mücadele.10

Guterres: Dünyamız Bir Kaos Çağına Girmiştir

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres, BM Güvenlik Konseyi'nin tarihindeki en kötü bölünmeyi yaşadığını söyledi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres Genel Kurul'da yaptığı konuşmada, BM Güvenlik Konseyi'nin jeopolitik farklılıklar nedeniyle kilitlendiğini ve Güvenlik Konseyi'ndeki mevcut bölünmenin tarihteki en kötü bölünme olduğunu söyledi.

Guterres açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Küresel barış konularının ele alındığı ana platform olan BM Güvenlik Konseyi jeopolitik farklılıklar nedeniyle kilitlenmiş durumda. Bu Konsey'de ilk kez yaşanan bir bölünme değil. Ancak bu seferki en kötüsü. Mevcut işlevsizlik daha derin ve daha tehlikeli. Soğuk Savaş döneminde iyi işleyen mekanizmaların süper güç ilişkilerinin yönetilmesine yardımcı olduğunu söyleyen Guterres, günümüz çok kutuplu dünyasında bu tür mekanizmaların bulunmadığına inandığını belirterek, "Dünyamız bir kaos çağına girmiştir" dedi.

Guterres, "Sonuçlarını görüyoruz: tam bir cezasızlıkla birlikte tehlikeli ve öngörülemez bir kanunsuzluk. On yıllar süren nükleer silahsızlanmanın ardından devletler nükleer cephaneliklerini daha hızlı, daha gizli ve daha isabetli hale getirmek için yarışıyor. Yeni potansiyel çatışma alanları ve silahlar herhangi bir çerçevenin dışında geliştiriliyor, birbirimizi öldürmek ve insanlığın kendini yok etmesi için yeni yollar yaratılıyor" dedi. Rasthaber 07.02.2924

2.İklim Değişimi ile Mücadele.11

İmam Hamanei: Gazze Faciası Mevcut Dünya Düzeninin Devam Edemeyeceğini Gösterdi

İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei bugün İran hükümet yetkilileri ile bir araya geldi. İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei Mebes (Biset) Bayramı münasebetiyle bugün Tahran'daki İmam Humeyni (r.a) Hüseyiniyesi'nde İran hükümet yetkilileri ve çeşitli kurumların üst düzey yöneticileri ile bir araya geldi.

İmam Hamaneinin konuşmasının önemli başlıkları şöyle:

Tüm İran halkının ve tüm dünya Müslümanlarının Mebes Bayramını tebrik ediyorum. Mebes Bayramı tarihteki en büyük olayın hatırlatıcısıdır.

Tarih boyunca dünyada insanlığın başına gelen en kutlu ve en büyük olayın, Peygamberin (s.a.a) biseti olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bisette, hem dünya hem de ahiret saadeti ve mutluluğunun daimi, nihai ve kâmil reçetesi verilmiştir. Bugün bizler bisetin muhataplarıyız. Biset bizim aramızda da devam etmektedir. Yani şu an Peygamber (s.a.a) bizleri eğitmekte ve tezkiye etmektedir. Şu an muhataplar bizleriz. Bizler bisetin muhataplarıyız. Bu insanlık tarihi boyunca da olacaktır, insanlık her zaman Peygamberin (s.a.) eğitim ve tezkiyesinin muhatabı olacaktır.

Peygamber nasıl o gün insanları putlardan uzak durmaya ve putları kırmaya davet ettiyse, bugün de aynı hitap mevcuttur. İlk put kendi putumuzdur, içimizdeki puttur, nefsimizin putudur. Önce kendimizi düzeltmemiz lazım. Öncelikle toplumumuzu düzeltmemiz gerekiyor. Bu, Peygamberin (s.a.a) talebi ve İslam'ın bizden istediği görevdir. Eğer biz düzelirsek, İslam'ın düzgün bir örneğini insanlığa gösterirsek, bunun kendisi zaten bir çekiciliğe sahiptir ve insanları cezbeder.

İslam İnkılabı Biset mesajına icabet etmenin ve İmam’ın (r.a) halk tarafından davet edilmesinin bir sonucudur. Gelecekte de halkımız Allah'ın yardımı ve inayetiyle doğru yolda ilerlemeye devam edecektir. Peygamber'in (s.a.a) çağrısına icabet devam ettiği sürece, büyüme ve gelişme de devam eder ve bu sadece manevi ve uhrevi boyutla sınırlı değildir ve dünya ve ahiret hayatının en güzel örneğine ulaşılabilir. Zulüm, sapkınlık ve cehalet dolu karanlık bir ortamda bisetin yükselmesi ve o dönem dünyanın bütün büyük medeniyetlerinde sapma ve çöküş alametlerinin ortaya çıkması olağanüstü bir olaydır.

Biset programı, dar maddi çerçeve içine hapsolmuş insanın gayb ve ilahi alemle irtibat yolunu açmak ve sonra kusurları gidererek, çirkinliği, kötülüğü ve batılı ortadan kaldırarak yani tezkiye ederek onu yüceltmek ve büyütmektir. Tezkiye, bireyin ve toplumun işlerini tüm politik, ekonomik ve sosyal boyutlarda yeniden düzenlemek ve her türlü adaletsizliği ve sınıf ayrımını ortadan kaldırmak için kapsamlı bir harekettir. Tezkiye, insanın ve toplumun eğitiminin temelini oluşturur, böylece toplumu bilgi ve maneviyat açısından zenginleştirerek kişi İslam'a uygun hale getirilebilir.

Günümüz dünyasında zulüm ve adaletsizlik giderek yaygınlaşmaktadır. Bu durumdan kurtulmak ve insanların hayatlarını iyileştirmek, Peygamber'in (s.a.a) çağrısına icabet etmeye, nebevi tezkiye ve öğretilerden yararlanmaya bağlıdır. Bizim sorumluluğumuz kendimizi geliştirmek ve ülkeyi İslama göre yönetmektir.

Gazzede yaşanan olaylar bir insanlık trajedisidir. Bugün Amerika, İngiltere ve birçok Avrupa ülkesi ve onların takipçileri Siyonist rejimin cani ve kanlı ellerinin arkasındadır. Buradan mevcut dünya düzeninin geçersiz ve sürdürülemez olduğunu ve yok olacağını anlayabiliriz.

Hastanelerin bombalanması ve Gazze'de yaklaşık 30 bin kişinin öldürülmesi Batı kültürü ve medeniyetinin rezaletini göstermektedir. Bu suçların arkasında Amerika'nın parası, silahları ve siyasi yardımları vardır ve Siyonistlerin de itiraf ettiği gibi onlar ABD silahları olmadan savaşı bir gün bile sürdüremezler, dolayısıyla bu acı olayda Amerikalılar da suçludur ve sorumludur. Gazze krizinin sona ermesinin çözümünü Batı yanlısı dünya güçlerinin bu meseleden çekilmesidir. Filistinli savaşçılar, sahayı yönetebilecek kapasitededir ve bugüne kadar sahayı iyi bir şekilde yöneterek sert bir darbe almamışlardır. Hükümetlerin görevi siyasi, medya ve silah yardımını kesmek ve Siyonist rejime ürün ve mal göndermemektir. Milletlerin görevi de bu büyük görevi yerine getirmeleri için hükümetlere baskı yapmaktır.Rasthaber 08.02.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.12

Düşmanı Küçümsemeyin ve Düşmandan Korkmayın

Düşmanın var olduğunu bilmeliyiz. Düşman konusunda ihmalkar davranmamalıyız. Düşmanın oyun ve hilelerinin olduğunu bilmeliyiz. Düşmanı zayıf ve güçsüz saymamalıyız. Düşmanı zayıf aciz sayamalıyız. Düşmandan korkmamalıyız. Zaferin önemli şartlarından biri düşmanı tanımak. Onun neler yapabildiğini bilmek ama korkmamak. Eğer korakarsanız yenilirsiniz. Düşmanın tehditlerinden korkmamalıyız. Düşmanın çıkardığı arbeden korkmamalıyız. Düşmanın baskısından korkmamalıyız.

Bunlardan korkmamalılıyız.Düşmanı öfkelendiren ve üzerinde baskı kuran şeyin ne olduğuns dikkat etmeliyiz. O sizin güçlü noktanızdır; O bizim güçlü noktamızdır. Eğer biz zayıf olsaydık ve güçlü noktamız olmasaydı, düşman böyle öfkelenmezdi, böyle baskı yapmazdı böyle aciz kalmazdı, böyle hile ve oyun yapmazdı.Rasthaber 19.02.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.13

İran: Uluslararası Adalet Divanı, Filistin'in İşgaline Karşı Karar Alarak Tarihe Geçebilir

Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalarda yer alan İran, mahkemeden İsrail'in Filistin işgaline karşı karar alarak tarihe geçmesini istedi.

Hollanda'nın idari başkenti Lahey'deki Barış Sarayı'nda faaliyetlerini yürüten UAD'de İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalar sürerken, bu duruşmalarda İran adına söz alan Dışişleri Bakan Yardımcısı Rıza Necefi, BM kurumlarının da tespit ettiği üzere Gazze'deki durumun vahim olduğuna ve gün geçtikçe şartların ağırlaştığına dikkati çekti.

Divan'ın vereceği görüşün Filistinlilerin kendi kaderini tayin haklarını kullanabilmesi için çok önemli olduğunu, danışma görüşü verebilmesi için yetkisinin bulunduğunu ifade eden Necefi, “Bu mahkeme, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını destekleyen ve Filistin'in uzun süredir devam eden yasa dışı işgalinin sona erdirilmesine yardımcı olabilecek önemli bir tavsiye kararı vererek bir kez daha tarihe geçebilir” dedi.

Necefi, İsrail'i Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin hakkını engellemekle, işgal ettiği yerlerin demografik yapısını ve Kudüs'ün statüsünü değiştirmekle, Filistinlilere yönelik ayrımcı ve ırkçı uygulamalar geliştirmekle ve Filistinlilerin doğal kaynakları üzerindeki hakimiyet haklarını engellemekle suçladı.

İsrail'in Filistin'i işgalinin, bu dönemin en uzun süren işgali olduğunu vurgulayan Necefi, uluslararası hukuka göre işgal edilen yerlere kendi nüfusunu yerleştirmenin yasaklandığını hatırlattı.

Necefi, Filistin topraklarındaki yasa dışı Yahudi yerleşimlerin, Filistinlilerin yurtlarından zorla sürülerek şiddet yoluyla kurulduğunu söyledi.

İsrail'in birçok yasal düzenleme ve uygulamasının, işgal ettiği topraklarda Filistin halkına yönelik ayrımcı bir rejim kurduğunu gösterdiğine dikkati çeken Necefi, apatheidin ciddi bir suç ve uluslararası hukuka aykırı olduğunun altını çizdi.

Filistinlilerin doğal kaynakları üzerindeki egemenlik haklarının, kendi kaderlerini tayin hakkının ayrılmaz parçası olduğunu ifade eden Necefi, bu kaynakların Filistin halkı için kullanılması gerektiğini vurguladı.

Devletlerin İsrail'in bu ihlallerine destek olmama ve yardım etmeme yükümlülüklerinin bulunduğunu hatırlatan Necefi, BM kuralları gereği işgali ve hukuka aykırılıkları tanımama yükümlülüklerinin olduğuna dikkati çekti. İsrail'in Gazze saldırılarına değinen Necefi, “İsrail, günde ortalama 250 Filistinliyi öldürüyor ki bu rakam, son yıllardaki diğer bütün büyük çatışmalardaki görülen günlük ölü sayısını aşıyor” dedi. Necefi, İsrail'e destek veren ülkelerin, başta bu desteği kesmek suretiyle soykırımı önleme yükümlülüklerinin bulunduğunu ifade etti.

“BM Güvenlik Konseyinin eylemsizliğinin ya da yetersiz eyleminin, Filistin topraklarının uzun süreli işgalinin ana nedenlerinden biri olduğunu iddia ediyorum. İsrail rejimi tarafından neredeyse 80 yıldır işlenen tüm zulüm ve suçlar, bu eylemsizliğin bir sonucudur. Bugün bile Güvenlik Konseyi, belli bir daimi üyenin neden olduğu çıkmaz nedeniyle felç olmuş durumdadır" diyerek ABD'yi eleştirdi.

Necefi, şunları kaydetti:

Birleşmiş Milletlerin diğer ilgili organları da insan hakları ihlallerini izlemek, belgelemek ve faillerin adalet önüne çıkarılmasını kolaylaştırmakla yükümlüdür. Sadece bu gerçek bile Divan'ın, Güvenlik Konseyine Şart'a dayalı yükümlülüğünü hatırlatmasının ne kadar elzem olduğunun altını çizmektedir. Böyle bir yükümlülüğün toplantılar düzenleyerek ya da bazı önemli usul kararları çıkararak yerine getirilemeyeceği de açıkça belirtilmelidir. Aksine BM Şartı'nın yedinci bölümü kapsamında bağlayıcı ve kesin kararlar alınmasına ihtiyaç vardır. Bu kararların İsrail tarafından tam ve hızlı bir şekilde uygulanmasını sağlayacak bir takip mekanizması da kurulmalıdır"

BM Genel Kurulu, UAD'den görüş istemişti

BM Genel Kurulu, 30 Aralık 2022 tarihli kararında UAD'ye, Divan Statüsü'nün 65. maddesine dayanarak 1967'deki savaştan bu yana İsrail'in Filistin'deki işgalinin hukuki neticelerine ilişkin iki soru yöneltti.

BM Genel Kurulunun Divan'dan cevaplarını talep ettiği sorular şu şekilde:

1- İsrail'in, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını sürekli olarak ihlal etmesinin, işgali sürdürmesinin, 1967’den bu yana Filistin topraklarındaki yerleşim ve ilhak faaliyetlerinin, Kudüs’ün demografik yapısını, karakterini ve statüsünü değiştirmeye yönelik faaliyetlerinin ve ilgili ayrımcı mevzuat ve tedbirleri kabul etmesinin hukuki sonuçları nelerdir?

2- İsrail'in, ilk soruda belirtilen uygulamaları, işgalin hukuki statüsünü nasıl etkilemektedir ve bu durumun tüm devletler ve Birleşmiş Milletler için doğurduğu hukuki sonuçlar nelerdir? Danışma görüşü talebi, 17 Ocak 2023'te BM Genel Sekreteri tarafından UAD'ye ulaştırılırken Divan, BM üyesi devletlere ve Filistin'e danışma görüşü istenen sorular hakkında yazılı ve sözlü beyanda bulunma haklarına ilişkin bildirim yaptı.

Danışma görüşünün etkisi ne?

UAD'nin verdiği danışma görüşleri, her ne kadar bağlayıcı olmasa da birçok devlet ve kuruluş tarafından dikkate alındığı ve verilen görüşe uygun hareket edildiği belirtiliyor. Divan'ın, İsrail'in Filistin topraklarında inşa ettiği duvara dair 2004'te verdiği danışma görüşünde duvarın hukuka aykırı olduğunu tespitinin ardından birçok devlet ve şirketin, söz konusu duvarın inşasına katkı sunmaktan imtina etmesi, İsrail'e sattıkları inşaat malzemelerinin duvarın yapımında kullanılmaması şartını koyması dikkati çekiyor. UAD'nin görüşünün, işgalin uluslararası hukuka aykırılığı yönünde olması durumunda İsrail üzerindeki baskının artması ve ona açıkça destek veren ülkeleri uluslararası toplum tarafından tutumlarını gözden geçirmeye zorlamaları muhtemel. Rasthaber 22.02.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.14

Ahlaksız ABD Dışişleri Bakanı’ndan “Anne Baba” Yasağı

ABD Dışişleri Blinken'ın personeline gönderdiği notta sözde cinsiyetçi olarak değerlendirdiği ifadelerin kullanılmamasını istediği öğrenildi. Blinken'ın yasakladığı ifadeler arasında 'anne ve baba' bile bulunuyor. ABD'li yayın kuruluşu FOX News Channel'in haberine göre ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Dışişleri Bakanlığı personellerine gönderdiğini notta "cinsiyetçi" olarak nitelendirdiği kelimelerin kullanılmaması talimatı verdi.

ANNE VE BABA DEMEYİ DAHİ CİNSİYETÇİ BULDU

Haberde Blinken'ın yasakladığı ifadeler arasında şunlar geçiyor:

Manpower (Erkek gücü/ insan gücü olarak çevrilebilir)

You guys (guy erkek çocuk anlamına gelmektedir)

Ladies and gentleman (Hanımlar ve beyler)

Mother and father (Anne ve baba)

Son and daughter (oğul ve kız çocuğu)

Husband and wife (Koca ve karı)

Ayrıca Blinken'ın İngilizce'de cinsiyet belirten he ve she zamirleri yerine ze ve zir zamirlerinin kullanılmasını istediği öğrenildi.

Blinken'ın cinsiyetçi bulduğu ifadeler arasında anne ve babanın bile olması tartışma yarattı ve tepkiye neden oldu/aydınlık.Rasthaber 24.02.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.15

İmam Zamanın(a.s) askeri olmak için kendinizi hazırlayın!

İmam‘ın askeri olmak kolay bir iş değil. O büyük kurtarıcın askeri olmak…Dünyanın bütün güç ve fesat merkezlerine karşı savaşmaktır! Bugün bizim sorumluluğumuz budur! O yolu takip edin, İmam’ın zuhru için hazırlanın! İmam Seyyid Ali Hamenei @meftunehlibeyte 08.03.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.16

Büyük Baba                                                GZ: 1Ps 42/23s 54

Haci BAYAZIT                                                               

Possingergasse 65, 17 / 16

1160 Wien                                                  Wien, 04.03.2024

 

BEZIRKSGERICHT LEOPOLDSTADT                                         

Taborstraße 90 92

1020 Wien                                                                             

 

PFLEGSCHAFTSSACHE:

Küçük Person

Yarber (Cabir) Bayazit

Geb. 03.07.2020

Aşağıda belirtilen şikayetimde Leopoldstadt Bölge Mahkemesinin (20 Şubat 2024/15 Şubat 2024 tarihli) 1Ps 42/23s 54 kararına itiraz ediyorum.

 

İ T İ R A Z

Viyana Yüksek Bölge Mahkemesine

Leopoldstadt Bölge Mahkemesinde (20 Şubat 2024-15 Şubat 2024) 1Ps 42/23s - 54, karara itiraz ediyorum; Çünkü bu eylem... Ehl-i Beyt'in çocuklarını sınır ötesi bağlantılar ile alıkoymayı (miraslarını çalmayı) amaçlıyor.

