Faydalı Bilgiler.1
Yoğurt -süt; karın yağlarını eritip zayıflatıyor!
Erciyes Üniversitesi Atatürk Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, kalsiyum ve fosfor içeriğiyle kemikleri koruyan yoğurt ve sütte yoğun olarak bulunan KLA'nın (Konjuge Linoleik Asit) karın yağlarını eriterek zayıflamayı sağladığını, kanser ve kalp hastalıklarını da önlediğini açıkladı.
Prof.
Dr. İnanç, özellikle kadınların günde yarım kilo yoğurt veya iki su bardağı süt
içmesini önerdi.
- Prof. Dr. Neriman İnanç, yoğurdu, ilk önce olarak Orta Asya Türkleri'nin
kullandığını belirterek şunları söyledi:
"Geleneksel Türk yoğurdunun sağlık açısından sayısız yararları bulunmaktadır.
Yoğurtta bulunan bakterileri keşfeden Rus bilim adamı Metnichef, Nobel ödülü
kazanmıştır. Son olarak başkanlığımızda bir araştırma yaptık. 12 kadın hasta
üzerinde, yani, beden kitle endeksine göre şişman olup, bu endekse göre verileri
normalde 20 olması gerekirken 25 olan deneklerle çalışma yaptık. Beden kitle
endeksi sonuçlarına göre yani boy ve kilo karşılaştırmasında şişman oldukları
saptanan bu kadınlara, iki ay boyunca yoğurt ve sütte bol miktarda bulunan ve
bir yoğurt asidi olan KLA'yı ikişer gramlık tablet olarak verildi. Çalışmadaki
kadınların, ağırlıklıkları ile bel ve kalça çevre ölçümlerinde ve kan yağı
düzeylerinde azalma olduğu görüldü. Bel ve kalça çevresindeki, karın
bölgesindeki yağlanmanında azaldığı saptandı. Karın bölgesindeki yağlanma, kalp
hastalıkları için risktir. O nedenle yoğurt başta olmak üzere süt ürünlerinde
bulunan KLA'dan yararlanmak için şişman olanların günde yarım kilo yoğurt yemesi
gerekmektedir. Yarım litre yani iki su bardağı süt de aynı etkiyi yapmaktadır.
Özellikle, menapoz dönemindeki kadınların hem sağlıkları açısından hem de
şişmanlamamaları açısından günde yarım kilo yoğurt yemesi gerekir."
- 'KANSER VE KALP HASTALIKLARINI ÖNLÜYOR'
Prof. Dr. Neriman İnanç, son yıllarda yapılan çalışmalar yoğurdun kalp
hastalıkları ve kanseri de önlediğini ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğini
kaydetti. Proteinleri kaliteli olan yoğurtta, bu proteinlerden elde edilen
bioaktif peptidlerin tansiyonu düşürdüğünü, tromboz (pıhtı) oluşumunu önlediğini
ve bağışıklık sistemini koruduğuna vurgulayan Prof. Dr. İnanç söyle devam etti:
-"Yoğurda has bir yağ asidi olan KLA ve Spingolipidler Meme'in, bağırsak
kanserine karşı koruyucu özelliği bulunuyor. Bu yağ asidi aynı zamanda yağ
dokusun azaltıp, kas dokusunu artırıyor. Sporcular ve zayıflamak isteyenler için
yararlı. Ayrıca, yoğurt yapımında kullanılan 'probiyotik' adı verilen bazı
bakteriler de bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve ishal gibi yaygın
enfeksiyonları önlüyor. Probiyotikler kanser oluşturan maddeleri açığa çıkartan
enzimleri azaltıyor, kolesterolü düşürüyor, HDL denilen iyi kolesterolü
arttırıyor, dolayısıyla kalp hastalıklarına karşı koruyucu etki gösteriyor."