Ancak, Allah'ın dini ve neslin devamı için dilediği manevi ve fiziki soy bağıyla devam eden dünyanın sosyal hazinesi olan miras, alıkonulamaz,

çalınamaz.

Bu gelişmenin sarsılmaz kanıtı; Ek 1, görüldüğü gibi 19 Eylül 2022 tarihinde,

Dünyadaki savaş ve kaos, insanların ateşe/günaha sürüklenmesi sebebiyle küresel ısınma/iklim değişikliği; pisliği dışarı attığı kanalizasyonu yoluyla hayvanlardan daha aşağı mahluk iki adamın cinsel tatmini (cinsel sapkınlık) ile; CoWid 19 gibi virüslerin üretildiği taşıyıcı/teknolojik

iletişim ile yayıldığı mutfağın gerekli mücadele ile ifşa edilerek berteraf edilmesi sonucunda; İnsanları hapseden 30 santimetrelik maskenin kaldırılması.

Viyana'da Türkiye'ye bağlı şeytanın yardımcı hizbi; 28 Ocak 2023'te yazdığım tweet'e düşman olarak "gençlik dairesini şeytani entrikalarına alet ederek" torunumu çalmaya çalıştı...

Emekli korgeneral, Erdoğan Karakuş İran'ın Türkiye'ye yönelik hain hamlesini kamuoyuna anlattı. Yeni Akit 28 Ocak 2023

Beynelmilen fitnenin maşası olan adam;

alemlerin emniyeti islamın ana üssü olan İran İslam Cumhuriyeti; Devleti çökmüş, ülkesi yağmalanmış, yüzde 100 yerli bisiklet dahi üretemeyen, ihraç ettiği kanepenin kauçuğunu ithal eden Türkiyeyimi düşman olarak görüyor? @hacibayazıt 28 Ocak 2023

Leopoldstadt Bölge Mahkemesi'nin 10 Ocak 2024 tarihli kararında 1Ps 42/23s 49; 17 Ocak 2024'te dosyayı Anayasa Mahkemesi'ne bildirdim, çünkü Türkiye'ye bağlı Wiende'deki şeytanın hizbi grubun kızımı ve annesini esaret altına alarak zayıflık ve korku ile zihinsel ve fiziksel olarak kendi amaçları doğrultusunda sürüklediğini deliller ile anladım ve isbatı mümkündür.

B A Ş V U R U

Viyana Yüksek Bölge Mahkemesine,

Kızım psikolojik saldırıya uğruyor; Çelişkili fiziksel ve sözlü ifadeleri bu duruma tanıklık ediyor; Torunum (Cabir) Yaber Bayazit, benim manevi ve maddi neslimin, ailemin ve mirasımın sahiplerinden biridir.

Ekte sunduğum belgelere göre torunumun dedesi olarak bana veya babası Mervan Ahmad'a iadesini talep ediyorum.

Haci Bayazit

2.İklim Değişimi ile Mücadele.17

Haci Bayazit                                                             Wien, 08.03.2024

Possingergasse 65, 17 / 16

1160 Wien                                                               GISA Zahl: 36813438

+43 (0) 664 750 54 444

E-Mail: haci.bayazit54@gmail.com

İnternet: www.islamdairesi.com

 

Universität Innsbruck

Institut für Islamische Theologie und Religionspädagogik

Karl-Rahner-Platz 1, Zimmernummer 218

6020 Innsbruck

 

Sehr geehrter Damen und Herren

İstenilen gerekli zorunlu İklim Değişimi ile Mücadele kapsamında faliyet alanı için,

Gereinigte Halal-Bio-Lebensmittelproduktion Zertifikiat almak için kurumunuza başvuruyorum.Veya Kurumunuz üzerinden gerekli yasal düzenleme için hukuki yola yönlendirilmeyi tapep ediyorum.

ıklama: Helal ile Bio üretimi manen fikren ve fiziken Gereinigte 3 gelişmenin uyumlu örtüşmesi  ile birbirini tamamlar.

Helal: Toprağın üzerinde yetişen canlının insanda'ki (yaratılış sırrı ve sınırını aşmadan) merhamet duygusunun korunması için yenen besin-gıda-Bio ile aslına uygun mayalanmasına bağlı gelişmesi, dünyada sosyal ve adalet düzenini sağlar.

Bio: Toprağın içinde kendi çapında "Aşk" ile dönüp gelişen çekirdeğin; insan ve canlının yaşamı için besine dönüşmesi ile aslına uygun tohumu mayalandırır yaratılış sınırlarına uyumlu dünyanın iktisadi ve üretim düzeninde gelişmeyi sağlar.

Birisi olmaz ise diğeri eksik ve istismar edilmeye açık olur... yani, insan ve canlının yaratılış sınırları içerisinde aslına uygun gelişmesi ve korunması Helal/Bio aslından sapıtılıp istismar edilir. Bu gelişmeye bağlı, "rahmet ve bereket" kalkar sosyal ve iktisadi düzen bozulur... dünyanın sosyal hazinesi dinin ve neslin güvencesi çocuklar kaygan bir zemine sürüklenir.

Helal ile Bio üretiminin manen fikren ve fiziken Gereinigte 3 uyumlu gelişmenin örtüşmesi  ile, birbirini tamamlayan deliller.

1)(Haci Bayazit 27.08.2009)  yıl 2011 Mahkemeye yansımış belgeye bağlı devletlerin İklim Değişimi ile Mücadeleye imza vermesi.

2) kalem yani benim, menen fikren ve fiziken hazırlanışım.

3) Küresel ısınmaya bağlı iklim değişimi ile CoWid 19 Virüsü hazırlayan mutfağın berteraf edilmesi sonucu, dünya halkını 30 santim maske içine hapseden maskenin kaldırılması.

Saygı ve samimietim ile

Haci Bayazit

Mit 3 Beilage                                                             Tarih

1)Haci Bayazit                                                            Wien,  27.08.2009        

2)Verfassungsgericht                                                 Wien, 17.01 2024

3)Generalsekretariat der Vereinten Nationen

United Nations Wien                                                  Wien, 19.09.2022

2.İklim Değişimi ile Mücadele.18

“Filistin Davası ve Gazze Meselesi Bir İmtihan Vesilesidir"

Bismillahirrahmanirrahim

Allah dinini koruyup kemale ulaşması için birilerini seçip onlara bir misyon yüklemiştir.

Allah dinini koruması için herkesi seçmez. Bu yolda iman edip, malını, kanını ve canını feda edecek müminleri seçer. Dilde iman edip amelde munafıkca davrananları değil. Filistin davası ve Gazze savaşı/soykırımı bir imtihan meselesidir. Zuhura doğru ilerleme sürecinin bir aşamasıdır.

Allah-u Teala zuhurun ortamını hazırlayacak müminleri direniş cephesi ekseninde toplamıştır. Çeşitli milletlerden mücahitlerle evrensel bir grup oluşmaktadır.

İlahi irade, günümüzde Velayet ekseninde Yemen, Hizbullah, Haşdi Şabi ve onlarla beraber olan halkları seçmiştir. Özellikle Yemen’in gayretli halkı bu misyonu üstlenmeye herkesten daha çok layık olduğunu göstermişdir. Allah bu yüce görevi kendini mücadeleye hazırlayan halklara  vermiştir. Başta Yemen halkı olmak üzere direniş cephesi bileşenleri diğer ülke halkları için bir semboldür. Mazlum, fakir ve mahrum yemen halkının gösterdiği fedakarlık başka ülke halkları için bir örnektir. Mücadeleden kaçmak için hiç bir ülkenin, hiç bir topluluğun ve hiç kimsenin bahanesi kalmamıştır.

Allah, liyakati olmayan topluluklara,  ülkelere görev vermez. Layık olmayanlara dinini savunacak, kemale ulaştıracak, zalimin karşısında duracak görevler vermez.

Allah-u teala bu mücahidlere, Amerika, Siyonist rejime karşı yiğitçe savaşma misyonunu yüklemiş ve gaybi yardımlarla destekelemektedir.İlahi misyonu ve vazifeyi yüklenmek için basiret ve cesaret gereklidir, sadece iman yetmez. Kızıldeniz'de ABD, İngiliz ve siyonist gemilerini vurmak cesaret ister, yürek ister, iman ister. Silahı olanlar, gücü olanlar, devleti olanlar adları müslüman da olsa cesaretleri olmadığından bir kurşun dahi sıkamıyorlar.

Bu furkan savaşında dışta kalıp peygamber zamanındaki münafıklar gibi savaşın sonucunu bekleyenler, ya güçlünün yanında yer almış ya da kim kazanırsa onun yanında yer almayı planlıyorlar. Yalancı slogan ve boş laflarla siyonistlere bağıranlar, Siyonist rejimle irtibat ve ilişkilerini devam ettirenler kaybetmiştir. Onlar zaten Allah(cc) bu misyonu onlara vermediği zaman kaybetmişlerdi. Müslümanların çoğu kaybetmiştir, zalim ve tağutların yanında durdukları için kaybetmişlerdir.

Siyonistlere yardım edenler bunun bedelini hem bu dünyada hem de ahirette ödeyeceklerdir. Herkes yaptığının bedelini ödeyecektir. Nifak, fırsatçılık ve iki yüzlülük kimsenin yanına kar kalmayacaktır.Bugün artık imtihan günüdür, safların belirlendiği gündür. İki saf vardır; Amerika, siyonist rejim, Avrupa ve yandaşlarından oluşan KÜFÜR cephesi diğer ise Allah’ın(C.C) cihad misyonunu yüklediği DİRENİŞ cephesi.

Sayının azlığı çokluğu, güç, silah, paranın kimde olduğu önemli değildir. Kime dayandığınız önemlidir. Allah‘a tevekkül eden nice küçük gruplar vardır ki büyük gruplara, güç sahiplerine galip gelmiştir.

Zuhur yaklaşmaktadır, emin olun bizim bu asrımızda gerçekleşecektir. Şimdiden safını ve tarafını belirlemeyen o zaman kaybedecektir.

Rabbim bizleri görev yüklediği direniş cephesinin yanında bulunmaya karar versin. Zuhura ortam hazırlayanlardan karar kılsın. Rasthaber 09.03.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.19

İmam Hamanei, Yeni Yılın İsmini Açıkladı

İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei,1403 Hicri Şemsi yılını “Halkın katılımıyla üretimde sıçrama“ yılı olarak adlandırdı.

İmam Hamanei, Nevruz Bayramı münasebetiyle Tahran'daki İmam Humeyni (r.a) Hüseyiniyesinde yaptığı konuşmada, Nevruz Bayramı’nı İran halkına tebrik etti.

İmam Hamanei, geçen yıl İran’da kaydedilen ilerlemelere değinerek, “Bilimsel ve teknolojik ilerlemeler, altyapı alanında üretim, halkın özellikle ‘Kudüs Günü’ ve ‘İslam Devrimi Zaferi yıldönümü’ etkinliklerine kapsamlı katılımı, seçimlerin başarılı bir şekilde yapılması ve hükümetin çeşitli ekonomik ve siyasi alanlardaki faaliyetleri bu ilerlemeler arasında yer alıyor” dedi.

İnsanların ekonomik ve geçim sorunlarını geçtiğimiz yılın acı haberler arasında yer aldığını belirten Ayetullah Hamanei, “Şehit Süleymani'nin şehadet yıldönümünde Kirman'da yaşanan terör saldırısı, Sistan ve Beluçistan’da yaşanan sel felaketi geçtiğimiz yılın diğer acı olaylarıydı. Ancak Gazze’de yaşananlar son bir yılda meydana gelen en acı olaydı” ifadesini kullandı.

Yeni yılda da İran'ın temel meselesinin ekonomik sorunlar olduğunu belirterek, "Ülkenin ‘enflasyon’, ‘istihdam’ ve ‘ulusal para biriminin değeri’ başta olmak üzere ekonomik sorunlarının çözüm yolu ‘üretim’den geçmektedir. Bu nedenle son yıllarda üretim konusuna ağırlık verilmiştir” ifadelerinde bulundu.

Yeni yılda da üretim konusuna odaklanan olacağını belirten Devrim Lideri Ayetullah Hamanei, 1403 Hicri Şemsi yılını "Halkın katılımıyla üretimde sıçrama" yılı olarak adlandırdı./mehr Rasthaber 20.03.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.20

"Eğer ölmem gerekiyorsa, hikayemi anlatmak için sen de yaşamalısın..."
Geçtiğimiz Aralık ayında İsrail güçleri tarafından şehit edilen Filistinli şair ve entelektüel Refaat Al-Areer'in sözleri İrlanda'nın Belfast şehrinin duvarlarında dolaşıyor. Mustafa Uzun x 21.03.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.21

Zuhur Asrı kitabının yazarı Allame Korani'nin,

henüz Filistin meselesi tartışılırken ve Aksa Tufanı savaşı başlamadan önce, yani yaklaşık bir yıl önce yaptığı ilginç analiz...

Sizce İsrail'in yıkımı ne zaman olacak? (1)

Allame Korani: İsrail’in yok oluşunun “ilk aşaması“ zuhurdan öncedir. Yani İran ve İsrail arasında bir savaş olacak ve İsrail bir süre sonra ateşkes isteyecek ve İran’ın taleplerini kabul edecek. Filistin topraklarında Yahudüler ve Araplar için referandum yapılacak.

Arap demokratik hükümeti kurulacak, bu hükümeti Filistinliler kuracak

ama

(insanları islamdan sapıtan şeytanın 20 civarında yardımcı hizbinin yatağı) Batı iş Sufyani’ye varıncaya kadar rahat bırakmayacaklar… (süfyani Suriye’de direniş güçlerince tarihe gömüldü batı tehlikenin farkına vardı.) @makimillan 313, 23.03.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.22

BM Genel Sekreteri’nin Açıklamaları İsrail'i Çılgına Çevirdi

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Refah Sınır Kapısı’nda yaptığı "Silahları susturmanın zamanı geldi" açıklaması İsrail'i çılgına çevirdi. Benny Gantz, "BM, Hamas'ın terör kolu haline gelmiştir" dedi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Mısır temasları kapsamında Gazze'ye yardımların gönderildiği Refah Sınır Kapısı’nı ziyaret etti.

'MÜSLÜMAN TOPLUMLARA IŞIK TUTMAK ÜZERE BİR DAYANIŞMA MİSYONU ÜSTLENDİM'

Burada BM'nin insani yardım çalışanlarıyla bir araya gelmesinin ardından açıklamalarda bulunan Guterres, "Mülteciler Yüksek Komiseri olarak görev yaptığım dönemden bu yana her yıl Ramazan ayında zor durumdaki Müslüman toplumlara ışık tutmak üzere bir dayanışma misyonu üstlendim. Bu Ramazan, Refah Sınır Kapısı’na Gazze’deki Filistinlilerin çektiği sıkıntılara, acılara ve bu sıkıntıları hafifletilmesinin önündeki engellere dikkat çekmek için geldim” dedi.

'SİLAHLARI SUSTURMANIN ZAMANI GELDİ'

Sabah saatlerinde El Ariş’te bir hastaneyi ziyaret ettiğini ve yaralı Filistinliler ve aileleriyle bir araya geldiğini belirten Guterres, “Onların hikayeleri, yaşadıkları ve katlandıkları tüm zorluklar ile Mısır’ın ve Mısır halkının cömertliği ile dayanışması karşısında son derece duygulandım. Tekrar söylüyorum: Hiçbir şey Filistin halkının toplu olarak cezalandırılmasını haklı gösteremez. Şimdi her zamankinden daha acil bir insani ateşkes zamanıdır. Silahları susturmanın zamanı geldi. Gazze’deki Filistinliler, kesintisiz bir kabusun içinde sıkışıp kaldılar. Topluluklar yok edildi. Evler yıkıldı. Bütün aileler ve nesiller yok edildi. Açlık ve kıtlık halkın peşini bırakmıyor” ifadelerini kullandı.

Ramazan’ın merhamet, kardeşlik ve barış değerlerini yayma zamanı olduğunu vurgulayan Guterres, “Gazze’deki Filistinlilerin aylardır çektiği bunca acıdan sonra İsrail bombaları hala düşerken, kurşunlar hala havada uçuşurken, toplar vurmaya devam ederken ve insani yardım hala engel üstüne engelle karşılaşırken, Ramazan’ı kutluyor olmaları korkunç bir durum. Ramazan ayında sizlerle birlikte oruç tutarken, Gazze’de pek çok insanın düzgün bir iftar yapamayacağını bilmek beni derinden üzüyor” şeklinde konuştu.

Guterres, kapının bir tarafında uzun yardım kuyruklarının diğer tarafında ise açlığın olduğuna dikkat çekerek, “Bu trajik olmaktan öte bir şey. Bu ahlaki bir rezalettir. Daha fazla saldırı her şeyi daha da kötüleştirecektir. Filistinli siviller, rehineler ve bölgedeki tüm insanlar için daha kötü. Tüm bunlar, acil bir ateşkes zamanından çok daha fazlası olduğunu gösteriyor. Tekrar söylüyorum. İsrail’in Gazze’ye insani yardım malzemelerinin tam ve sınırsız erişimine yönelik kesin bir taahhütte bulunmasının zamanı gelmiştir” dedi.

TÜM BM ÜYELERİNE ÇAĞRI

Konuşmasında Ramazan’ın merhamet ruhuna değinen Guterres, “Bu ruha uygun olarak, tüm esirlerin derhal serbest bırakılmasının zamanı gelmiştir. Ayrıca, BM’nin tüm üyelerini Gazze’deki yardım operasyonlarının bel kemiği olan UNRWA'nın hayat kurtaran çalışmalarını desteklemeye çağırıyorum. Yardım akışını kolaylaştırmak için Mısır’la birlikte çalışmaya devam etmeyi sabırsızlıkla bekliyor. Mısır’ın Gazze halkını desteklemek için gösterdiği çabayı takdirle karşılıyoruz” diye konuştu.

Gazze’deki Filistinlilerin yalnız olmadıklarını bilmelerini istediğini belirten Guterres, “Dünyanın dört bir yanındaki insanlar, hepimizin gerçek zamanlı olarak tanık olduğu dehşet karşısında öfke duyuyor. Ben dünyanın büyük kısmının, artık yeter diyenlerin ve hala insanlık onuru ile terbiyesinin küresel bir toplum olarak bizi tanımlaması gerektiğine inanların sesini iletiyorum. Bu bizim tek umudumuz” ifadelerini kullandı.

'TARİHİN DOĞRU TARAFINI SEÇELİM'

Gazze’yi hayat kurtaran yardımlarla doldurmanın zamanının geldiğini vurgulayan Guterres, “Seçim çok açık: ya yardım dalgası ya da açlık. Yardımın tarafını ve tarihin doğru tarafını seçelim. Ben pes etmeyeceğim. Hepimiz Gazze’de ve tüm dünyada ortak insanlığımızın galip gelmesi için elimizden geleni yapmaktan vazgeçmemeliyiz” şeklinde konuştu.