- Prof. Dr. Neriman İnanç, yoğurdun enerjisini sağlayan karbonhidrat kaynağı 'laktoz'un
içerdiği 'galaktoz' nedeniyle de beyin ve sinir dokusunun gelişiminde de görev
aldığını belirterek, "Laktoz mideden bağırsağa geçerek burada asit ortamı
oluşturup zaralı bakterilerin gelişimini engelliyor. Yoğurdun içerdiği kalsiyum
ve fosforun emilimini artırarak kemiklerimizi ve dişlerimizi güçlendiriyor" diye
konuştu.internet.14.12.06
Faydalı Bilgiler.2
Gazozlara Dikkat!!!
Sayın Hayrettin Karaman'a cevap
Gazlı İçeceklere Karıştırılan Alkol Onları Haram Hale Getirir.
- Fetva vermekte en cüretli olanınız, ateşe düşmekte en cüretli olanınızdır. - Darimi
Öteden beri alkolsüz olarak bildiğimiz gazozlar hakkında Tüketiciler Birliğinin TÜBİTAKa yaptırdığı analizde, tüm gazozlarda binde üzerinden farklı oranlarda alkol çıktı. Bu konuda tartışmalar başladı, en önemlisi gazoz satışlarında azalmalar oldu. Sayın prof Hayrettin Karamanın Yeni Şafakta yazdığı makaleleri bu gazozlarda alkol olsa bile içilmelerinde hiçbir mahzur olmadığını onaylar mahiyette idi. Kanaatimizce sayın Karamanın vermiş olduğu fetva araştırılmadan acele verilmiş bir fetva niteliğindedir. Burada bu fetvanın niçin araştırılmadan ve acele verilmiş olduğuna dair bazı düşünceleri ele alacağız.
- Alkolun necisliği: Bilindiği gibi içki (alkol) tedrici olarak kaldırılmış, nihai olarak Maide suresinin şu ayetiyle yasaklanmıştır Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları, ancak şeytan işi birer pisliktir; ondan kaçının ki felaha eresiniz. Maide: 90
Bu ayette dikkat edilirse içki (rics) pislik olarak nitelendirilmiştir. İslam alimleri bu ayetten yola çıkarak içkinin sidik ve kan gibi necaseti galiza olduğuna hükmetmişlerdir. Azı da çoğu da haram kılınmıştır. Şarabın haramlığını inkar eden kafir olur. (Fetavayı Hindiye, c.12.s.279)
- Suya Karıştırılan Alkol:
Sayın Hayrettin Karaman 20 Ekim 2006 Cuma tarihli yazısında şöyle diyordu: 15 Eylül'deki yazımda, fıkhın muteber kaynaklarından şu bilgileri nakletmiştim: Necis olan veya yenmesi, içilmesi haram kılınan bir nesnenin azı da, çoğu da yenmez ve içilmez, ama bu nesne, temiz olan bir başka nesneye karışır, karıştırılırsa, keza yanma vb. şeklinde değişime uğrarsa hüküm değişir; yani o nesne haram ve necis (dince pis) olmaktan çıkar.
- Gerçi sayın Karaman bu yazının devamında suları az su ve çok su olarak iki kısma ayırmıştır, fakat yüzeysel bir bakış açısıyla bakıldığında pis olan alkol, temiz su ile karıştırılırsa haram olmaktan çıkar tarzında da anlaşılabilecek niteliktedir. (Bilhassa Bir sıvının içine alkol karışınca hemen "bu sıvı haramdır" denemez cümlesi böyle bir intibaı verecek cinstendir.) Bu yüzden bu konuya açıklık getirilmesi gerekiyor.
- Pis olan alkol temiz su ile karıştığında haram olmaktan çıkmaz. Bu hususta Sayın Karamanın kaynak olarak gösterdiği İbn Abidinin Şürb Haddi bölümünde şöyle deniliyor: Eğer (şarap) suyla karıştırılır ve şarap çok olursa (onu içene) had tatbik edilir. Eğer su çoksa had tatbik edilmez ancak sarhoş olursa başka. (ولو خلط بالماء فإن كان مغلوبا حد وإن كان الماء غالبا لا يحد إلا إذا سكر). İbn Abidin c.4.s.38.
- Burada su çok olursa had tatbik edilmez ifadesi o helaldir manasına da gelmiyor. Haram olmaya yine haramdır. Vehbe Zuhayli İslam Fıkhı Ansiklopedisi adıyla tercüme edilmiş kitabında şöyle diyor:
- Şarap ile karıştırılmış suyun içilmesi ittifakla haramdır. Çünkü o suyun arasında şarap zerrecikleri vardır. Böyle içki içen kişi tazir edilir. Eğer şarap sudan daha fazla ise had vacip olur. Çünkü bu durumda şarabın ismi de manası da değişmeksizin kalmaktadır. (İslam Fıkhı Ansiklopedisi. Vehbe Zuhayli. c.4.s.345. Muğnil Muhtac ve Muğniden naklen)
- Bir kimse su ile karışık şarap içse bakılır; eğer çoğu şarap ise had vurulur. Çoğu şarabın tat ve kokusu gidecek şekilde sudan ibaretse had uygulanmaz. Ancak şarap ile karışık suyu içmek içinde gerçek olarak şarap parçaları bulunduğundan haramdır. (İslam Fıkhı Ansiklopedisi. c.7.s.442)
- Ömer Nasuhi Bilmende Hukuku İslamiye Kamusunda aynı şeyleri zikreder. Şunları da ekler: bu mesele eimmei hanefiye göredir. Sair müctehidlere göre ise [içkiyle karışık fakat suyun daha çok olduğu karışım içilirse] bu halde had lazım gelir. (c.3.s.252.) (Fetavayı hindiyede de mevzu aynıdır. bkz.c.4.s.55. Bu mevzuda içki haddiyle ilgili bütün fıkıh kitaplarına müracaat edilebilir.)
- Sayın Karamanın Verdiği Fetvaya Gelince:
Prof. Hayrettin Karaman şöyle diyor: Dince pis olan nesne az suya veya az sıvı maddeye karıştığı zaman su ve sıvı pis olur; içilmez ve onunla dînî temizlik yapılmaz. Çok suya pislik karıştığı zaman ise suyun rengi, tadı ve kokusundan biri, katışan pislik belli olacak şekilde değişmedikçe su pis olmaz. Çok su Hanefîlere göre yeri köşeli ise yüzeyi 10x10 arşın, yuvarlak ise 36 arşın, derinliği ise bir karışa yakın yerdeki sudur. Arşın yaklaşık iki karıştır. Şâfiîlere göre iki kulledir (büyücek küp), İmam Malik'e göre ise az su, içine düşen pisliğin rengi, tadı veya kokusu belli olan sudur, belli olmayan su ise çok sudur. Buradaki ölçülere göre çok sayılan suya mesela sidik veya şarap karışsa o su pis olmaz, onunla abdest alınır ve o su içilir (İbn Âbidîn, 1984 Kahraman Yayınları, C.I, s. 185,188).
- Dinde hüküm yukarıda yazıldığı gibidir. Bir sıvının içine alkol karışınca hemen "bu sıvı haramdır" denemez, haram olmasına hükmetmek için yukarıda açıklanan şartların gerçekleşmesi gerekir. Yeni Şafak. 20 Ekim 2006. Cuma
- Evvela çok suya necasetin karışması gayrı ihtiyari, kasıt olmaksızın karışan necasetle ilgilidir. İnsanların içtiği çok ve temiz suya para kazanmak için kasten necaset katmak caizdir diye dinde bir hüküm ve cevaz mevcut değildir. ...Mevzubahis olan gazoz meselesinde necaset olan içki kasten katılmaktadır ve bunda zarurette yoktur
- Saniyen gazoza katılan alkol, doğrudan suya karıştırılmıyor. Çünkü gazozda kullanılan alkol aslında esansın suda çözülmesi için katalizör olarak kullanılmaktadır. (Zaten bunu sayın Karamanda söylüyor.) Alkol önce esansa karıştırılmakta bu yüzden esans necis olmaktadır. Ortalama 1,6 litre alkol, onun üçte bir oranında esansla karıştırılmakta, daha sonra bu karışım bir ton suya aktarılmaktadır. Esans kendisinden üç misli fazla alkolle birleşip necis olmakta ve dolayısıyla (Karamanın çok su diye tarif ettiği) suyun renk, tat ve kokusunu değiştirmektedir. Dolayısıyla sayın hocamızın (Çok suya pislik karıştığı zaman suyun rengi, tadı ve kokusundan biri, katışan pislik belli olacak şekilde değişmedikçe su pis olmaz) dediği durumun tam tersine, suyun renk, tat ve kokusu değiştiği için su bütünüyle necis duruma gelmektedir.