İSRAİL'DEN GUTERRES'E TEPKİ

Siyonist İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, Refah Sınır Kapısı'nı ziyaret eden Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'e Gazze ile ilgili açıklamaları nedeniyle tepki gösterdi.

Katz, sosyal medya platformu X'ten yaptığı paylaşımda, Guterres'in, Refah Sınır Kapısı'nın Mısır tarafını ziyareti sırasında "insani yardımları yağmalayan Hamas-DEAŞ teröristlerini, teröristlerle işbirliği yapan BM Yakın Doğu Filistinlilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nı (UNRWA) hiç bir şekilde kınamadan, tüm İsrailli esirlerin derhal, koşulsuz serbest bırakılması çağrısı yapmadan" Gazze'deki insani durum için İsrail'i suçladığını iddia etti.

'BM, ONUN LİDERLİĞİNDE TERÖRÜ BARINDIRAN YAHUDİ VE İSRAİL KARŞITI BİR YAPI HALİNE GELDİ'

Katz, Guterres'e hitaben, "BM, onun liderliğinde terörü barındıran ve cesaretlendiren Yahudi ve İsrail karşıtı bir yapı haline geldi." ifadesini kullandı.

Katz, yaptığı ikinci bir paylaşımda ABD Kongresinin (UNRWA) fonunu Mart 2025'e kadar durduran geçici bütçe tasarısının kabul edilmesinin "Guterres'in açıkça güven oyu kaybettiği anlamına geldiğini" savundu.

'BM HAMAS'IN TERÖR KOLU HALİNE GELMİŞTİR'

Katz, "Guterres'in liderliğinde çalışanlarının korkunç 7 Ekim katliamına katıldığı UNRWA, Hamas'ın bir terör kolu haline gelmiştir." suçlamasında bulundu. BM Genel Sekreteri'ne seslenmeye devam eden Katz, "Hamas'ın suçlarını kınamayı reddeden ve UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini'nin gönderilmesi çağrılarına yanıt vermeyen herkes evine dönmeli." ifadesine yer verdi.Rasthaber 24.03.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.23

Siyonist rejim İran'a saldırmak gibi bir hata yaparsa sadece,

Tel Aviv'i değil tüm İsrail'i toza çevireceğimizi, toprak yığınına çevireceğimizi kendileri biliyorlar. İmam Hamanei @SeyyidNasrullah 25.03.2024

Şaşarım Allah 'a yakınlaşmak için
Kabe'ye yönelip de Kabe'de doğana sırtını dönen ummete!
Hz İmam Ali (a,s) @fatmaninyolu 26.03.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.24

Görmez: Gazze’nin Hesabı Müslüman Liderlere Sorulacak

İşgalci İsrail Filistin topraklarında kan dökmeye devam ederken Mehmet Görmez Gazze’de katledilen masumların hesabının Müslüman ülke yöneticilerine sorulacağını söyledi.

Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez İsrail’in soykırımıyla ilgili yaptığı konuşmada zulme müdahale etmeyen Müslüman ülke yöneticilerine ders niteliğinde sözler söyledi.

Görmez konuşmasında “Gazze’de katledilen her masumun hesabı sadece İsrail’e değil, tüm Müslüman ülke yöneticilerine de sorulacak. Reel politik mazeretler hiçbir idareciyi mahşerdeki büyük hesaptan kurtaramayacak.” İfadelerini kullandı.Rasthaber 26.03.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.25

Direniş, sınırları yeryüzünün tümü olan, şer güçlerine karşı mücadele eden şereflilerin onurlu mücadelesinin yoludur.
Direniş İsrail'i yok edecek, Abd'nin burnunu yere sürtecektir.
Direnişin şerefli liderlerine, şehitlerine , yigitlerine, sevenlerine selam olsun. @segbetullhN 27.03.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.26

AİHM, iklim değişikliğinin etkileri davasında ilk kez bir ülkeyi mahkum etti:

Karar ne anlama geliyor?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) , iklim değişikliğinin etkileri şikayetiyle açılan davada ilk kez bir ülke aleyhine karar verdi.

AİHM'deki dava, 70’li yaşlardaki bir grup İsviçreli kadın tarafından açıldı.

Davacı kadınlar, kendi yaş gruplarının, iklim değişikliği kaynaklı sıcak hava dalgalarından daha fazla etkilendiğini savunuyordu.

Mahkeme İsviçre’nin karbon salımını azaltma yönündeki taahhütlerinin “son derece gerisinde” kaldığına hükmetti.

·         Bu, mahkemenin iklim değişikliği konusunda verdiği ilk karar oldu. Selin Girit BBC Dünya Servisi 31.Mart 2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.27

İklim değişikliği:

Gençler Türkiye dahil 32 ülkeye dava açtı

Claudia Duarte Agostinho, 2017'de Portekiz'i kasıp kavuran ve 100'den fazla kişinin ölümüne yol açan aşırı sıcak hava dalgasını ve yangınları hatırlarken, "Hissettiğim şey korkuydu" diyor ve ekliyor:

"Orman yangınları beni geleceğimin nasıl olacağı konusunda gerçekten endişelendirdi".24 yaşındaki Claudia, 20 yaşındaki erkek kardeşi Martim ve 11 yaşındaki kız kardeşi Mariana, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 32 ülkenin hükümetine karşı dava açan altı Portekizli genç arasında yer alıyor.

Altı gencin dava açtığı diğer ülkeleri, Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkelerin tamamı, İngiltere, Norveç, İsviçre ve Rusya oluşturuyor.

·         Gençler bu ülkeleri iklim değişikliği konusunda yeterince önlem almamakla ve sera gazı emisyonlarını, Paris Anlaşması'nın küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırma hedefine ulaşacak kadar azaltmamakla suçluyorlar. (27 Eylül 2023) Selin Girit BBC Dünya Servisi 31.Mart 2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.28

Seyyid Hasan Nasrallah: Dünyada Özgür İnsanların Fırtınası Yayılıyor

Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri, dünyanın özgür halklarının mazlum Filistin milletiyle dayanışma dalgasına değinerek, dünyadaki özgür halk fırtınasının yayıldığını vurguladı.

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın Dünya Kudüs Günü arifesinde yaptığı konuşma, "Özgürlük Fırtınası" sloganıyla düzenlenen " Kudüs Minberi " töreninde, direniş liderlerinin konuşmalarıyla başladı ve Tahran, Şam, San’a, Beyrut ve Bağdat'ta eş zamanlı olarak birçok uydu kanalında yayınlandı.

Seyyid Hasan Nasrallah konuşmasında şu ifadelerde bulundu: ‘Filistin'de, bölgede ve dünyada yaşananlar bir özgürlük fırtınasıdır ve bunun her geçen gün daha yaygın ve güçlü hale gelmesini umuyoruz.

Düşman (Siyonist rejim), Güvenlik Konseyi kararlarına, dünya ülkelerinin taleplerine, kamuoyuna ve uluslararası hukuka kulak asmıyor.

Biz, istikrarın, ayakta durmanın ve faaliyeti sürdürmenin önemini vurguladık ve zaferin kesin olduğuna, bu konunun Gazze'yi ve tüm destek ve katılımcı cepheleri ilgilendirdiğine eminiz.

Bazıları düşmana hizmet etmek için sadece kurbanların sayısına odaklanıyor ve direnişin başarılarının miktarını görmezden geliyor.

Temmuz savaşı (33 gün), Büyük İsrail projesiyle birlikte yeni Orta Doğu projesini de toprağa gömdü.

Aksa Tufanı operasyonu, İsrail rejimini uçurumun kenarına, nihai çöküşün eşiğine getirdi ve bunun işaretleri de zamanla ortaya çıkacaktır.Bu savaştan galip ve kararlı bir şekilde çıkmalı, düşmanı ve onun arkasında olan herkesi yenilgiye uğratmalı ve bu doğrultuda hareket etmeliyiz.’ Rasthaber 03.04.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.29

BM: "Gazze'de 'Bir Nesil' Kaybedildi; Ahlaki Pusulamızı Yitirdik

Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Amina Muhammed, insanlığın Gazze konusunda "ahlaki pusulasını" yitirdiğini söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı Amina Muhammed, sürdürülebilir kalkınmanın finansmanı hakkında basın toplantısı düzenledi.

Gazze konusunda neden sessiz kaldığının sorulması üzerine Muhammed, kendisinin BM Genel Sekreterine bağlı olduğunu ve Genel Sekreter Antonio Guterres'in tüm açıklamalarına katıldığını kaydetti.

Muhammed, kişisel açıklama yapma durumunda olmadığını belirterek, "Ancak benim için en büyük endişe insanlık olarak, uluslararası toplum olarak, Gazze konusunda ahlaki pusulamızı yitirdik." değerlendirmesinde bulundu.

Bu konuda acilen adım atılması gerektiğini kaydeden Muhammed, çok geç kalındığını vurguladı. Muhammed, sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde Gazze'de "bir nesil" kaybedildiğini ifade etti. Temel hakların inkar edildiği Gazze'de sadece yeniden altyapı inşasının sorunlarını çözemeyeceğini belirten Muhammed, "Burada insanlar, toplumlar ve hayatlar var." dedi. Rasthaber 10.04.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.30

Velayet Ekseninden Ayrılan Ya İktidarın Kucağına Oturur Veya Cehaletinin Bedelini Öder

Siyasi konularda analiz ve yorum yapmak siyasi ilkelerle olmalıdır. Siyasi ilkeler ve ilkeli strateji velayet eksenli olursa o siyaset haktır ve asla yenilmez. Ama dünyevi menfaat ve çıkara dayalı konjonktürel olursa bu siyaset dünya ve ahiret hüsranına sebep olur.

Alimler siyasi konularda analiz yapmadan önce velayet siyaset ilkelerini ve ilkeli strateji belirlemeyi öğrenmelidir. Politikacıların geçici, çıkarcı konuşmalarına atfen, medyanın magazin haberleriyle, avamın sokak ağzıyla siyaset ve analiz yapılmaz. Gazze ve Filistin gibi insanlığı, İslam alemini ilgilendiren önemli bir konuda belirlenecek strateji, menfaatçi, maslahatçı, durumu kurtarma, kendi dünyevi çıkarlarını tehlikeye atmama gibi amaçlar için olursa bu Velayet ekseni değildir, bu dünyaperest zihniyetin stratejisidir.

Tarih böyle örneklerle doludur. Bazıları Kadı Şüreyh derecesine ulaşmasa da Musa Eş’ari’den geri kalmıyorlar.  Musa Eş’ari‘nin de arkasında bir kitle vardı, geldiği makam onun basiret gözünü kör etmişti, işlerini İslam‘ın ve ümmetin maslahatı için yaptığını söyledi söylüyordu. Bu gibiler hem cehalette avamdan daha alt seviyeye düşüyorlar, hem de basiretsizliklerinin bedelini çok çabuk ödüyorlar.Bunun sebebi kendi görüşlerini Velayet siyasetine tercih etmeleri, velayet çizgisinden uzaklaşmaktır. Böylelerinin Velayet siyasetinden uzaklaştıkça iktidarın çekim alanına girmekten başka çaresi yoktur.

Velayet siyaset ekseninden ayrılanlar ya iktidarın kucağına oturur veya cehaletinin bedelini öder.

Unutulmaması gereken bir nokta var; bu mektebe kimse zarar veremez, diliyle, kalemiyle, yazısıyla, hutbesiyle, medyasıyla, parasıyla, silahıyla kim zarar vermek isterse kendisi helak olur. Siz bu mektebi sahipsiz mi sanıyorsunuz, bunların ağababaları onlarca defa denedi yapamadı, başaramadı, başarmayacaklar. Burada üzücü olan asıl nokta halkın aldatılması,halkın sürü yerine koyulup güdülmek istenmesidir. Halkın Velayet siyasetinden uzaklaştırılmasıdır.

Bu halk alimleri bu derecelere yüceltti, alimin değerini bildi, alimine değer verdi, bütün sorunlarda yanında yer aldı, peygamber varisi olarak gördü, saygıda kusur etmedi, sıkıntıları olduğunda yardımına koştu, alimin izzet ve onurunu korumak için elinden geleni yaptı.

Alimler Allah’ın inayet ve lütfunun gölgesinde halkın eliyle sahip oldukları konuma gelmişlerdir. Şii alimlerinin en büyük iftiharı mektebe mensup insanların alimlerinin yanında yer alması ve onları namertlere muhtaç etmemeleridir. Şimdi bu halkın değerini bilmeyip sürü yerine koymak bu halka haksızlıktır, zulümdür.  Bu gibi açıklamalar halkın kadrini bilmemektir, halkı fikri olarak sömürmektir. Halkın sırtına basıp yükselmektir.

Allah, bizleri cehaletten kurtulup basiret sahibi olan Velayet siyaset ekseninden ayrılmayanlardan karar kılsın.

Vesselamu aleykum ve Rahmetullah Rasthaber 12.04.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.31

Bill Gates açıkladı: Yapay zekanın ele geçiremeyeceği 3 meslek

Microsoft'un kurucu ortağı Bill Gates, kendi podcast yayınında yapay zekanın geleceği ve muhtemel tehditleri hakkında konuştu. Gates, yapay zeka ile iş birliği içinde olmanın öneminden bahsederken gelecekte yapay zekanın insanların elinden alamayacağınışündüğü işlerden bahsetti.

Microsoft'un kurucu ortağı Bill Gates, yapay zekanın sosyal faydaları konusunda her zaman iyimser açıklamalarda bulundu.

Ancak artık milyarder iş insanı bile yapay zekanın işini elinden alabileceğinden endişeli.
Bill Gates, OpenAI CEO'su Sam Altman ile yakın zamanda bir podcast yayını kaydetti.

İkili yapay zekanın faydaları ve tehlikeleri hakkında konuştu.

"BEN BİLE İŞİMİ KAYBEDEBİLİRİM"
Gates yapay zekanın iş alanlarına etkisi hakkında konuşurken, "Ben bile işimi kaybedebilirim" ifadelerini kullandı.
Bill Gates'in açıklamalarına göre, üniversiteye başlayacak gençler için en iyi üç kariyer planı:

alternatif enerji,

sağlık biyobilimleri

ve gelişen yapay zekanın kendisi ile bağlantılı alanlar.
Milyarder iş insanına göre bu üç alan yapay zekanın insanların elinden alamayacağı iş dalları.

YAPAY ZEKA İÇİN ÖNEMLİ SEKTÖRLER
Gates, 2024 öngörüleriyle ilgili bir paylaşımında, "Artık yapay zekanın ne tür işleri kendi başına yapabileceğini ve hangilerinde yardımcı olarak hizmet edeceğini daha iyi anlıyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
Bill Gates sağlık hizmetleri ve alternatif enerji sektöründeki işlerin yapay zekanın geleceği için en önemli ve uygulanabilir sektörler olduğunu söyledi.
NTV Tuğba Öztürk 13.04.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.32

Savaştan korkmayın Allahtan korkun.

Allah savaş yazmamışsa olmaz.

Yazmışsa o olacak.

Kim bilir, belki de Allah bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek istemektedir.

O yardım ederse bizi kim yenebilir ki!

Korkmayın ecelinizden önce ya da sonra… Abdurrahman Dilipak 14.04.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.33

Hayber füzelerinin özellikleri

Devrim Muhafızları hava ve uzay komutanına göre düşman bölgesindeki her Hayber füzesi 80 rokete dönüşüyor.
Serdar Hacızade:
Her Khorramshahr füzesi 80 hedefi hedefleme yeteneğine sahiptir. 100 füze atılırsa düşman topraklarındaki 8.000 Ali Haydar 313, 14.04.2024

El-Halil halkı İran füzelerini tekbirlerle karşıladı. Videodaki Filistinliler şunları söylüyor:
Kasım Süleymani'nin kanı için, Gazzeli çocukların kanı için… Erhan Güngör 14.04.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.34

İran Genelkurmay Başkanı: "Gerçek Vaad" Operasyonu Tam Bir Başarıydı

İran Genelkurmay Başkanı dün gece İran'ın Siyonist rejime yönelik askeri operasyonu konusunda yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Bizce bu operasyon sonlandı, devam etme niyetimiz de yok. Eğer Siyonist rejim bizim topraklarımızda veya Suriye'deki merkezlerimizde veya başka bir ülkedeki merkezlerimizde bize karşı harekete geçerse bir sonraki operasyonumuz daha büyük olacaktır." 

İran Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, operasyonla ilgili yaptığı açıklamada: "Ya Resullullah (s.a.a)" kodlu Gerçek Vaat operasyonu, dün geceden bu sabaha kadar tam bir başarı ile yürütüldü ve tüm hedeflerine ulaştı." diye belirtti.

İran Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı, yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Bu operasyonun nedeni Siyonist rejimin bizim tahammül edemeyeceğimiz kırmızı çizgileri aşması, yani Siyonist rejimin Şam'daki İran Büyükelçiliği'nin konsolosluk bölümünü ve Suriye'nin yasal daveti üzerine o ülkede terörle mücadele etmek için yasal olarak bulunan danışmanlarımızı hedef almasıydı. Bu kırmızı çizgileri rejimin mutlak destekçisi olan birkaç ülke dışında son on günde tüm dünya ülkeleri kınamıştı."

Tümgeneral Muhammed Bakıri: "Bu eylem, cevap verilmesi gereken bir şeydi ve İnkılap Rehberi de bu cezanın verilmesi gerektiğini söyledi. Bu operasyon Devrim Muhafızları ve diğer silahlı kuvvetlerin çabalarıyla gerçekleştirildi." diye belirtti.Rasthaber 14.04.2024

Allah’ın adaleti; yapan mutlaka yaptığını bulur zülmünden kurtulamaz.