- Salisen şarap/değil ÜZÜM sirkeye dönüştüğünde caiz olur. Çünkü istihale neticesinde onun aynı değişmiş ve temiz olmuştur. (انقلاب العين فإن كان في الخمر فلا خلاف في الطهارة Bahrı Raik. C.1.s.239. Darül marife. Beyrut). Halbuki gazozlara katılan alkol katalizör olarak kullanılmakta ve bir tepkimeye girmemektedir. Yani aynı değişmeyip olduğu gibi kalıyor. Sayın Karamanın (Karışma, yanma, pişme, kaynama vb. sebebiyle değişikliğe uğrayan pis nesne temiz olur, kullanılır, yenir ve içilir) sözü bu mevzuya uymuyor.
- Hülasa; gazozların esansına katılan alkol esansı necis hale getirdiğinden, esansta suyun renk, tat ve kokusunu değiştirdiğinden ve su içindeki alkol tepkimeye girerek değişmediğinden bu günkü gazozlara cevaz verilemez. Ona haram değildir demek yanlıştır. Tam tersine haramdır demek doğrudur.
- Gazoz üretenler bilhassa Müslüman geçinenler- niçin mamullerinde alkol olmadığını söylüyorlar da, arkasından alkolü karıştırıyorlar? Bunun arkasında maddi menfaatten başka bir şey yok. Tüketiciler Birliğinin açıklaması şöyle: Etil alkol, gazlı içecek üretiminde maliyeti düşük olması nedeniyle kullanılmaktadır. Etil alkol yerine aynı işlevi görmek üzere, örneğin propylen glycol maddesi kullanılması mümkündür. Ancak etil alkol yerine kullanılacak ara çözücü hangisi olursa olsun, üretim maliyeti artacaktır.
- Yani üreticiler helal bir madde kullanarak, bize şaibesiz gazoz içirebilecekken, çok para kazanmak için bize alkollü gazoz içiriyorlar. Hâlbuki helal madde kullandıkları zaman iflas edecek değiller. Belki biraz karları düşecek o kadar. Fakat çok paraya tama ederek bütün Müslümanları günaha sokmak her halde hakları değil. Bilhassa Müslüman görünerek bu işi yapanların biraz yüzleri kızarmalı ve bundan vazgeçmeleri gerekmez mi? Yoksa Müslüman görünmeleri yalnızca para kazanmaya mı endeksli?
- Garip olan Sayın Karamanın ihtiyaten de olsa gazoz üretiminde alkolden vazgeçip helal bir maddeyi kullanmalarını tavsiye etmesi gerekirken, tam aksi bir fetvayı vermesi. Bir internet sitesinde Ülkerin imdadına Karaman hocanın fetvası yetişti deniliyor. Acaba bu fetva karşılıklı görüşmeler sonucunda mı ortaya çıktı? Diye insanın aklına geliyor.