Hedefe varınca düşmanın karşılıyamadığı bir füze içinden 80 füze çıkan “Kısasta Hayat Vardır” kuralı ile intikamı alan dünya savaş denklemini değiştiren masumun yüreğini ısıtan İİlahi adalete güveni pekiştiren zalimin yüreğini söken korku İlahi silah. @hacibayazit 14.04.2024

BBC eski editörü Manzarpour'un ilginç açıklamaları:
İran'ın bu birleşik saldırısı yalnızca Ortadoğu'nun denklemlerini değil, aynı zamanda dünyanın askeri denklemlerini de değiştirdi; İran'ın saldırısı karşısında İsrail ve Amerika'nın tüm savunmaları başarısız oldu; Bu. Muhyittin Kaya 14.04.2024

Ülkemizdeki müslüman posto giymiş Yahudiler değil,

ama yeryüzü halklarının % 90 bugün İran İslam Cumhuriyetinin İsrail saldırısını tebrik ediyor... "Mescidi Aksa ile birleşmiş bu görüntü sanırsın ebabil kuşları" Segbetullah Naser @SegbetullahN 14.04.2024

Sahabeler: "biz münafıkları Ali İbn Ebu Talibe yaptıkları düşmanlıktan tanırdık."
diyorlardı. Bizde bugün münafıkları Peygamber evladı Seyyid Ali Hamenei ye yaptıkları düşmanlıktan tanıyoruz. Seyyid hasan Nasrallah. Hüseyin 14.04.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.35

İran Devrim Muhafızları'nın Hedef Aldığı Nevatim Üssü Hakkında Ne Biliyoruz?

Dün gece İran tarafından hedef alınan İsrail'in güneyindeki Necef çölü bölgesindeki Nevatim hava üssü, İran'ın batı sınırına yaklaşık 1100 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Medyada yayınlanan fotoğraflarda İran'ın saldırısının bu üsse büyük zarar verdiğini gösteriyor.

Geçtiğimiz yıl İran Devrim Muhafızları Hava Kuvvetleri, İsrail'deki Nevatim Hava Üssü'nün simüle edilmiş bir örneği üzerinde füze tatbikatı gerçekleştirmişti.

Peki Nevatim Hava Üssü'nün Önemi Nedir?

Bu hava üssü İran'a 1100 km, Beerşeba şehrinin 15 km güneydoğusunda ve Negev çölünde Moşav Navatim yakınında bulunmaktadır. İşgalci ordunun en önemli hava üssü olan bu üs, İsrail Hava Kuvvetlerinin ABD'den sözleşme kapsamında satın aldığı son F-35 uçaklarının ana hangarıdır. Söz konusu üssün, yakın zamanda bu tip uçakların alabileceği şekilde modernize edilen üç pistli bir havalimanı bulunuyor. 

Bu üs aslında 103. nakliye destek filosunun, F-35 savaş uçaklarının 116. ve 140. operasyonel filolarının, 117. eğitim filosunun, 122. istihbarat casusluk filosunun, özel başbakanlık uçağının hangarının ve çok sayıda askerin karargahıdır.Rasthaber 14.04.2024

Alemde bütün olaylar islam üzerinden iki kuraldan birine uygun gelişir;

gayri İslami alem gelişen olayda doğrudan etken değildir onlar bilerek veya bilmeden iki halden birine siyasi ve maddi beklentisi ile sürüklenip taraf olur.

İran alemlerin emniyeti islamın ana üssüdür;

dünya halkının emniyeti güvenliği için, askeri sosyal ve iktisadi olarak insanları islamdan sapıtan şeytanın yardımcılarının Kıblesi ABDden üstün olması İmani zorunluluktur.

İran Füze ve Droneleri ABD İngiltere Fransa ve İsrail füze savunma sistemleri aşıp işgalci İsrailin kalbini vurduki İşgalci İsrail örümcek ağından daha zayıf Türkiye başta olmak üzere irili ufaklı Nemrutları perdeleyen kumdan kuledir.

Hüseyni meşrep/direniş cephesinin asıl hedefi dünya ile islam coğrafyasındaki halkı uyandırıp ayağa kaldırmak şeytanın yardımcısı munafık hainleri deşifre etmek zira islam/insanın arınmasına bağlı gelişme ile Küresel ısınma önlenip Ozan tabakası Allah’ın izni ile kendini yenileyecek;

aynı, yaratılış sınırlarına uyumlu vücudunun kendini tıppı yardım almadan yenilediği gibi. Haci Bayazit 14.04.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.36

Minber Adabı Ve Nebevi Misyonu!

İran İslam Devrimi bir minber harekatıdır. Minberin tüm dünya İslam kültüründe en önemli misyonu ve neticesi yirminci yüzyılda hiç beklenmedik bir zamanda İslami iktidarı halkın tamamına yakın bir kitlenin gönlünde yeşertmesiydi.

İslam Devriminin tüm siyasi aktörleri hepsi minber ehlidirler.

Ayetullah Humeyni, Ayetullah Mutaharri, Ayetullah Talegani, Beheşti, Ayetullah Hamaney, ve daha niceleri minberin hakkını veren ve adabını asla bozmayan büyük alimlerdi.

Onların her biri yine bu adabı koruyan ve yücelten yine büyük alimler tarafından yetiştirildiler. Yıllar önce bende böyle bir kişinin minberinin dibinde oturduğumu hiç unutmam. O zamanın siyasi gündeminde oluşup da minberde her bahsi geçen konu ve konuları o kadar güzel örneklerle anlatıyordu ki, her konuşmasına hayran kalmıştım ve bende bambaşka ufuklar açmış okumaya araştırmaya ve öğrenmeye yönelik müthiş bir heyecan oluşturmuştu.

Ahmet Sabri Hamedani, Valide Han minberinde çok enerjik ve güzel konuşuyor Azeri lehçesinin tüm cilvesi ile beni ve arkadaşlarımı mest ediyordu.

Konuşmasının arkasında çok güçlü duygular ve devrim ruhu vardı. Tarihe ve Kerbela’ya yönelik sözleri tiyatral ve bir hava taşıyor ve olayları adeta üç boyutlu gerçek enstantaneler gibi gözlerimizin önünde canlandırıyordu. Hiçbir kimseyi aşağılamaz, agresif ve ar niyetli soruları bile karşısındakinin mantığı içinde anlam bulacak şekilde ilmî cedel ile cevaplar verirdi. Kürsüde asla takiye yapmaz maslahatı öncelemezdi. Her gelen insan ile birebir ilişki kurar ve onun dünyasında anlam oluşturabilecek sözleri de sohbetine eklerdi. Bu yüzden Vali-de Han hiçbir Şii mescidinde olmadığı kadar Sünni gençler ile doluydu. Bu yüzden burası teşeyyü yolunun bu coğrafyadaki tek durağı oldu. Devrim önderlerinin ve büyük alim ve müçtehitlerin hitabet sanatını icra etmedeki üstün başarısını çok iyi yansıttığına şahidim ve bu mescidin eski müdavimlerinden birçoğu da şahit olmuştur.

İslam devriminin oluştuğu zamanlarda alimler minbere adım adım çıkarlardı. Mahalle mescitlerinde kılınan namazdan tutun köylerdeki ve şehirlerdeki minberlere kadar bu böyleydi. Bu adımlar insanları daha iyi tanımanın, onların sorunlarını çözmenin ve daha ölçülü kürsülere hazırlanmanın emin adımlarıydı. Şehirlerde daha çok bilgi edinmek, yavaş yavaş tanınmak ve ulusal düzeyde yeterli olabilmek için yerel ve mahalle kürsüleriyle başladılar. Ev toplantıları arasında, Nehcü'l-Belağa şerhi ve birkaç ciltlik Kur'an tefsirlerinden dersler yapar ve bu mecliste sorulara kendi ilim ve çıkarımları ile verdikleri cevaplar ile uzmanlaşırlardı.

Birkaç alim bir sohbette bir arada iseler birinin yaptığı hatayı asla yüzüne vurmaz ve ilmi ve estetik bir müdahale ile hissettirmeden düzeltirlerdi.

Bütün bunlar konuşmacıların doğruluğunu artırdı, tevazularını artırdı samimiyetlerini ikiye katladı ve tüm bunlar onları öyle bir yeteneğe ulaştırdı ki İran halkına rol model olabilecekleri bir yeteneğe ulaştılar.

Bu, meselenin sadece bir yönüydü, tamamı değil. Zamanın gereklerine göre din bilgilerini öğrenmek ve ilim hazinelerine eklemeleri minber ehlinin sürekli işlerinden biriydi. O yıllarda her hafta tanınmış bir vaizin evinde minber toplantıları yapılır o zaman için halka ne söylenip ne söylenmeyeceği tartışılır ve fikir birliğine varılırdı.

Yani, kendi aralarında hiçbir otorite tarafından dikte ettirilmeden kendi sonuçlarına ulaştılar. Elbette bazen büyük müçtehit ve alem alimler, alimlerin onurlarının ve karakterlerinin bunu böyle yapmaları gerektirdiğini tavsiye ediyorlardı ve bu da sürekli değil, ara sıra oluyordu.

Üstelik bazen durumlar tam tersi oluyor ve onlar büyüklere adabınca öğütler veriyorlardı. Her alim kendi ilim seviyesi konusunda tevazu sahibiydiler ve kendilerini yetersiz gördüklerinde ya da ilimlerine ve takvalarına saygı duydukları başka alimleri kendi kürsülerine davet ederdi. Bunu günümüzdeki adet haline gelmiş bir reverans ile kibarlık olsun diye yapmıyorlardı. İlimleri, takvaları ve tarihi bilgileri yanında edebiyat ehli idiler.

Her bir kürsü ehli minber sahibi Şiir ehli idiler. Devrim vaizleri ve minber ehli özellikle edebi ve şiirsel hazinelerden oluşan kapsamlı bir kütüphaneye sahip olan kişilerdi ve şiir ezberleme konusunda şaşırtıcı bir hafızaları vardı.

Konuşmanın arasına Hafızdan, Şirazi’den ve Fars Edebiyatının kıymetli şairlerinden beyitler, şiirler ekleyerek konuşmalarına güzellik katarlardı. Öyle ki İran Devriminin bu naif, takvalı ve ilmi seviyesi yüksek hitabetleri tekrar tekrar Tahran Radyosundan yayınlanır, gazetelerde neşredilir, kasetler ile çoğaltılarak evlerde, dükkanlarda sokaklarda dinlenirdi.

O yıllarda bir grup alimin ve devrim önderlerinin kürsüden yaptığı konuşmaların yayımlanması, onların rivayete, ilme, akla, hatta örf ve adetlere ne kadar önem verdiklerini göstermektedir. Bugün için bile hâlâ bu konuşmalar vaizlerin, kürsü konuşmalarında önemli bir kaynak olarak değerlerini korumaktadır. Bunların dışında minber ehlinin samimiyeti, inancı, imanı ve vakarının da işlerin ilerlemesinde, kitlelerin hidayetinde ve toplumda fesat ve günahın azalmasında önemli etkiye sahipti.

Hitabetlerinde olduğu gibi yaşamlarında da ilmi, irfanı, ahlakı ve samimiyeti o kadar dengeli bir şekilde birleştirdiler ki bugün bile onların bu işleri hayranlık ile anılıyorlar. Kendilerini Ehl-i Beyt'in sofrasının misafiri olarak görüp sofranın kaplarına yapıştılar ve sofra sahibinin kutsallığının korunması gerektiğini söylediler ve emeklerinin Ehl-i Beyt'in ayaklarının altına feda olacağını iyi biliyorlardı. Dolayısıyla yarım asırdan fazla kürsüye çıkan ve ulusal düzeyde vaaz veren ulemanın hiçbirinin olumsuz bir hassasiyet uyandırdığını hatırlamıyorum.

Devrime ve insanlığa katkı sağlayan ve hidayetlere vesile olan minber ehlinin hepsine Allah rahmet eylesin. Bugün kendi mektebi coğrafyamız da böyle alimlerin eksikliğini hisseder olduk. Özellikle son günlerde kürsüleri işgal etmiş, adap, usul bilmeyen, patavatsız, ölçüsüz ve zamane otoritelerine payanda olmuş ve onların ağzı ile konuşan dengesiz aba sahipleri maalesef ki gündemimizi işgal ediyorlar. Minberin adabını ve onurunu ihlal eden bu şahıslar çevrelerine topladıkları kendi gibi fanatik ve durum değerlendirmesi ve maslahat gözetemeyen kitleler tarafından destekleniyor pohpohlanıyor. Siyasi otorite bunların piyon olma özelliklerini iyi bildiklerinden ellerinde bir kukla gibi oynatıp faydalanıyor.

Sa’lebi, Fahr-u Razi ve diğer Sünni müfessirlerin rivayet ettiğine göre, Peygamber (saa) rüya aleminde Beni Ümeyye’nin maymunlar şeklinde kendi minberine çıkıp indiğini gördü,

Cebrail bunun üzerine

"Hani sana demiştik ki: "Rabbin gerçekten insanları kuşatmıştır." Sonra sana göstermiş olduğumuz rüyayı sadece insanlar için bir imtihan kıldık.

Kur’an’da lanetlenmiş olan ağacı da.

Biz onları korkutuyoruz ama bu, onlara büyük bir azgınlık vermekten başka bir şeyi artırmıyor." (İsra 60) ayetini nazil etti.

Bu rüyadaki kişilerin kimler olduğunu İmamlarımız, alim ve müçtehitler tafsilatlı bir şekilde anlatıyorlar.

Ancak biz bunları okuyup “Beni Ümeyye” deyip geçeriz fakat onların o minberlerdeki misyonu nasıl çarpıtıp değiştirdiklerini fazlaca yorumlamaz ve hep bir kavme yönelik algılarız.

Ancak buradaki kavim bu duruma zihniyetleri sebebiyle düşmüş ve öyle anılmışlardır.

Bu zihniyet sadece bu kavme özgü bir zihniyet değildir. Minberin misyonunu ihlal eden herkes için geçerlidir.

Peygamber (saa) o minberde duruşu, adabı ve ahlakı ve takvası ile tebliğ ettiği İslam’ın yüce değer ve kaidelerini gönüllere aktarıyordu.

Eğer bugün için Şii olsun Sünni olsun bu duruşu, adabı ve ahlak ve takva ile akıl ve ilmi vasfını ihlal eden kim varsa Beni Ümeyye’nin düştüğü duruma düşer ve o “habis” zihniyetin bir parçası olur.

Hiç kimse kendini ırkı ile, dahil olduğu mezhep, mektep ile ve tarafı olduğu inanç ile garantide görüp müstağni görmemelidir. Abanın ve kürsünün kibrine kapılıp bir anda kendini habis zihniyetin çukurunda pek âlâ bulabilir.

Tarih ve Kur’an anlatıları böyle hikayeler ile doludur.  Bu yüzden benzer durumda olan insanları bu mektep dışlayıp ihraç etmelidir. Yoksa mektebin ve mensuplarının konumları hiç farkında olmadan Beni Ümeyye’nin konumunu bile aşar duruma gelebilir. Kitabı yüceltmenin de ayaklar arasına fırlatmanın arasında çok ince bir çizgi vardır. Bazen mızraklara gerip yükseklere kaldırmak aslında ayak altına sermek demektir.  Maazallah…Rasthaber 15.04.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.37

Şehitlerin Kanının Karşılığı (Kısası)
Şehit Kasım Süleymani:
İmad'ın kanının karşılığı (kısası) bir füzenin atılması, bir kişinin öldürülmesi değildir. @hicab 84 Fani, 15.04.2024

İran'ın yanında durmak, insanlığın yanında durmak demektir. Seyyid Hasan Nasrallah 16.04.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.37

İmam Seyyid Hamaney h.z. “Füzelerin isabet sayısı ikincil konudur.

Esas mesele, İran milletinin ve silahlı kuvvetlerinin iradesinin uluslararası alanda kanıtlanmasıdır.“

- Artık Dünya eski dünya değildir... –

Vur kaç dönemi bitmiştir.. Vurursanız vurulursunuz ilkesi bir kez daha kanıtlamıştır..

İşgal rejimi ve müttefikleri, değil vurmayı, saldırmayı akıllarının ucundan bile geçiremedikleri bir aşamaya geçilmiştir.. –

Aksa Tufanı nasıl ki tüm dünyada vicdani bir uyanışı başlattı ise "İran tufanı" da aklani bir uyanışı başlatmıştır... - Direniş Cephesi, İslâm Ümmeti ve hür vicdanlı insanlar bu vuruşla, batıl cephesinin karşısında artık İran'ın rehberliğinde Kudüs'e giden özgürlük yürüyüşünün kendi tezlerini birkez daha ortaya koymuş ve tüm mücadele saflarını İmam Hamaney h.z'nın liderliğinde konsolide edilmesi mesajını vermiştir... Yaşasın Direniş Yaşasın İran İslâm Devrimi Yaşasın İslâm Ümmetinin kardeşliği Yaşasın Hür vicdanların cesareti.. Levent Şişman 22.04.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.38

İsrail İstihbarat Bakanı Katz, CB Erdoğan için "Erdoğan bizim için düşman görünümlü dosttur.

O bize bağırır, biz ona cevap veririz. İsrail en büyük kazanımlarını onun sayesinde edindi” demiş! Bütün Dünya anladı; Bir tek bizim şu “süperzeka” AKP’liler çakamadı hala olayı..

Allah(c.c)alemi Ehl-i Beyt evlatları üzerimizen nimetlendirir ama nimet sıradışı insanlara isabet eder.

1 Ehl-i Beyt evladı doğunca Nakş/İsmail ağa kadınlarının cinsel ilişkişi anında cismen kocası zihnen şeytan/alimi ile olması şeytanın ana rahmine sızması ile veya süleymancılardan 2 yumurta alınır 1’ini müslümanın 1’ini yahudünün altına bırakılır; kuluçkulam ile Müslüman islam/Ehl-i Beyt düşmanı siyasal İslamcı yahüdü islam düşmanı siyonist olur; islamın en büyük düşmanı siyasal islamcı kendini ikiz kardeşi siyonist yahudü ile perdeler. Dünyada ödül ve ceza için hak/iyi batıl/kötü mücadelesi böyle başlar insanlar bilerek veya bilmeden birine taraf olur. Haci Bayazit 22.04.2024

Sona Yaklaşırken
Amerika’da yayımlanan ekonomi dergisi FORBES’teki makalede, Tayyip Erdoğan için yazılanlar;
Sahte yargılamalar ile başsız bıraktığı Türk Ordusunu Suriye ile meşgul etti. Erdoğan’ın Türkiye’yi sürüklediği Suriye bataklığı, Erdoğan için tam bir çıkmaz yol…Bir Garip Ecevit 22.04.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.39

Iraklı Milletvekillerinden Çağrı: ABD Büyükelçisi Ülkeden Sınır Dışı Edilsin

Iraklı milletvekilleri, ABD'nin Irak büyükelçisinin, ülkenin eşcinsel ilişkileri ve fuhuşu suç sayan yeni yasasına ilişkin son açıklamalarını şiddetle kınadılar.

Irak meclisi LGBT sapkınlarına yönelik hapis cezasını öngören yeni yasal düzenlemelerin yer aldığı yasa tasarısını onayladı. ABD Dışişleri Bakanlığı'ise jet hızıyla 'endişeliyiz' açıklamasını yaptı.

ABD'nin Irak Büyükelçisi Alina Romanowski ise Irak hükümetinin aldığı kararı eleştirerek, sapkın LGBT hareketini savundu.

Iraklı milletvekilleri, ABD elçisinin yorumlarını kabul edilemez, ülkenin egemenliğinin açık bir ihlali ve Irak liderliğine saygısızlık olarak nitelendirdi.

ABD İŞGALİ DEVAM EDİYOR

2003 yılında birçok yalanla işgal ettiği Irak’ı perişan eden, 21 yıldır Irak’ı sömürme girişimlerinden vazgeçmeyen Amerika Birleşik Devletleri, eline geçen her fırsatta Irak’ın iç işlerine karışmayı sürdürüyor. Irak Meclisi, geçtiğimiz günlerde, Müslüman bir ülkenin meclisine yakışır bir tavır alarak cinsi sapkınlığa çok sert cezalar getirdi. Meclis’in bu kararı, Irak toplumundaki maneviyatçı grupların desteğini alırken, ABD’nin başını çektiği küresel emperyalistlerin fitne planlarını suya düşürdü.

Kim sapkınlara dokunsa, ses ABD’den geliyor…

LGBT sapkınlığının en büyük küresel destekçisi ABD, Irak Meclisi’nin cinsi sapkınların toplumda yayılmasını önlemek için aldığı yasal tedbirleri engelleme girişimine başladı. Amerikan Dışişleri, Irak Meclisi’nin onayladığı yasa tasarısını onaylamasının hemen ardından çok hızlı bir tepkiyle “endişeliyiz” mesajı yayınlayarak, bağımsız bir İslâm ülkesi olan Irak’a küstahça ayar vermeye kalkıştı.

Irak’ta, feminizmi teşvik ve cinsiyet değiştirmek cezaya tâbi olacak

Kadın hakları adı altında kadınların en çok sömürülmesine sebep olan batıl bir hareket olan “feminizm”i teşvik etmek veya uygulamakla suçlananlara da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasının yanı sıra, 5 ile 10 milyon dinar para cezası verilecek. Cinsiyet değiştirme ameliyatı geçiren herkes ve ameliyatı yapan doktor veya cerrah da 1 ile 3 yıl arasında hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak. Irak’ta fuhuşu veya eşcinselliği teşvik eden örgüt ve kuruluşların faaliyetlerinin de yasaklanmasına karar verildi./haber7 Rasthaber 06.05.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.40

“Batı'da Şeref ile Şerrin Karşılaşmasına Tanıklık Ediyoruz“

İran Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi, Gazze gelişmelerine değinerek “Batı'da şeref ile şerrin karşılaşmasına tanıklık ediyoruz“ vurgusunda bulundu.

Cumhurbaşkanı Reisi, Gazze gelişmeleri Batılıların gerçek yüzünü gözler önüne serdiğini, artık anlayışlı bilgili öğrencilerin tacizkar ve yasaları çiğneyen kişilere karşı ayağa kalktığına tanıklık edildiğini vurguladı.

Tesnim’in haberine göre, Pazar günü  kabine toplantısında konuşan Seyyid İbrahim Reisi, son günlerde ABD akademik ortamlarında ve kimi Batılı ülkelerin üniversitelerinde olup bitenlerden esef duyduğunu belirterek öğrencilerin, hocaların, üniversitelerin ve bilim ve araştırma merkezlerinin, hukukun, ifade özgürlüğünün, kalem özgürlüğünün ve insan haklarının kutsallığının ayaklar altına alınmasının Batı medeniyetinin gerçek yüzünü gözler önüne serdiğini bu trajediler ve baskıların gerçeğini ortaya çıkmasına yardımcı olduğunu belirtti.

Batılıların otoriter ve insan hakları karşıtı yüzlerini aldatıcı sloganların arkasına gizleyerek kendilerini bu değerlerin savunucusu olarak tanıttıklarını belirten İbrahim Reisi, şöyle konuştu: "Gazze'de yaşananlar batılıların öbür yüzünün üzerindeki perdeyi düşürdü, bugün buna açıkça tanıklık ediyoruz. Batı'da şeref ile şerrin karşılaşmasına tanıklık ediyoruz. Artık anlayışlı bilgili öğrencilerin tacizkar ve yasaları çiğneyen kişilere karşı ayağa kalktığına tanıklık ediyoruz. ABD'li ve Batılı öğrencilerin bu direnişinin Siyonist Rejim cinayetleri ve ABD'nin bu cinayetlere destek çıkması önünde etkin bir caydırıcılık oluşturacağına inanıyoruz"

Reisi, İran İslam Cumhuriyeti'nin bilimsel ve kültürel kollarının Siyonist karşıtı hareketlere destek yaklaşımlarına değinerek: "Amerikalı ve Batılı öğrenci ve profesörlerin, İranlı öğrenci ve profesörlerin de onlar ile dayanışma ve destek içerisinde olmasını bilmesi onları mazlum ve mağdur Filistin milletinin haklarını aramaları sürecinde onları daha da sağlamlaştıracaktır."Rasthaber 06.05.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.41

Dünyada Filistin’e Destek Çığ Gibi Büyüyor: Fransa'da Liselerden Gazze’ye Destek

Fransa genelindeki onlarca lisede Gazze’ye destek amacıyla protesto düzenlenecek.

Fransa’da Gazze’ye destek protestoları üniversitelerin ardından liselere yayıldı. Bugün ve salı günü Fransa genelindeki onlarca lisede Gazze’ye destek ve ateşkes talebiyle protesto düzenlenecek.

Lise Sendikalar Birliği Başkan Yardımcısı Manes Nadel, pazartesi gününden itibaren onlarca lisenin bloke edileceğini açıkladı. Liseli gençlerin bu öğrenci hareketine katılması gerektiğini belirten Nadel, İle-de-France bölgesinin harekete geçeceğini vurguladı.

Lise Sendikalar Birliği'nin (USL) Sözcüsü Gwenn Thomas-Alves, ise geçtiğimiz cuma günü yaptığı açıklamada, pazartesi gününden itibaren tüm okullarda lise hareketini başlatma çağrısında bulunmuş ve Fransa genelinde ablukaların olacağını ifade etmişti. Gazze'deki durumun hala dramatik olduğunu ve Mısır'daki görüşmelerin tıkanmış gibi göründüğünü belirten Thomas-Alves, liselilerin "olaylara karşı çaresiz kalmamak için harekete geçme arzusu" olduğunu belirtmişti.

Thomas-Alves Lise Sendikalar Birliği'nin diğer yerel sendikalarla ilişkisi olduğunu ve bu sendikaların Lise Sendikalar Birliği'nin bir parçası olduğunun altını çizmişti. Liseliler ve üniversite öğrencileri arasında işbirliğini teşvik eden Thomas-Alves, ateşkes talebiyle pazartesi ve salı günleri için okullarda abluka çağrısını yinelemişti.

Liselerdeki ablukaların iki günden fazla sürebileceğini belirten Thomas-Alves, pazartesinden itibaren bazı liselerin bloke edilmesinin "kar topu etkisi" oluşturarak çok daha fazla gösteriye yol açacağını umduğunu ifade etti.

Lyon, Tours, Besançon, Bretagne ve Paris bölgelerinde de yoğun bir katılımın bekleniyor.Rasthaber 06.05.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.41

Aziz (sevgili) Hacı Kasım,

Kasım İbnil Hasan’a yemin olsun,

Senin kaldırdığın silah, Asla yere düşmeyecektir.

Hacı Kasım, bil ki Bu alemdeki Kasımlar, Senin adına ve senin mektebininin hatırasına, eğitilecekler (yetişeceklerdir). Ki, her biri bu meydanda Hacı Kasım olacaktır. İran İslam Cumhurbaşkanı Ayetullah Seyyid İbrahim Reisi. Islamidavet.com.Gazze Haber @akbulut_murtaza 20.05.2024

“Ölüm korkusu ancak dünyayı kendine merkez edinen, ebedî yurdu ve ebedî rahmetin yakınlığını ihmal edenlerde vardır.“
 İmam Humeyni (ra).Ali Cevahir 20.05.2024

İnna lillah ve inna ileyhi raciun
"Müminlerden öyle erler vardır ki, Allah'a verdikleri sözde, (O'nun yolunda savaşacaklarında) sadık kalmışlardır, kimi bu uğurda can verdi. (Şehit oldu) kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar sözlerinden asla dönmediler."
Ahzap 23, Muyyittin Kaya 20.05.2024

İran İslam Cumhuriyeti Rehberi Seyyid İmama Ali Hamenei‘ye Taziye Mesajı

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

Hepimiz Allah’tan geldik ve Allah’a döneceğiz…

İran Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi, çalışkan ve mücahid Dışişleri Bakanı Dr. Hüseyin Emir Abdullahiyan, İmam Hamanei’nin Ofisinin Doğu Azerbaycan Temsilcisi Hüccetü’l İslam Al-i Haşim ve Doğu Azerbaycan Valisi Dr. Rahmeti ve beraberindekilerin şehadetini hüzün ve üzüntü içerisinde öğrendim.

Bu talihsiz olay, bölge ve dünyada fitnenin kökünü kazıyan bir hizmet yapılırken gerçekleşti. Bu yüce ve fedakâr şahsiyetin hem kısa süren Cumhurbaşkanlığı döneminin hem de öncesindeki hizmet döneminin tamamı, sadece millete, bölgeye, ülkeye ve İslam'a hizmet konusunda aralıksız süren çabalarla geçtiğine tarih şahit‘dir… yüreği avuç içinde olanlar ile alemlerin sahibi Allah(c.c)a and olsun‘ki aziz şehit ve arkadaşlarının hizmeti ve amacı kıyamete‘dek alemler üzerinde yürekleri ısıtan rahmet rüzgarı olarak canlı olacaktır.

Ayrıca, Sayın Reisi'nin değerli annesi ve değerli eşi ile sayın Sayın Al-i Haşim’in kıymetli babası başta olmak üzere tüm şehit ailelerine en içten başsağlığı dileklerimi sunuyor, yüce Allah’tan şehit ailelerine sabır ve gönüllerine teselli vermesini niyaz ediyorum. Hacı Bayazıt, Wien 20.05.2024

Mektubunuz başarıyla alındı
Mektup kayıt numarası 16006797960
2.İklim Değişimi ile Mücadele.42

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden Netanyahu tutuklama Kararı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı, Binyamin Netanyahu ve Yoav Gallant hakkında savaş suçu işlemeleri nedeniyle tutuklama emri çıkarılmasını talep etti.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han, Binyamin Netanyahu ve Yoav Gallant hakkında "yakalama kararı" başvurusunda bulunduğunu aktardı. Rasthaber 20.05.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.43

''Allah’ı, Peygamber’i ve Müminleri dost edinenler (bilsinler ki,) Hizbullah (Allah’ın orduları,taraftarları) şüphesiz galip olacak onlardır.'' -Maide/56, Hayber 20.05.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.44

BM Bayrağı İran Cumhurbaşkanı'nın Şehadeti Nedeniyle Yarıya İndirildi

İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı ile helikopter kazasında şehit olan diğer şehitlere saygı için Birleşmiş Milletler bayrağı yarıya indirildi ve bu örgütün genel merkezinde de Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin bayrakları yarıya indirildi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeleri aynı zamanda İran Cumhurbaşkanı Reisi ve Dışişleri Bakanı Abdullahiyan ile beraberindekilerin helikopter kazasında hayatını kaybetmesi dolayısıyla saygı duruşunda bulunmuştu.

BM Güvenlik Konseyi dönem başkanlığını yürüten Mozambik Büyükelçisi Pedro Comissario Afonso, konseyin oturumunun açılışında salondakileri Reisi ve beraberindeki heyet için bir dakikalık saygı duruşuna davet etmiş,  “Oturuma başlarken Rusya, Çin ve Cezayir delegasyonlarının talebi üzerine ve Güvenlik Konseyi üyeleri adına hazır bulunan herkesten ayağa kalkmalarını ve helikopter kazasında hayatını kaybeden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve tüm yolcuların anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunmalarını ve bu şekilde hayatını kaybedenlerin ailelerine ve İran İslam Cumhuriyeti halkına başsağlığı ve taziyelerini sunmalarını rica ediyorum” demişti. Rasthaber 21.05.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.45

Seyyid İbrahim Reisi'nin şehadeti bütün ruh hastalarını bir araya getirmiş.

Normalde birbirlerine kanlı bıçaklılar ama konu İran olunca birleşi veriyorlar şizofrenler. PKK'lısı, FETÖ'cüsü, El Kaide'cisi, laik seküler, Milliyetçi ve faşist İslamcıları... İsrail Kanal 14 spikeri, Muyittin Kaya 21.05.2025

İran İslam Cumhuriyeti Şehit Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi'nin yoksulluk içinde büyüdüğünü anlatıyor.

Ve Cumhurbaşkanlığı döneminde bile kenar bir mahallede yaşıyor.
Ülkenin en tepe ismi İmam Seyyid Ali Hamanei 2 odalı bir evde yaşıyor. İmam Humeyni (r.a.) öyleydi. Hatta merhum imama soruyorlar:

Neden böyle yoksul yaşıyorsun?

Verdiği tarihi cevap:

“Bir Halkın Lideri Halkın En Aşağı Tabakası Gibi Yaşamadıkça, Halkın Lideri Olamaz.“

Onlar hırkasında onlarca yama olan, her seferinde çarığını diken adil bir devlet başkanı İmam ALİ’yi, Hatemü’l Enbiya Hz. Muhammed Mustafa’yı örnek alıyordu. Muyittin Kaya 21.05.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.46

Fravun ABD çöküşünün ilanı: Lahey Mahkemesi, Netanyahu Hakkında Tutuklama Kararı Çıkarırsa Onu Cezalandırırız.

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı, Siyonist rejimin liderleri hakkında tutuklama emri çıkarılması ihtimali hakkında şu iddialarda bulundu: ‘Bu eylemin gerçekleşmesi halinde Washington, Lahey Mahkemesi'ni cezalandıracak ve yaptırım uygulayacaktır.

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson şunları söyledi: ‘Bu ülkenin yasa koyucuları, Siyonist rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama kararı çıkarılması durumunda Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne yaptırım uygulanması seçeneğini değerlendiriyor.

Beyaz Saray'ın liderliğinin yokluğunda Kongre, yaptırımlar da dâhil olmak üzere UCM’yi cezalandırmak için tüm seçenekleri değerlendiriyor. Bu kuruluşun yetkilileri şunu bilmelidir ki, eğer UCM İsrail liderlerini tehdit ederse bunun sonuçlarına katlanacaktır. Bu sürece gör bir sonraki seçenek biziz.

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrail veya ABD üzerinde yargı yetkisi yoktur ve Lahey Mahkemesi'nin temelsiz ve gayri meşru kararı küresel çapta kınanmalıdır.’

Dün Lahey Mahkemesi savcısı, Gazze'ye yönelik savaşa ilişkin belge ve delillerin incelenmesine değinerek şunları vurguladı: ‘İsrail yetkilileri sistematik olarak Filistinlileri temel yaşamdan mahrum bırakıyor. Binyamin Netanyahu ve Yoav Galant (Siyonist rejimin Başbakanı ve Savunma Bakanı), Gazze'deki Filistinli sivilleri temel yaşam ve hayatta kalmak için gerekli temel ihtiyaçlardan mahrum bıraktı. Bugün Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama kararı çıkarılması yönündeki talepler Lahey Mahkemesi'ne ulaşacak, biz de bu konuda gerekli eylemlerde bulunacağız.’

Güney Afrika hükümeti, Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı Karim Han’ın Siyonist rejimin liderleri hakkında tutuklama emri çıkarma çabalarını memnuniyetle karşıladı. Fransa Dışişleri Bakanlığı da Salı günü yaptığı açıklamada, “Paris, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni, onun bağımsızlığını ve cezadan muaf olma ile mücadeleyi her koşulda destekliyor” dedi. Rasthaber 21.05.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.47

Basiret başka bir şey ahmaklarda olmaz.

"Eğer insanlarda basiret olsa, fitne dumanları onları yanıltamaz. Eğer basiret olmazsa, insanın niyeti iyi de olsa bazen yanlış tarafta yer alır. Siz savaşta yolu tanımazsanız, haritayı bilmezseniz, elimizde pusula olmazsa, bir de bakarsınız ki düşman tarafından kuşatılmış ve kaybetmişsiniz. Bu pusula söz konusu basirettir.“ İmam Ayetullah Seyyid Ali Hamenei. Muyittin Kaya 21.05.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.48

BMGK Üyelerinin Reisi İçin Saygı Duruşunda Bulunması Katil İsrail’i Çıldırttı

Siyonist İsrail’in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan, dün helikopter kazasında şehit olan Reisi ve beraberindeki heyet için saygı duruşunda bulunan BM Güvenlik Konseyi’ne tepki gösterdi.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nde dün helikopter kazasında şehit olan İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki heyet için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulmasına katil İsrail sert tepki gösterdi.

Siyonist İsrail’in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan yayınladığı video mesajda, sanki Gazze’de 40 bine yakın sivili kendileri katletmemiş gibi İran’a yönelik asılsız iddialarda bulunarak şunları söyledi: “Rehinelerimizi kurtarmak için hiçbir çaba sarf etmeyen BM Güvenlik Konseyi, bugün başlarını İran'da, İsrail'de ve dünyanın dört bir yanında binlerce kişinin ölümünden sorumlu olan bir adama eğdi. Güvenlik Konseyi dünya barışı için bir tehlike haline geldi” dedi.Rasthaber 21.05.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.49

İmam Hamaney h.s..
Çağrıda bulundu!
(Dünyada vicdanı uyanmışlara yönelik bir çağrı)
“İslam sisteminde yönetim, insanlık ve hedefler ilahidir.

Amaç, insanın adaleti ve onuru, yeryüzünün iyileştirilmesi, zamanın bereketi, nihayi olarak tevhidi hayat ve insanın Allah'a yakın olmak için yükseliştir. Yöntemler ise kollektif akıl ve tecrübeden yararlanmak, düşünceleri, dilleri, etkili güç ve insanların istikrarlı adımlardır.

Bu, Kur’an ve İslam ilminin takipcilerine hediye ettiği zekice bir plandır ve bu plan içerisinde şeriat ile akıl, gayb ile şuhud iç içe yoğrulmuş ve hizalanmıştır. Bu, makro politikalar alanında şaşırtıcı ve ilgi çekici bir olgudur ve din karşıtı (Laik-ateist) veya agnostik sistemlerin acı gerçeklerini yansıtarak, cazibesini her geçen gün artırmaktır.