TÜKETİCİLER RAPORU
- Gazlı içecekler ile ilgili yapılan analiz sonuçlarını değerlendiren Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Av. M. Bülent Deniz; Tüketicinin temel hakkı olan bilgilenme hakkı açık şekilde ihlâl edilmekte ve tüketiciler yanıltılmaktadır dedi. Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Av. M. Bülent Deniz konu ile ilgili yaptığı basın toplantısında şu görüşlere yer verdi:
- Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği ile ilgili olarak çıkarılan ve 30.10.1998 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 98/24 nolu Alkolsüz İçecekler Tebliğinin 5/k maddesinde; Alkolsüz içeceklerde etil alkol miktarının en çok 5.0 g/l olabileceği belirtilmektedir.
- Alkolsüz içeceklere ilişkin bir hukuki metinde, içecek içeriğinde alkol bulunmasına cevaz veren bu düzenleme dikkatimizi çekmiş ve konu ile ilgili olarak Tüketiciler Birliği tarafından bir çalışma başlatılmıştır.
- Çalışma kapsamında: Piyasada satılan gazoz ürünlerinin etiketleri üzerinde yapılan incelemelerde, içeriğinde alkol bulunduğuna ilişkin bir bilginin olmadığı, hatta bir üründe de, içerikte alkol ve çözeltisinin kullanılmadığına ilişkin bir bilginin olduğu tespit edilmiştir.
Bunun üzerine çeşitli marketlerden satış fişi karşılığında on ayrı gazoz markasına ait birer şişe gazoz satın alınmıştır. Marka seçiminde pazarda yaygın olarak satılan markalar tercih edilmiştir. Satın alınan gazozların içeriğinde alkol olup olmadığının tespiti için Gebzede bulunan TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezine başvurulmuştur. Orijinal ambalajı içinde teslim edilen on adet gazoz şişesinde bulunan sıvı için IFFJ modifiye rebelin metodu,1983 yöntemiyle etil alkol analizi yaptırılmış ve şu sonuçlara ulaşılmıştır:
Marka Alkol Oranı
1. Uludağ ........ 1.56 g/l
2. Akmina........ 1.28 g/l
3. Tansaş........ 1.16 g/l
4. Çamlıca....... 0.84 g/l
5. Fruko.......... 0.76 g/l
6. Sensun........ 0.60 g/l
7. Sprite.......... 0.56 g/l
8. Adese......... 0.48 g/l
9. Seven Up..... 0.44 g/l
Kipa............ 0.20 g/l
Yapılan araştırmalar ve gıda mühendisliği, kimya mühendisliği ve tıp alanında uzmanlarla yapılan görüşmeler ile gazlı içecek olan gazozlarda, etil alkolün kullanım nedenleri ile ilgili olarak şu sonuçlara ulaşılmıştır: Bütün gazozlarda tat ve koku verici esanslar kullanılmaktadır. Bu esanslar yağ cinsinden maddeler olup suda çözünmezler. Bu esansların suda çözünmeleri için hem su, hem de yağlarla tam karışabilen, çözünebilen ara çözücülere ihtiyaç bulunmaktadır. Etil alkol gazlı içecek üretiminde bu işlevi yerine getirmek üzere kullanılan bir ara çözücüdür.
Gazlı içecek üretiminde tat ve koku verici maddeleri suda çözünür hale getirmek üzere kullanılan etil alkol üretim sürecinde kimyevî bir değişime uğramamakta ve aslî unsuru olan alkol olma özelliğini yitirmemektedir.
Etil alkol, gazlı içecek üretiminde maliyeti düşük olması nedeniyle kullanılmaktadır. Etil alkol yerine aynı işlevi görmek üzere, örneğin propylen glycol maddesi kullanılması mümkündür. Ancak etil alkol yerine kullanılacak ara çözücü hangisi olursa olsun, üretim maliyeti artacaktır.
- Buna göre analiz ettirdiğimiz on adet şişede yer alan gazoz sıvılarının tamamında, değişen oranlarda etil alkol bulunmuştur. Analiz ettirilen şişelerin üzerinde yer alan etiketlerin tamamında, içeriğinde etil alkol bulunduğuna ilişkin bir uyarı bulunmamaktadır.