Dünyanın her yerindeki uyanmış vicdanlara genel davetimiz, adalet ve özgürlük iddiasında bulunan ancak dini maneviyata yabancı olan sistemlerin başarısız deneyimlerine bakmaları; baskı ayrımcılık ve artan yolsuzluk, ahlaki güvenliğin yok edilmesi, ailenin temellerininin zayıflaması ve kadının onurunun çiğnenmesi, eş ve anne statüsünün bozulması ve medyadaki gerçek uyandırıcı bilgiler karşısında alınan önyargılı cephenin baskısını görmeleri;

Bu münafık, iki yüzlü ve taguti sistemlerin etki alanındaki daha birçok diğer karanlık kör noktayı görüp, İslam yönetiminin kapsamlı ve istikrarlı planı üzerinde düşünmeliyiz. Bugün Gazze’deki gaspçı Siyonist rejimin vahşi soykırım ve binlerce savunmasız çocuk, kadının öldürülmesi ve ardından bu sözde hükümlerin desdeği; Batılı Liberaller, bu kana susamış kurta desdeğiyle, Batı özgürlüğünün ve İnsan haklarının ne anlama geldiğini uyanmış vicdanlar için açığa çıkartıyor..“ Not Dün Uzmanlar Meclisine yaptığı konuşmadan alıntı.Levent Şişman @levent_sisman 22.05.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.50

“Şehit olmanın şartı şehit gibi yaşamaktır.

Eğer bugün, sözleri, davranışları ve ahlakı şehitlik kokusu saçan birini görürseniz, bilin ki şehit olacaktır.“
Şehid Komutan Kasım Süleymani. Ali Cevahir @divan38, 23.05.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.51

İbrahin Reisi’nin, savaş zamanı (1980‘ler) yaptığa konuşma.

İbrahim (a.s) ayaklandı putları kırdı onu ateşe attılar ama o tüm benliği ile aşıktı Allah(c.c) aşkıyla doluydu. Peygamber efendimize lakap taktılar Ona büyücü dediler. Ona tevbe haşa mecnun dediler. Attıkları bu iftiraları ve tuzakları siz Kur’an’da okuyorsunuz. Ama Peygamber’i Ekrem Allah‘ın dininş payıdar kalsın diye direndi. Hüseyin bin Ali (a.s), kadınıyla, çocuğuyla, altı aylık bebeğiyle Allah’ın dinine yardım etmek için Kerbela’ya gittiler.

Allah(c.c), (dinine yardım edene) yardım eder. Bu Allah’ın sünnetidir, …bu Yaratıcının iradesidir. Bize buyrulan, biz daima hazırlıklı olmalıyız. Kendimizi salih ve muttakilerden yana tutmalıyız. „Gerçekten yeryüzüne salih kullarım varis olacaktır“ diye yazmıştık. (Enbiya, 105)

Yer, Salihlerindir. Zemin, Muttakilerindir. Akibet Muttakilerindir. (Hut,49) Düşmanlar ne isterlerse yapsınlar.

Bilsinler ki bu dünyanın ve Küre-i Arzın geleceği, Mebde‘ ve Mead inancına sahip olan kişilerindir. Ve Allah(c.c) için çalışanlarındır. Çünkü Kur’an buyurmuştur ki, „Gerçekten yeryüzüne Salih kullarım varis olacaktır“ diye yazmıştık. (Enbiya,105)

Zemin, Salihlerin ve Muttakilerindir. Bizler Salihlerden ve Muttakilerden olmaya çalışmalıyız. Arif Özel @ArifOzel2, 24.05.2024

"Gökkubbenin altındaki unsurlarımızın en iyilerinden birini yitirdik.

Çaremiz yok bunlara tahammül edilmelidir." Rehber Seyyid İmam Hamenei. GazzaHaber @akbulut_murtaza 24.05.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.52

İmam Hamanei:

İnsanların önünde Kurban kesmeyin.

Elinizin ulaştığı kadar akrabalara ve arkadaşlarınza söyleyin. İnsanlar ve çocukların önünde kurban kesmesinler. Bakın kötülüğü ikaz etmediğimizde doğrumuş gibi algılanıyor ve bu bir fazilet değil, rezilliktir. Söylemiyorum bir çocuğun önünde kurban kesilirse sonu ne olur! Kim demiş gelinin önünde kurban kesin ve kana basarak üzerinden geçsin.Bu avamcılık ve cehalet yetmedi mi? Birinin çocuğu dünyaya gelmiş, biri hacdan gelmiş. İnsanların önünde kurban kesmeyin, çocukların akibeti ile oynamayın! Kimsenin görmediği bir yerde kesin ve etini fakirlere dağıtın. İslam oyuncak değil ki. Bui iş yanlış. Ayetullah Fatiminiya. Sedar 17.06.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.53

Kudüs şehidi Şehit Hacı Kasım Süleymani'nin kızı Zeynep Süleymani;
“Babam maaşının yarısını mazlum Filistin halkına infak ediyordu.“ Segbetullah Naser 17.06.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.54

HAMAS, ''Aksa Tufanı'' öncesinde büyük bir iç hesaplaşma yaşadı.
İçinde Katar (Temim)-AKP (Erdoğan)-Yusuf Karadavi gibi kişilere yakın olan siyasileri pasife çekti.
Yahya Sinvar-Muhammed Dayf siyasi/askeri liderliğinde dünyanın gidişatı etkileyen operasyonu başlattı.

Mısır’daki İhvan-ı Müslimin sessizliğinin, AKP ve körfezdeki işbirlikçi Arap rejimlerininin İsrail’e desdeğininin bir neden de HAMAS’ın siyasi kanadı içinde yaptığı tasfiyelerdir.

Direniş Cephesi; Siyonizme, Emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine darbe indirmeye devam edecek. İslami Vahdet 17.06.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.55

Dünya Müslümanlarının ve Mustazaflarının Lideri İmam Ali Hamaney Hazretleri:

“Düşmana göre en aşırı kişi İmam Humeydi.“

Onlara göre o dönemde en “aşırı“ kişi Büyük İmamımız (İmam Humeyni) idi. Şimdi de en “aşırı“ kişi olarak beni görüyorlar. Ilımlının mukabilinde aşırı yoktur, ılımlının mukabilinde munharif vardır. Onlar İnkilab yolunda azimli ve kararlı olan kimseye aşırı (tondro) diyorlar.

Yani Hizbullahi Müslümanlara aşırı diyorlar. Kendilerine teslim olan kimselerden de “ılımlı“ şeklinde bahsediyorlar. Onların karşısında teslim olan kim var.

Diyorlar ki İran’da “ılımlı yoktur hepsi “aşırıdır“.

Çok güzel işte bu söz doğrudur.

Ne mutlu ki kendileri de itiraf ediyorlar.

İran’da tek Kutup vardır: Inkilap ve karşıt da İstikbar. Ali Ekber 18.06.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.56

Dünya Müslümanlarının ve mustazaflarının lideri İmam Ali Hamaney Hazretleri, yıllar önce yaptığı konuşmada:

“Müstekbirleri yok etmenin yolu onların süper güç imajını yıkmakla olur.“ demişti.

Halklar; her zaman Allah’a tevekkül edip vahdet kelimesiyle Dünya’nın süper güçlerini kalbinden atarsa, hedeflerini elde edebilecektir. Her şeyden önce süper güçler heybet ve ululuk içinde yaşarlar. Eğer, heybet ve ululuk, halkların gözünde kırılırsa (yıkılırsa), halklar zafer elde edebileceklerdir. Ali Ekber 18.06.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.56

Pakistan: Ayetullah Hamanei’nin Dünya Meseleleri Üzerine Kapsamlı ve Derin Çalışmaları Var

Pakistan Senatosu Savunma İşleri Komitesi Başkanı şunları vurguladı: Ayetullah Hamanei'nin Filistin ve dünyanın durumu hakkındaki kapsamlı ve eksiksiz konuşmaları, onun kapsamlı çalışmaları olduğunu gösteriyor.’

İslam İnkılabı'nın kurucusu İmam Humeyni'nin (r.a.) vefatının yıldönümü münasebetiyle başta İran olmak üzere dünyanın her yerinde anma törenleri düzenlendi.

Pazartesi günü, İran İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu İmam Humeyni'nin vefatının 35. Yıldönümü münasebetiyle farklı düzeylerde kişi ve yetkililer İmam’ın (r.a) Tahran’daki türbesine geldi ve İmam Hamanei’nin burada yaptığı konuşmayı dinlediler. Bu törende İslam ülkelerinden ve diğer ülkelerden yabancı konuklar da hazır bulundu. Bu törende Pakistan hükümeti ve halkı adına Pakistan Senatosu Savunma İşleri Komitesi Başkanı hazır bulundu. Pakistan Senatosu savunma işleri komitesi başkanı Müşahid Hüseyin Seyyid, bu törenin ardından bir röportaj verdi.

Röportajın tam metni şöyle:

*İmam Humeyni'nin (r.a) vefat yıldönümü töreninde İmam Hamanei’nin yaptığı önemli konuşma hakkındaki analiziniz nedir?

“İmam Humeyni'nin vefat yıl dönümü törenine katıldığım için mutluyum. Devrimin yüce lideri çok kapsamlı bir konuşma yaptı. Onun konuşmasını dinleyen herkes onun dünya meseleleri hakkında ne kadar geniş kapsamlı çalışmalar yaptığını, dünya düşünce kuruluşlarında olup bitenlerden haberdar olduğunu anlayacaktır.

Ayetullah Hamanei, İmam Humeyni’nin (r.a) vefat yıl dönümü konuşmasında üç konuya değindi. Gazze ile ilgili birçok hususa değindi ve dünyaca ünlü gözlemcilerin açıklama ve analizlerini isim vermeden aktardı.

Gazze hakkında da şunları söyledi: Aksa Tufanı operasyonu dünyanın gidişatını değiştirecek büyük bir olaydır. Bu operasyon, İsrail rejiminin yıkılmasının başlangıcıdır.” Bu dünyaya açık bir mesajdı ve aynı zamanda Aksa Tufanı operasyonunun etki ve sonuçlarına da değindi.

Ayetullah Hamanei, Şehit Reisi’yi onurlandırarak şöyle dedi: O, İmam Humeyni'nin (r.a) gerçek bir takipçisiydi ve onun yolunu sürdürdü. Geçmişte birçok cumhurbaşkanı geldi ama bu cumhurbaşkanının halkla ilişkisi çok istikrarlıydı. Ayrıca İran'da yaklaşan seçimlerden ve iyi bir cumhurbaşkanının özelliklerinden de bahsettiler, gerçekten eksiksiz ve kapsamlı bir konuşmaydı.

*İmam Hamanei konuşmasında şunları söyledi: “Filistinliler Aksa Tufanı operasyonunda sahaya girdiler, harekete geçtiler ve düşmanı sahadan kaçamayacağı bir köşeye sıkıştırdılar. Her ne kadar Amerika ve birçok batılı hükümet bu rejimi desteklemeye devam etse de onlar işgalci rejimin hiçbir çıkış yolu olmadığını biliyorlar.” Bu konuda analiziniz nedir?

Evet! Ayetullah Hamanei’nin bölgenin sorunlarını tamamen bildiklerini ve kapsamlı analizler sunduklarını söyledim ve İsrail'in Amerika olmadan ayakta kalamayacağına şahit oluyoruz.

Ayetullah Hamanei, tarihte ilk kez Hıristiyanların ve diğer din mensuplarının İsrail'e karşı gösteri yaptığına da dikkat çekti.

*İmam Hamanei, Amerikalı öğrencilere mektup yazdı, bu konudaki analiziniz nedir?

Bu mektup çok umut verici. Ayetullah Hamanei, ABD’deki öğrenci hareketini destekleyen ilk Müslüman liderdir. İmam Humeyni'nin (r.a) 1989'un başlarında Sovyetler Birliği'nin son başkanı Mihail Gorbaçov'a komünizmin ölümü ve Sovyetler Birliği'nin Batı'ya güvenmekten kaçınması ve onu İslam'a davet ettiği bir mektup yazdığını hatırlıyorum. İmam Humeyni'nin (ra) bu mektubunda bahsettiği noktalar aynen gerçekleşti. Ayetullah Hamanei'nin Amerikalı öğrencilere yazdığı mektubu okuyunca aklıma İmam'ın (r.a) bu mektubu geldi. Ayetullah Hamanei bu mektubunda Amerikalı öğrencileri onurlandırdı ve onlarla dayanışma içinde olduğunu ifade etti.

*İran cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanı birkaç hafta önce helikopter kazasında şehit olmuştu. Bu şehitler İslam ülkeleri arasında, özellikle de İran ile Pakistan arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinde nasıl bir rol oynadı?

Şehit Ayetullah Reisi, İran İslam Cumhuriyeti hükümetini devraldıktan sonra komşuları ve Müslüman ülkelerle stratejik ilişkilerini geliştirdi. Pakistan, Türkiye, Suudi Arabistan, Azerbaycan vb. ülkelerle ilişkileri güçlendirmek için çok çalıştı. Bu şehit son yurt dışı ziyaretlerinden birinde Pakistan'a geldi ve Pakistan onu candan ve büyük bir sevgiyle karşıladı. Onun Pakistan ziyareti sadece siyasi bir şahsiyetin ve bir cumhurbaşkanının ziyareti değil aynı zamanda bir İslam âliminin ülkemize ziyaretiydi. Pakistan'a çok faydalı bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaretten bir hafta sonra İslamabad'daki büyükelçisi Sayın Ali Rıza Mukaddem’i Tahran'a çağırdı ve bu ziyaret sırasında yapılan anlaşmaların gidişatına ilişkin bir rapor talep etti ve bu ziyaret sırasında yapılan anlaşmaların gereği gibi uygulanması gerektiğini söyledi.

*Gazze savaşında ateşkesle ilgili yeniden bazı tahminler başladı, kalıcı bir ateşkes mümkün mü?

İsrail'in kararlarının anahtarı Amerika'nın elindedir. Amerika savaştan çekiliyor. Netanyahu ateşkesin sonucunun hükümetinin sonu olacağını biliyor. Öte yandan İsrail savaşta siyasi, diplomatik, psikolojik, ahlaki ve hukuki açıdan başarısız olmuştur. Aradan 8 aydan fazla zaman geçmesine rağmen Tel Aviv Gazze'de hedeflerine ulaşamadı. Öte yandan ateşkes Başkan Joe Biden için çok önemli. Savaş devam ederse Joe Biden seçimi kaybedecek. Biden'ın partisi içindeki insanlar, İsrail'e verdiği destek nedeniyle Joe Biden'a karşı çıkıyor. Biden ateşkesi durdurmak zorunda kalacak.Rasthaber 06.06.2924

2.İklim Değişimi ile Mücadele.57

Eğer sorarsanız: ”Sessizlik nedir? “
Cevap veririz;” O büyük Ruh’un sesidir. “
Yine sorarsanız;” Sessizliğin meyveleri nelerdir? “ diye,
Cevap veririz ; “ Kendi kendini kontrol , gerçek cesaret demek olan Metanet , Sabır , Vakar ve Saygı “
Kızılderili Sözü Aryan Trabtona 11.04.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.58

İran Meclisinde Bir kadın Milletvekili tüm ezberleri bozdu;
-Kahrolsun 'insansız‘ insan hakları
-Kahrolsun Milletsiz Birleşmiş milletler
-Kahrolsun Güvensiz Güvenlik konseyi..
-Ve Kahrolsun yapmacık siyasi pozlar.... Ali Cevahir 11.06.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.59

İşte Lider
Seyyid Hasan Nasrallah :
- İmam Ali (as)'ın Şiileri hiçbir zaman Gazze den ayrılmayacaklar ?
- İmam Ali'nin (as) Şii'leri olarak Müslüman ve Hıristiyan kadınları koruyoruz ve bundan sonrada koruyacağız
- Gerçek bir Müslüman Gaza deki savaş sırasında normal yaşayamaz! Ali Cevahir 11.06.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.60

İmam Hamanei: Gençler! Siz Tarihi Bile Değiştirebilirsiniz

İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei, uluslararası bilim yarışmalarında ödül ve madalya kazanan İran’ın üstün zekalı ve seçkin öğrenciler ile bir araya geldi.

Mehr’de yer alan habere göre, öğreniclere hitap eden İmam Hamanei, ''Gençlere inancım ve umudum çok fazla. Öğrenciler ülke için bir zenginliktir. Üstün yetenekli öğrencilerin değeri madalyadan çok kıymetli. Sizler tarihi bile değiştirebilirsiniz.'' dedi.

İmam Hamanei, konuşmasının bir bölümünde yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önemine değinerek, "Seçimler çok önemli. Seçimlerde katılımı artırmak içi çalışın. İyi bir ismi seçmek için kimin İslam devriminin kriterleri doğrultusunda çalışma yeteneğine sahip olduğuna bakınız." ifadesini kullandı.

Ayetullah Hamanei, iktidara gelecek herhangi bir hükümetin ülkenin siyasi bağımsızlığını koruması gerektiğini vurguladı.

İran İslam Cumhuriyeti'nin dünyanın temel meseleleriyle ilgili görüş sahibi olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, ''Filistin, Amerika, dünyanın temel meselelerinde ve yeni dünya düzeni gibi konularda söyleyecek sözümüz var.’’ diye konuştu.Rasthaber 17.06.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.61

İmam Hamanei’den ABD’de Filistin’i Destekleyen Öğrencilere Mektup

İslam İnkılabı Rehberi İmam Seyyid Ali Hamanei, ABD üniversitelerinde Filistin’i destekleyen öğrencilere hitaben kaleme aldığı bir mektupta bu

öğrencilerin anti-Siyonist protestolarıyla dayanışma içinde olduklarını belirterek, onların direniş cephesinin bir parçası olduğunu ifade etti.

Welayet News İmam Hamanei, mektubunda, Batı Asya’daki hassas durumun ve kaderin değiştiğine değinerek, dünya tarihinde yeni bir sayfa açıldığını vurguladı.

İmam Hamanei’nin kaleme aldığı mektup şöyle:

“Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
 Bu mektubu vicdani hassasiyetleri ile Gazze’li mazlum kadın ve çocukların sesi olmak adına yüreğini ortaya koyan Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kıymetli öğrenci kardeşlerimiz için kaleme alıyorum.

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki sevgili öğrenci gençler!

Bu mektup, bizim sizlerle dayanışmamızın, birlik ve beraberliğimizin bir ifadesidir. Sizler tarihte yeni bir sayfa açılırken doğruluktan yana duruşunuzla direniş cephesinin önemli bir kısmını oluşturmaktasınız.

Alenen zalim ve acımasız Siyonist rejimi destekleyen hükümetinizin gaddarca baskısı altında onurlu bir mücadeleyi başlattınız. Büyük direniş cephesi bugün sizin sahip olduğunuz aynı anlayış ve duygularla, sizden çok uzak bir noktada yıllardır mücadele halindedir. Bu mücadelenin amacı, terörist ve cani Siyonist çetesinin yıllar önce ülkelerini işgal ettikten sonra en ağır baskı ve işkencelere maruz bıraktığı Filistin halkına uyguladığı zulmü durdurmaktır.

Bugün şahit olduğumuz Siyonist Apartheid rejiminin uyguladığı soykırım, onlarca yıldır süregelen zalimce davranışlarının devamıdır.

Filistin, Müslüman, Hristiyan ve Yahudilerden oluşan bir millete ev sahipliği yapan, kadim bir tarihe sahip bağımsız bir bölgedir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, İngiliz hükümetinin yardımıyla, Siyonist çetenin sermayedarları binlerce teröristi yavaş yavaş bu topraklara yerleştirdi. Bu teröristler Filistin halkının şehirlerine ve köylerine saldırdılar, on binlerce kişiyi öldürdüler ve birçok insanı komşu ülkelere sürdüler; evlerini, pazarlarını ve tarlalarını ellerinden aldılar ve gasp edilen Filistin topraklarında İsrail adında bir devlet kurdular.

Bu gaspçı rejimin en büyük destekçisi, ilk İngiliz yardımlarından sonra, sürekli olarak siyasi, ekonomik ve askeri destek sağlayan ve hatta mazur görülemeyecek bir sorumsuzlukla, nükleer silah üretiminin yolunu açan ve bu yolda onlara yardım eden Amerika Birleşik Devletleri hükümetidir. Siyonist rejim, ilk günden itibaren savunmasız Filistin halkına karşı demir yumruk politikası uygulamış ve tüm vicdani, insani ve dini değerleri hiçe sayarak, acımasız ve yıldırıcı baskısını her geçen gün artırmıştır. ABD hükümeti ve ortakları, bu terörist devlet ve sürekli zulmü karşısında kılını dahi kıpırdatmamıştır. Bugün de ABD hükümetinin Gazze'deki korkunç katliamlar karşısındaki bazı açıklamaları, gerçek olmaktan çok iki yüzlücedir.

Direniş cephesi bu karanlık ve umutsuzluk ortamından doğmuş, İran'da İslam Cumhuriyeti'nin kurulması ile birlikte genişlemiş ve güçlenmiştir. ABD ve Avrupa'daki en büyük medya kuruluşlarının çoğunu kendi tasarrufunda bulunduran veya bu kuruluşları para ve rüşvet yoluyla etkisi altında tutan uluslararası Siyonizmin önderleri bu insani ve cesur direnişi terörizm olarak tanıtmışlardır.

Kendi topraklarında, Siyonist işgalcilerin zulmüne karşı kendini savunan bir millet terörist midir?!  Bu millete insani yardımda bulunmak, böylece bu insanların direnişine güç kazandırmak terörizme destek olmak anlamına mı gelmektedir? 

Despot küresel hegemonyanın liderleri, insani değerleri dahi yok saymaktadırlar. Merhametten yoksun terörist İsrail rejimini kendini müdafaa ediyormuş gibi yansıtırken, hürriyetini, güvenliğini ve kendi kaderini tayin edebilme hakkını savunan Filistin direnişini terörist olarak adlandırıyorlar.

Bugün durumun değişmekte olduğunu size temin etmek istiyorum. Batı Asya'nın bu hassas bölgesini başka bir kader beklemektedir. Küresel ölçekte pek çok insanın vicdani uyanışı ile birlikte gerçekler ortaya çıkmaktadır. Halihazırda güçlenmiş olan direniş cephesi giderek daha da güçlenecektir. Tarihte yeni bir sayfa açılmaktadır.

Siz değerli öğrencilerin yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri'ndeki onlarca üniversitede ve diğer pek çok ülkede de üniversiteler ve insanlar bu durum karşısında başkaldırı halindedir. Üniversite hocalarının sizi desteklemesi ve arkanızda durması, hükümetin polis şiddeti ve size uyguladığı baskılar karşısında bir nebze de olsa teskin edici olması açısından önemli ve etkili olabilecek bir husustur. Ben de siz değerli gençlerle aynı duyguları paylaşıyor ve direnişinizi takdir ediyorum.

Kur'an'ın biz Müslümanlara ve dünya halklarına öğrettiği ders, hak yolunda sebat etmektir: “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.“ Kur'an'ın insani ilişkilerle ilgili öğüdü ise şöyledir: “Ne zulme boyun eğiniz ne de zulm ediniz.“ Direniş cephesi, bu ve buna benzer yüzlerce öğretiyi benimseyerek ve uygulayarak ilerleyecek ve Allah'ın izniyle zafere ulaşacaktır. 
Kur'an'la tanışmanızı tavsiye ederim.“ Seyyid Ali Hamanei 25 Mayıs 2024/
Rasthaber 22.06.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.62

Amerikan üniversitelerinden birinde Amerikan gençliği tarafından Hazreti İmam Hamanei'inin Fotoğrafı asıldı.
Resmin altında şu ifadeler yazılıydı:
Amerikalı erkek ve kızların yüce İmamı, Onurlu desteğiniz için size teşekkür ediyoruz.İslami Davet 23.06.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.63

Akıl Sahipleri

Dinin beli ve omurgası maneviyatın merhamet ve marifet kaynağı tarikatda zikir,zihnin arınıp kulun Hakka yolculuk ve Hakda yolculuğunu hazırlayan fenafillah’ın hazırlık başlangıcıdır.

Cehenneme açılmış yol kendisine faydası olmayan bütün amelini son 2 senesinde berbat eden Ebu Bekirin mezarından icazet alan insanları islamdan sapıtan şeytanın 20 civarında yardımcı hizibinden Nakşi Tarikatında ise Zihnin Rabita/Zikir ile şeyhine bağlanması;

yani

böylece şeytan şeyhi süretinde zihni/kalbi iradesi altına alıp izine düşürmesi olarak inanılıp faliyet gösteriyor. Ayrıca,Eski Diyanet İşleri Başkanları Türkiyedeki islamın, islam olmadığını söyledi.

Tarikat ve Rabita nedir. Ferit Aydın

https://search.app/xRTNApuWGpaL2LZ26

Haci Bayazit 24.06.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.64

Gadir-i Hum İslam kaynaklarının hiç birinin inkar edemediği hakikat. Veda Haccın’dan Dönen Peygamberimize Allah(c.c) Maide Süresi 67 Ayetin’deki şunu buyurdu:

Ey Peygamber!

Rabbin’den sana indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan O’nun mesajını iletmemiş olursun. Allah(c.c) seni insanlardan koruyacaktır… bu ayet indikten sonra 100 veya 120 bin kişilik sahabe topluluğuna hutbe okuyup, Akabin’de Hz Ali’yi yanına çağırarak elini kaldırıp, Ben kimin mevlasıysam, Ali’de onun mevlası’dır. (Mevla sorumlu efendi lider.) Diyerek kendisinden sonraki İmamın halifenin Ali olduğunu ilan etmişti.

Bu ilan’dan sonra inen ayet:

Bu gün dininiz kemale erdirdim; Üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak islam’ı seçtim. Maide/3

Gadir-i Hum Bayramı İslam Ümmetinin, Mazlumların Direniş ekseninin salamet ve zaferine vesile olsun, İnşAllah. Muhiyyittin Kaya 24.06.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.65

Nasrullah: İran ve İslami Düzen İslam Dünyasının Geleceğini Belirlemekte

Helikopter kazasında şehit olan İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abullahiyan ve diğer yetkililer için bugün Tahran'da anma töreni düzenlendi.

Törene video konferans aracılığıyla katılan Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, gerçekleştirdiği konuşmada; Lübnan halkı ve direnişi adına İslam Devrimi Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei'ye, ülke yetkililerine ve İran halkına taziye dileğinde bulundu.

Hasan Nasrullah, tehditleri fırsata çevirmenin önemine vurgulayarak; ''Büyük bir olayla karşı karşıya kaldık, liderlerimizi kaybettik ama tehditleri fırsata çeviriyoruz ve bu da yeni bir hareketin ve hayatın doğmasına yol açıyor.'' dedi.

Kudüs Gücü eski Komutanı Süleymani ve Haşdi Şabi eski Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi Mühendis'e yapılan terör saldırısına değinen Nasrullah, ''İki büyük komutanın şehadetinin ardından İslam Devrimi ve bölgedeki tüm direniş hareketleri yeniden yükseldi. Bunlar İslam Devrimi Lideri’nin tedbirli yönetimi sayesinde gerçekleşti.’’ ifadesini kullandı.

Hasan Nasrullah, İran milletinin helikopter kazası olayla ilgili takındığı tavırla barış ve huzur konusunda tüm dünyaya örnek olduğunu söyledi.

Hizbullah lideri, “Tüm Dünya, şehit Reisi, Emir Abdullahiyan ve diğer şehitlerin görkemli cenazesine tanık oldu. Milyonlarca kişinin katılımıyla düzenlenen cenaze töreni dostlarına ve düşmanlarına güçlü bir mesaj verdi.” açıklamasında bulundu.

Yarın yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen Hasan Nasrullah, “Doğal olarak artık herkes Şehit Reisi ve beraberindekilerin cenaze töreninde büyük katılım gösteren İran milletinin tutumunun Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de yansımasını istiyor.” dedi.

Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri, “Günümüzde İran ve İslami düzen sadece İran'ın geleceğini değil, tüm bölge ülkeleri ve halklarının kaderini, İslam dünyasının geleceğini belirlemektedir.” diye konuştu.

Hasan Nasrullah, İran İslam Cumhuriyeti'ni bölgede varlığını sürdüren zalim, yağmacı ve emperyalist güce karşı "sağlam bir kale" olarak nitelendirdi./mehr Rasthaber 27.06.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.66

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Esad'a Yanıt

Cuma namazını Üsküdar’da bulunan Hz. Ali Camii’nde kılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın "Suriye'nin Türkiye ile ilişkilerini geliştirmeyi amaçlayan tüm girişimlere açık olduğunu" söylediğini aktaran bir gazetecinin, "Türkiye ile Suriye arasında yeniden diplomatik ilişkiler kurulur mu?" sorusu üzerine şunları kaydetti:

Kurulmaması için hiçbir sebep yok. Yani biz Suriye'yle bu ilişkileri geliştirmekte geçmişte nasıl birlikteysek yine aynı şekilde birlikte hareket ederiz. Suriye'nin de iç işlerine karışmak gibi bir derdimiz, bir hedefimiz asla olamaz. Çünkü Suriye halkı bizim kardeş halklar olarak beraber yaşadığımız bir topluluktur. Nasıl ki biz Suriye'yle ilişkilerimizi çok çok canlı tuttuysak geçmişte, ailece görüşmelere varıncaya kadar biliyorsunuz Sayın Esad ile biz bu görüşmeleri yaptık. Yarın olmaz diye bir şey kesinlikle mümkün değil, yine olur. Suriye'nin iç işlerine karışmak gibi de bir derdimiz asla yok.

Haci Bayazit1

Allah’ın selamı rahmeti alemlerin emniyeti islamın beli ve omurgası maneviyatın merhamet ve marifet kaynağı Hüseyni meşrep direniş cephesi ile masum ve mazlumların üzerine olsun.

Irak ve Suriye’de iki işgalci güç var; ilki Erdoğan rejimi ikincisi Erdoğan rejiminin Kıblesi ABD güçleri. Erdoğan Türkiyesi ile hiç bir bölgesel meselede bir araya gelinilmez; zira insanları islam‘dan sapıtan şeytanın 20 civarda yardımcı hizbinin çatı örgütü Erdoğan rejimi meşrebi gereği aldatmak üzere konumlanır.

Dinin ve neslin güvenliği için bölgenin tehdit algılanmasında birinci tehdit işgalci Erdoğanın unsurlarıdır;

kesin olarak hiçbir taviz vermeden ekeceği süfyani tohumların filizlenmesine fırsat vermeden bölgeden aşağılanmış olarak koğulmalı…

İkinci tehdit ABD güçleri bölünme çökme sürecinde Ukrayna ABD’nin Kızıldenizi’dir. Dünya Adalet Divanının kolluk gücü olacak dünya Haşdi Şabi direniş güçleri için bölgedeki ABD üsleri eğitim alanı olarak algılanmalı, her ABD üssü bölgeden koğalanırken Haşdi Şabi güçleri manen ve fiziksen hazırlanmış olmalı.

Bölgedeki ABD üsleri İbrahim (a.s) kırdığı putları sembolize ediyor; bundan dolayı işgalci ABD üsleri iyi değerlendirilmeli; eğer Afganistan’da olduğu gibi bir anda kaçar ise direniş cephesinin eğitim/talim alacağı fırsatda kaçmış olur. Allah’ın selamı ve rahmeti Hüseyni meşrep direniş cephesi ile masum ve mazlumların üzerine olsun. Rasthaber 29.06.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.67

İmam Hamanei:
İŞİD'e 7 trilyon dolar harcadılar. Amaçları İran'ı işgal etmekti. Direniş ekseni düşmanın planını boşa çıkardı.Zülfükar 29.06.2024

İmam Hamanei: ABD'li öğrencilerin Gazze'yi savunma hareketi, dünyada temiz vicdanların varoluşunu gösteriyor

İmam Hamanei, Uluslararası Direniş Şehitleri ve Harem Savunucuları Kongresi düzenleme komitesi üyeleriyle yaptığı görüşmede, Amerikan üniversitelerindeki öğrencilerin Gazze halkını savunma hareketini, dünyada temiz vicdanların varlığının bir örneği olarak değerlendirdi.

Welayet News  - İmam Hamanei, Uluslararası Direniş Şehitleri ve Harem Savunucuları Kongresi düzenleme komitesi üyeleriyle yaptığı görüşmede, Amerikan üniversitelerindeki öğrencilerin Gazze halkını savunma hareketini, dünyada temiz vicdanların varlığının bir örneği olarak değerlendirirken "Önemli olan, harem savunmasının aslında insanlık ideallerinin savunması olan bu mesajın, dünyadaki temiz vicdanlara ulaştırılmasıdır." dedi.

İnkılap Rehberi, Uluslararası Direniş Şehitleri ve Harem Savunucuları Kongresi düzenleme komitesi üyeleriyle yaptığı görüşmenin metni, bu sabah İmam Rıza Türbesi'nde düzenlenen kongre yerinde yayımlandı.

İmam Hamanei, bu görüşmede, harem savunucularını şaşırtıcı ve önemli bir olgu ve İran İslam Cumhuriyeti sisteminin dünya görüşünün bir tezahürü olarak nitelendirerek " Farklı milletlerden gençlerin harem savunucuları olarak varlığı, İslam Devrimi'nin kırk yılı aşkın süredir aynı devrimin ilk coşkusunu ve destanını yeniden üretme gücüne sahip olduğunu gösterdi." dedi.

Rehber ayrıca " İmam Humeyni (r.a.), İslami hareketin ilk günlerinden ve İslam Devrimi'nin başlangıcından itibaren her zaman yabancıların müdahalesine ve küresel ve bölgesel bakış açısına dikkat etmiş ve iç meselelerle meşgul olmamayı öğütlemiş ve bu konuda gerekli uyarıları yapmıştır." ifadelerini kullandı.

İmam Hamanei, düşmanın çok tehlikeli planlar hazırladığı ülkelerdeki harem savunucularının varlığını, İslam Devrimi'nin dünya görüşünün bir tezahürü olarak nitelendirerek " Düşman, bölgeyi ele geçirerek ve aynı anda İran'a ekonomik, siyasi ve aynı zamanda "dini ve ideolojik" baskılar uygulayarak İslam sistemini yok etmeyi planladı ancak inançlı bir grup genç, İran İslam Cumhuriyeti merkezli olarak, bu pahalı emperyalist planı bozdu." dedi.

İnkılap Rehberi DAEŞ ve onunla bağlantılı grupların ABD ve Batı'nın askeri ve propaganda desteğiyle oluşturduğu zalim ve insanlık dışı yapısına değinerek " Bu yapıların amacı, bölgeyi ve özellikle İran'ı güvensiz hale getirmekti ancak harem savunucuları bu büyük tehlikeyi de bertaraf etti." ifadelerini kullandı.29.06.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.68

“Karanlıkta dile getirmekten çekindiğiniz hakikat, birgün aydınlıkta işitilecek ve gizli mekânlarda öğrendiğiniz inancı, bir gün çatılardan haykıracaksınız!”
Hz.İsa Aleyhisselâm.
Evet bügün medyadan haykıriliyor Hizbullah ve Hamas terör örgutü değildir.Direniş En Ebulfeyz 01.07.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.69

İmametin Velayetine Tutunalım.

Hand olsun Allah’a ki bizi İmam Ali’nin ve Masum Evlatlarının vilayetine tutunanlardan karar kılmıştır.

Bu tutunma nasıldır?

Evet, vilayete tutunmanın bir bölümü kalbi olarak tutunmaktır. Siz vilayeti kabul edersiniz. Çok iyidir, çok gereklidir ve şüphesiz çok da etkilidir. Ama tutunmanın tamamı bu değildir.

Tutunmanın manasını şöyle görüyoruz;

devamlılığı ve hareketi olmalıdır. Evet o fedakarlık, maneviyat. Marifet, Allah’ı tanıma, ibadet… yakarış ve Allah’a teveccühler… Bunları ki biz layığıla yerine getiremiyoruz… Bunlarda biz çok çok gerideyiz… Ama beşeri, toplum idaresi, hükümet vb, sıfatlar noktasında biz bunları yapabiliriz. O  büyük şahsiyetler kadar olamayız ancak bu minvalde hareket edebiliriz biz. İşte bu Emir’el Müminin’in (a.s) vilayetine tutunmaktır. Rehberimiz Seyyid Ali Hamenei anlatıyor. Direniş Eri Abulfez 03.07.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.70

FETÖ’den Hayrettin Karaman’a Barnabas kitabının gizemi l Kozmik Odadaki Kitabın Gerçeği:

Barnabas İncili, bu kitap hakkında öyle söylentiler ortaya atıldı ki... Türkiye'de özellikle gündem yapılan bu kitabın, Genelkurmay Başkanlığı'nın kozmik odasında olduğu dahi iddia edildi.

Gerçeği ise Soner Yalçın Tağut'ta kaleme aldı.