- Elde edilen sonuçlar, Alkolsüz İçecekler Tebliğinde belirtilen sınırın altında bulunmakla birlikte içeriğe ilişkin tüm bilgilerin eksiksiz olarak tüketiciye sunulması, tüketicinin temel ve evrensel haklarından biri olan bilgilenme hakkı gereğidir. Bu durumda içeriğe ilişkin yanıltıcı veya eksik bilgi verilmekle tüketicinin en temel hakkı ihlâl edilmektedir.
- Bu nedenle konu ile ilgili yetkili Tarım Bakanlığı ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından öncelikle Türk Standartları Enstitüsünün gazozlarla ile ilgili 4080 nolu standardı ve Alkolsüz İçecekler Tebliğinde yer alan ve gazlı içeceklerde alkol kullanılmasına olanak tanıyan 5/k maddesi kaldırılarak, gazlı içeceklerde alkol kullanılmasını yasaklayan düzenleme getirilmeli, bu maddenin kaldırılmaması halinde tebliğin ismi değiştirilerek, isimde yer alan alkolsüz içecekler ibaresi kaldırılmalı ve gerekli denetimler en katı şekilde uygulanarak, tüketicinin bilgilenme hakkının ihlâlinin önüne geçilmelidir.
- Öte yandan tüm gazlı içecek üreticisi firmalarını içeriğe ilişkin doğru ve eksiksiz bilgilerin etikette yer alması için gerekli düzenlemeleri en kısa sürede yapmaya çağırıyor ve alkolsüz içecekler konusunda Tüketiciler Birliği olarak gazlı içecekler konusunda tüketiciyi uyarıyoruz: İçtiğiniz gazozda alkol var! dedi İDRİS FERİD 23.12.2006
Faydalı Bilgiler.3
İşte beyni çalıştıran besinler
Bir sınava girmeden önce ya da yoğun düşünmeniz gereken zamanlarda şekerli yiyecekler mi yersiniz? Geç saatlere kadar çalıştığınız zamanlar konsantrasyonunuzu toplamak için kahve mi içersiniz? Kimimiz bu tür önlemlerin psikolojik olduğunu düşünsek de yapılan araştırmalar birçok gıdanın beynin çalışmasını doğrudan etkilediğini göstermiştir.
Beyin mükemmel bir yönetici. Tıpkı bir orkestra şefi gibi vücudumuzdaki sinir iletilerinin bir hücreden diğerine taşınmasını yönetiyor. Bunu yaparken sinirsel iletici denilen kimyasal maddeler salgılıyor. Vücudumuzda milyarlarca sinir hücresi var. Beynimiz, bedensel, duygusal ve davranışsal konularda tüm mesajları bu kimyasal maddeler aracılığıyla ilgili hücrelere gönderiyor. Ne var ki bu önemli görevi yapması için beynin besinlere gereksinimi var.
Yediğimiz
herşeyin besin değeri kan yoluyla tüm vücuda yayılmadan önce ilk olarak beyine
ulaşıyor. Beyin, hangi besinin ne kadar yararlı olacağını bildiği için bu konuda
çok seçici davranıyor.
- Beslenmemizde neye dikkat edelim?
Beynin performansı sözkonusu olunca en önemli öğün kahvaltı olmalı. Nitekim
hergün düzenli olarak kahvaltı yapan kişilerin diğerlerine oranla daha başarılı
ve verimli oldukları biliniyor. Kahvaltı alışkanlığı olmayan kişilerde
konsantrasyon kaybı çok oluyor. Yalnızca kahve içmek uykuyu açsa bile vücuda
enerji ve besin öğesi sağlanmıyor. Üstelik kahve, daha sonra alınan bazı
besinlerin vücutta kullanımına engel oluyor. Böylece kişi bir süre sonra kendini
yorgun hissetmeye başlıyor. Ayrıca kahve, matematiksel ve mantıksal becerileri
de olumsuz yönde etkiliyor. Yoğun bir güne başlarken; peynir, süt, yumurta gibi
protein içeren besinlerden oluşan bir kahvaltı, şekerli çay ve simitten oluşan
bir kahvaltıya kıyasla daha iyi sonuç alınmasını sağlıyor.