Barnabas İncili, bu kitap hakkında öyle söylentiler ortaya atıldı ki... Hz. Muhammed'in ilk müjdelendiği kitap olduğu iddiası da onların başında geliyordu. Türkiye'de özellikle gündem yapılan bu kitabın, Genelkurmay Başkanlığı'nın kozmik odasında olduğu dahi iddia edildi.

Tabi ki bu iddiaların hedefi rastgele değildi, kaynağında da belli bir cemaate mensup insanlar vardı. FETÖ, evet yanlış duymadınız, FETÖ müritleri böylesi bir kitabın saklandığını, içeriğinde ise bazı varsayımlarla medyayı işgal etti.

Bunun sebebini ise Gazeteci Soner YalçınTağut kitabında şu sözlerle yazdı. “Eğer 15 Temmuz gerçek olsaydı, Barnabas İncili bulunacak ve Fetullah Gülen müjdelenen bir mesih olarak gelecek“ Tüm bu iddiaları ortaya atanları, amaçlarını, Barnabas kitabının aslını, ilk nerede kendisinden söz ettiğini ise Soner Yalçın Tağut'ta yazdı. Odatv.com 13.07.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.71

Dışişleri Bakanı Fidan, Hamas Lideri İle Görüştü

Diplomatik kaynaklardan aktarılan bilgiye göre Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, Gazze'de felaket seviyesine varan insani durum ve Gazze'nin kuzeyinde artan açlık ve hastalıklar sonucu ortaya çıkan kaygı verici gelişmeler değerlendirildi. Ayrıca, Bakan Fidan ile Hamas Siyasi Büro Başkanı Heniyye ateşkes müzakerelerindeki son durumu görüştü

Haci Bayazit

Hamas AKP rejim unsurlarına yakın olduğu oranda müsübet/İsrail terörüne yakın olur; AKP rejim unsurlarının üzerinde onları gölge gibi takip eden yerinden yurdundan edilmiş milyonların ahı vebali vardır; AKP rejim unsurlarının bulduğu beldede ibadet dahi olmaz… yani onların üzerindeki ah vebal bulunduğu topluluğu namaz vs ibadet’den çıkartır; kişi şeklen namaz vs Eda ediyor olsana kalben aralarına karışmış olan taşıyıcılar iletişimi ile namazdan çıkar… çare mümkün olduğunca AKP rejim unsurlarından uzak olup en azından imanın en zayıfı ile onlara Buğz etmek; böylece onların müsübetinden korunula. Haci Bayazit Rasthaber 17.07.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.72

SATANİSTLERDEN GERİ ADIM!

Paris Olimpiyatlarının, Satanist ve LGBT sembolleri ile dolu “Açılış Töreni” görüntüleri YouTube'dan kaldırıldı. Ayrıca Olimpiyat Komitesi, kendi sayfasındaki tüm video kayıtlarını sildi. Çünkü tüm dünyadan çok büyük tepki geldi. Satanistlerin Abdurrahman Dilipak 27.07.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.73

Hayıflanmak Değil, Hazırlık Zamanıdır

Bismillah 

“Yoksa sizden önce gelip geçmiş olanların başlarına gelen zorlukların benzerinin  sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız...?!” Bakara/214

Kendi ailesinden kırka yakın evladı ve yakın akrabasını şehid verdiği halde dimdik duran, şehadeti arzulayan, daha  şehadetinden  saatlerce önce İmam Hamanei ile yaptığı görüşmede “ Bir yiğit ölür  başka bir yiğit ayağa kalkar, İslam ümmeti ebedi kalacaktır” diyen İsmail Haniye gibi birine de zaten normal ölüm  değil şehadet yakışırdı.

İmam Hamanei bu büyük mücahidin şehadeti  münasebetiyle yayınladığı mesajda “intikamını almak ev sahibi olarak bizim görevimizdir” diyerek Siyonist rejime gereken cevabın verileceğini ortaya koydu ve ilgili kesimlerin görevini belirlemiş oldu.

Siyonist Rejim ve Batı Sulta Sistemi Allah’ın halis kullarından birini şehid etmekle geçici bir sevince kapılabilirler, ama  onların bu sarhoşluğu uzun sürmeyecektir, inşallah.

İçimizdeki kafir, münafık ve bağnaz kesimlerin başta İran olmak üzere Direniş Cephesini, dostlarını, misafirlerini korumakta aciz kaldığını ve intikam söyleminde zayıf, etkisiz tepkiler göstereceğine dair düşman propagandalara gelince;

1-Hamas’ın Siyasi Lideri İsmail Haniye’nin Tahran’da iken  şehid edilmesi stratejik olmaktan ziyade sembolik bir  bir hadisedir. Bu, olayın  önemsiz olduğu anlamına gelmez elbet, ama düşman açısından, savaşın/direnişin seyrini  belirleyici bir yönü yoktur. Çünkü  bu cinayet Filistin direnişi başta olmak üzere bölgedeki  direniş ekseni üzerinde en küçük bir olumsuz etki bırakmayacak ve  tam aksine  direnişin azmini ve gücünü daha da artıracaktır. Olayın Direniş Ekseninin merkezi İran’da, başkent Tahran’da vuku  bulması sindirilmesi kolay bir hadise olmadığı için psikolojik yönü bakımından oldukça ağırdır.

2-Gerçek şu ki, terörist çeteler rejimi, Batının tüm sultacı güçlerini arkasına almasına rağmen yokluğa doğru  hareket ettiğinin farkındadır. Bu kesin sonu engellemek için her yola başvurmaktadır. Siyonistlerin son 24 saat içerisinde Lübnan, Irak, Suriye ve İran’da başvurdukları terörleri bu çerçevede değerlendirmek gerekir.

3-Terör ile savaşı karıştırmamak gerekir.  İlan edilmemiş de olsa tarihten gelen bir örfle  savaşın kuralları vardır. Şehid İsmail Haniye’ye yönelik saldırı bir devlet terörüdür ve bu yöntem varlığı gayri meşru olan Siyonist rejime mahsustur. Şehid Haniye resmi bir devlet makamıdır ve başka bir ülkenin resmi konuğudur. Böyle bir cinayete  başvuran rejim belli ki varlığını tehlikede gördüğü için  her türlü çılgınlığa başvurmaktan çekinmiyor ve  mevcut uluslararası  düzenin kurucusu ve koruyucuları iddiasında  olanlar da bu cinayeti onaylıyor. 

4-Sulta sisteminin son terör  saldırıları bir tür teknolojik üstünlüğün göstergesi olup savaş meydanındaki yenilgilerini örtbas etmeye yöneliktir. Yapay zeka da dahil en son bilimsel- teknolojik  buluşları  askeri ve istihbarat alanında  kullanan Batı emperyalizmi tüm ahlaki değerlerini ayaklar altına almış bulunuyor.

5-İran’ın teknolojik, askeri, ekonomik ve medya gücü bakımından  Batılı sultacı güçlerle karşılaştırılamayacağı açıktır. Ama aradaki orantısız güce rağmen hiç bir zaman teslim olmamış, kendisi teslim olmadığı gibi bölgedeki direniş bileşenlerini de desteklemekten çekinmemiştir. Geçen bu süre içerisinde askeri ve teknoloji alanında  önemli ilerlemeler kaydeden İran eskisine göre daha bir dik durmakta, her geçen gün dostlarına umut ve düşmanlarına korku vermektedir. Bundan 40 yıl öncelerde  dikenli tel bile üretemeyen İran bugün sivil alanda nükleer ve nanoteknolojiyi elde ettiği gibi askeri alanda beş bin kilometre menzilli güdümlü, balistik ve süpersonic füzeler  ile en modern  SİHA'lar, tanklar, uçaklar ve hava savunma sistemleri üretecek düzeye ulaşmış bulunuyor. Yakın bir gelecekte Batının sultacı güçleri ile aradaki  mesafeyi kapatacak çabalar içerisindedir. Bunun farkında olan şeytani güçler nihai karşılaşmayı öne çekmeye çalışmaktadırlar.

6-İslam İnkılabının zaferinden beri defalarca doğrudan askeri saldırılara, iç karışıklıklara,  binlerce terör operasyonuna ve en ağır  ambargolara  maruz kalmasına rağmen durmadan güçlenen ve bölgedeki kurtuluş hareketlerini organize eden, destekleyen İran’ın  bu duruşu Batılı sultacı güçler tarafından  tahammül edilecek gibi değildir. Bunun için de  İran ve dostları, müttefikleri bundan sonra da amansız saldırılara  maruz kalacaklardır. Bu mücadele hiç kuşkusuz taraflardan birinin yenilgisiyle sonuçlanacaktır. Hak cephesinde yerini alanlar hakkın batıla, mazlumun zalime galip geleceğine kesin olarak inanıyorlar.

7-Hak cephesinin safları her geçen gün daha bir netleşmektedir. Rusya ve Çin gibi  güçlü devletler her ne kadar menfaatleri gereği Direniş Ekseniyle bazı konularda işbirliği yapsalar veya rakipleri olan Batı emperyalizminin cinayetlerini kınasalar da asla zalimi/caniyi engellemeye yanaşmazlar. Ve yine uğursuz varlıklarının devamını Batı Sulta Sistemine yaslanmakta, onlarla işbirliğinde gören İslam ülkelerine tahakküm eden rejimlerin çoğu da batılın/Batılıların saflarında yer almaktadır. Çarpık İslam çizgisinde ısrar eden bağnaz Müslümanlar ise kıskançlıkları yüzünden isteyerek veya anlamadan batıl güçlerin çizgisinde hareket etmekteler. Umut edilir ki geç olmadan bu inatlarından döner ve İslam düşmanlarına gönüllü hizmetçilikten  vazgeçerler.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında Direniş Cephesi dostları bilmelidirler ki, gün geçtikçe şiddetlenen bu mücadele önümüzdeki aylar ve yıllarda daha geniş çapta ve daha zor şartlarda devam edecektir.  Batı’nın ve temsilcisi Siyonist rejimin son terörleri ve zahiri psikolojik üstünlük kurma manevraları müminleri asla yeise düşürmemelidir. Zaman hayıflanmak, yeise kapılmak zamanı değil hazırlanmak, zaafları/eksiklikleri gidermek, gerçeklerle yüzleşmek ve mücadeleye bilenmek zamanıdır. Esselamu ela menittebe’l huda/ Hidayete tabi olanlara selam olsun. Ziya Türkyılmaz Rasthaber 31.07.2024

Allah’ın sonsuz rahmeti üzerine olsun.

İsmail Haniye Hakan Fidan ile görüşş; yani korunmasında zaviyetin zemini oluşuyor; zira, H.Fidan üzerinede milyonların ahı vebali vardır. Devlet erkani ile İstihbarat birimlerinin dikkatine; süfyanı hizbinden gece gündüz uykulu uyanık her an kalben uzak olunmalı... değilse onların üzerindeki milyonların ahı vebali ile rehavet oluşur korunmada zaviyet olur. 

Allah’ın verdiği ömür uzamaz kısalmaz; ama gelişmenin yaratılışı hakkın mücadelesinin şehadet ile mükafatı süfyaniyi perdeleyen zalimin cezalanması insanların uyanmasına zemin hazırlar.

Atlantik cephesindeki bütün gelişme AKP rejimi ile uzantılıdır. Zira atlantik cephesi İslam üzerinden gelişmenin yaratıldığı batıl parelel din süfyani hizbin açık islam düşmanlığını perdelediği ve yemlendiği alandır.

Natulyahu hükümeti yıkılınca Natulyahü tutuklanıyor; AKPde hükümetden düşünce alemlerin emniyeti islamın köklerinin nem alıp boy attığı mukaddes beldeleri rejim unsuru ve beslediği terörüstleri ile kirletenlerin tamamı İlahi adaletin gereği soykırımdan yargılanacak.

ABD, UCMine yaptırım uygulamaya kalkıyor; UCM bizim içinde yakalama kararı çıkartır; korkusu ile. Dünya maneviyat ve adalet yörüngesine girdi dünya halkı Mehdeviyete hazırlanıyor; insanları islamdan sapıtan şeyanın 20 civarında yardımcı hizbinin Kıblesi ABD/İsrail doğası gereği gölge gibi kendilerini takip eden ah ve vebal zulum ve günahın ağırlığı ile çöküşün telaşı ve paniği içerisinde. Bundan dolayı ABD, UCMe yaptırım uygulamaya kalkıyor; rejimlerinin cılkı çıktı.

Allah’ın selamı üzerine olsun Seyyid H.Nasrullah’ın tesbiti ile ABDyi yönlendiren 3 Gurup vardır; Petrol Şirketleri, Silah Endüstriyel şirketleri ile Siyonist Hiristiyan ve Siyonist Yahüdü hizipler.

İslamın en büyük düşmanı munafık siyasal islamcılar siyonist Hiristiyan ve Siyonist yahudünün yumurta ikizi büyük Braderidir. Türkiyede son derece dine saygılı islam coğrafyasında siyonist islamcı bölgede siyonist türkcü fitne tohumu ekmeyecek tam bağımsız sosyal demekrot bir hükümet kurulması ile bölge ve dünyada rahmet ve bereket bulutları ile huzur oluşur; bölünüp çökme aşamasına giren ABDnin bölünmesi hızlanıp küresel bağları kesilen işgalci İsrail çöker. Bu vesile ile Hüseyni direniş cephesi ile zalime karşı mazlumun yanında olan anti emperyalist insanlar insani vasfın gereği en azından imanın en zayıfı ile Kalben Süfyanı tayfasına Buğz etmeli kalbi gönlü bütün duyu kapıları kapalı olmalı. Haci Bayazit 31.07.2924

2.İklim Değişimi ile Mücadele.74

Batının geldiği nokta bu.

Siyonistler zaten artık Musevi değil, satanist pedefolik bir topluluğa dönüştüler, Katolikleri ve Protestanları da peşlerinden sürüklüyorlar.
Bu karikatür Katolik kilisesinin başındaki Satanist pedofolik papayı hicvediyor. Abdurrahman Dilipak 05.08.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.75

BM'den Ambargo Çağrısı: "İsrail'e Yakıt Sağlayan Ülkeler Savaş Suçuna Ortak"

Hukuk uzmanları, İsrail'e petrol ve yakıt sevkiyatından sorumlu ülkelerin, rejimin kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nde işlediği savaş suçlarına ortak olabileceği konusunda uyardı. BM ve diğer uluslararası hukuk uzmanları, Filistin halkına yönelik daha fazla insan hakları ihlalinin önlenmesi için enerji ambargosu çağrısında bulundu.

Oil Change International (OCI) kuruluşunun yaptırdığı yeni bir araştırma, Gazze'de "devam eden ve genişleyen petrol arzının İsrail'in devam eden soykırımını körüklediğini" ortaya koydu.

Araştırmada, İsrail'in Gazze'deki soykırım kampanyasına yardımcı olabilecek onlarca petrol ve yakıt sevkiyatı takip edildi.

Araştırmacılar, 21 Ekim 2023 ile 12 Temmuz tarihleri​​arasında İsrail'e yapılan 65 petrol ve yakıt sevkiyatını takip etmek için nakliye kayıtlarını, uydu görüntülerini ve diğer açık kaynaklı endüstri verilerini analiz etti.

OCI araştırmacıları, ülkelerin ekim ayından bu yana İsrail'e toplamda 4,1 milyon ton ham petrol tedarik ettiğini tespit etti.

ABD SEVKİYATI SOYKIRIM KARARINI İHLAL EDİYOR

Araştırmada ayrıca ABD'nin İsrail'e yaptığı jet yakıtı, dizel ve diğer rafine petrol ürünleri ihracatının yaklaşık yüzde 80'inin, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) İsrail'in soykırım eylemlerini durdurması yönündeki ocak ayındaki kararının ardından yapıldığı ortaya çıktı.

İtalya, Arnavutluk ve Yunanistan gibi ülkeler rejime rafine edilmemiş petrol tedarik etti.

Brezilya, Ekim ayından bu yana İsrail'e yapılan ham petrol sevkiyatlarının yüzde 9'undan sorumlu.

ENERJİ AMBARGOSU ÇAĞRISI

BM ve diğer uluslararası hukuk uzmanları, Filistin halkına yönelik daha fazla insan hakları ihlalinin önlenmesi için enerji ambargosu çağrısında bulundu.

İsrail, savaş uçakları, tankları ve askeri araçlarına güç sağlamak için bu sevkiyatlara büyük ölçüde güveniyor./ntv. Rasthaber 24.08.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.76

İsrail, Uluslararası Adalet Divanı tarafından yasadışı bir devlet ilan edildi.

Ayrıca, dünya çapında egemen bir ulus olarak tanınmaması gerektiğine karar verildi. Allah’ın vaadi İlahi adalet galip geldi. Ali Yılmaz 31.08.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.77

İran İslami Tebliğat Kurumu başkanı

"İslam Peygamberi'nin torunu İmam Hüseyin'e (as) ait olmak, varlığımızın en derin katmanlarına kök salmıştır." ifadesini kullandı. @AbulfezAli Direniş Eri Ebülfez 01.09.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.78

“Kudüs’ü kurtarma sorumluluğu bizim sorumluluğumuzdur ve onu terk etmek,

Allah korusun, bizim sonumuz olacaktır.”(18 Şubat 1974) İmam Musa Sadr. @AbulfezAli Direniş Eri Ebülfez 01.09.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.79

İran İslami Tebliğat Kurumu başkanı

"İslam Peygamberi'nin torunu İmam Hüseyin'e (as) ait olmak, varlığımızın en derin katmanlarına kök salmıştır." ifadesini kullandı. @AbulfezAli Direniş Eri Ebülfez 01.09.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.80

Şeyh Ekrem El Kaabi:

Ebu Mehdi El Mühendis'in temiz kanı üzerine yemin ederim ki, işgalcilerin Irak'ta kalmasına izin vermeyeceğiz. Ali Ekber 06.09.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.81

İşte dünya bugün bunu yaşıyor.

Pedefolik, Satanist Siyonistler ve onlara h destek veren herkes, (Siyasetçi, media, STK temsilcisi, asker Polis de olsa) her zaman ve her yerde nefretin odağındalar. ABD'de MP'ler de göstericiler karşısında geri adım atmak zorunda kaldı.Abdurrahman Dilipak 06.09.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.82

İmam Hümeyni (r.a)

İslam’ın başına gelen en büyük müsübet, Hz Emir’in (a.s)ın elinden yönetimin alınması müsübeti’dir. Onun matemi Kerbela mateminden daha büyük olmuştur. En büyük müsübet bu müsübettir’ki İslam’ın ne demek olduğunu insanlara anlatamamışlardır. MakimillaN 07.09.2024

2.İklim Değişimi ile Mücadele.82