- Unutkanlığı önleyen besinler Beynin sürekli aktif olması,
dikkat ve konsantrasyon açısından zengin olması yediğimiz yiyeceklere bağlı.
Kısaca özetlemek gerekirse protein, karbonhidrat, vitamin ve minerallerden
oluşan bir beslenme programı ile beynin performansını artırmak mümkün.
- Balık, yeşil yapraklı sebzeler, lahanagiller ve tahıl içerikli bir diyetle
günümüzde hayli yaygınlaşan unutkanlık sorununu çözebilirsiniz. Genç yaşlarda
başlayan, pek önemsemediğimiz hafif unutkanlıklar ileride karşımıza hafıza kaybı
hastalığı olarak bilinen Alzheimer'i çıkartabilir.
- Bu hastalara kolin açısından zengin olan yeşil yapraklı sebzeler, soya
fasulyesi, yumurta sarısı, lahanagiller özellikle de karnabahar ve sakatatlarda
bulunan lesitin maddesi verildi ve hafıza kaybında düzelme kaydedildi.
- Sağlıklı beslenmenin yanısıra sabah ve akşam 30'ar dakikalık yürüyüş yapmak
çok faydalı. Ayrıca beynimizin de yeterli oranda oksijen alması için egzersize
ihtiyacı var. Bu nedenle bol bol bulmaca çözün. Beyin jimnastiği dikkatinizi
geliştirip hafızanızı güçlendirecektir. 07 Mart 2007 Çarşamba 00:07
Beyne ve Hafızaya Yararlı Gıdalar
Bazı besinler beynin çalışmasını direkt olarak etkiliyor. İşte beynimizle besinler arasındaki ilginç ilişki...
Bir
sınava girmeden önce ya da yoğun düşünmeniz gereken zamanlarda şekerli
yiyecekler mi yersiniz? Geç saatlere kadar çalıştığınız zamanlar
konsantrasyonunuzu toplamak için kahve mi içersiniz? Kimimiz bu tür önlemlerin
psikolojik olduğunu düşünsek de yapılan araştırmalar birçok gıdanın beynin
çalışmasını doğrudan etkilediğini göstermiştir.
- Beyin mükemmel bir yönetici. Tıpkı bir orkestra şefi gibi vücudumuzdaki sinir
iletilerinin bir hücreden diğerine taşınmasını yönetiyor. Bunu yaparken sinirsel
iletici denilen kimyasal maddeler salgılıyor. Vücudumuzda milyarlarca sinir
hücresi var. Beynimiz, bedensel, duygusal ve davranışsal konularda tüm mesajları
bu kimyasal maddeler aracılığıyla ilgili hücrelere gönderiyor. Ne var ki bu
önemli görevi yapması için beynin besinlere gereksinimi var.
- Yediğimiz herşeyin besin değeri kan yoluyla tüm vücuda yayılmadan önce ilk
olarak beyine ulaşıyor. Beyin, hangi besinin ne kadar yararlı olacağını bildiği
için bu konuda çok seçici davranıyor.
- Beslenmemizde neye dikkat edelim? Beynin performansı sözkonusu olunca en
önemli öğün kahvaltı olmalı. Nitekim hergün düzenli olarak kahvaltı yapan
kişilerin diğerlerine oranla daha başarılı ve verimli oldukları biliniyor.
Kahvaltı alışkanlığı olmayan kişilerde konsantrasyon kaybı çok oluyor. Yalnızca
kahve içmek uykuyu açsa bile vücuda enerji ve besin öğesi sağlanmıyor. Üstelik
kahve, daha sonra alınan bazı besinlerin vücutta kullanımına engel oluyor.
Böylece kişi bir süre sonra kendini yorgun hissetmeye başlıyor. Ayrıca kahve,
matematiksel ve mantıksal becerileri de olumsuz yönde etkiliyor. Yoğun bir güne
başlarken; peynir, süt, yumurta gibi protein içeren besinlerden oluşan bir
kahvaltı, şekerli çay ve simitten oluşan bir kahvaltıya kıyasla daha iyi sonuç
alınmasını sağlıyor.
- Unutkanlığı önleyen besinler Beynin sürekli aktif olması, dikkat ve
konsantrasyon açısından zengin olması yediğimiz yiyeceklere bağlı. Kısaca
özetlemek gerekirse protein, karbonhidrat, vitamin ve minerallerden oluşan bir
beslenme programı ile beynin performansını artırmak mümkün.
- Balık, yeşil yapraklı sebzeler, lahanagiller ve tahıl içerikli bir diyetle
günümüzde hayli yaygınlaşan unutkanlık sorununu çözebilirsiniz. Genç yaşlarda
başlayan, pek önemsemediğimiz hafif unutkanlıklar ileride karşımıza hafıza kaybı
hastalığı olarak bilinen Alzheimer'i çıkartabilir.
- Bu hastalara kolin açısından zengin olan yeşil yapraklı sebzeler, soya
fasulyesi, yumurta sarısı, lahanagiller özellikle de karnabahar ve sakatatlarda
bulunan lesitin maddesi verildi ve hafıza kaybında düzelme kaydedildi.
- Sağlıklı beslenmenin yanısıra sabah ve akşam 30'ar dakikalık yürüyüş yapmak
çok faydalı. Ayrıca beynimizin de yeterli oranda oksijen alması için egzersize
ihtiyacı var. Bu nedenle bol bol bulmaca çözün. Beyin jimnastiği dikkatinizi
geliştirip hafızanızı güçlendirecektir
Faydalı Bilgiler.4
Şüpheli ve haram olan/bulunan.,
Domuz ve Alkol ihtiva Eden Katkı maddeleri ! Tierische Fette, Gelatine, Giycino Rennet (Peynirde), Lausine, Pepeline, Osysıcarin, Giycerol Sperniac
E100 E141 E326 E436 E482 E591
E102 E142 E327 E442 E483 E631
E103 E152 E354 E470 E488 E632
E110 E153 E335 E471 E489 E633
E111 E210 E336 E472 E491 E635
E120 E213 E337 E473 E492 E904
E123 E214 E420 E474 E493
E124 E226 E430 E475 E496
E125 E234 E431 E476 E498
E126 E252 E432 E477 E542
E127 E270 E433 E487 E550
E128 E280 E434 E480 E570
E140 E323 E436 E481 E572
Faydalı Bilgiler.5
Hangi bitki neye iyi gelir?
Acı bakla: Semen
Lupini Şeker hastalığına karşı kullanılır.
Acı elma yağı: Salvia Triloba Gaz
söktürücü, midevi, ter kesici, idrar artırıcıdır. Haricen yara iyi edici ve
antiseptik olarak kullanılır.
Acı yonga: Lignum
Quassiae İştah açıcı, kuvvet verici, kurt ve ateş düşürücü Acıağaç : İştah açar,
hazmı kolaylaştırır. Ateşi düşürür. Tükürük ifrazatını arttırır. Mide, bağırsak,
karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenler. Böbrek sancılarını keser,
taşların düşürülmesine yardımcı olur. Bağırsak kurtlarını döker. Kanamaları
durdurur. Haşarat kaçırıcı olarak da kullanılır. Fazla kullanılacak olursa; baş
dönmesi, mide bulantısı ve kusma yapar.
Adaçayı: Mide va
bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin düzenli
çalışmasını sağlar. Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir. Göğsü
yumuşatır. Astımdaki sıkıntıları geçirir. İdrar ve ter söktürür. Banyo suyuna
katılıp yıkanılırsa; zindelik verir. Günde, 3 kahve fincanından fazla
içilmemelidir.
Adamotu: Zehirli bir
bitkidir. Ağrı kesici, yatıştırıcı, cinsel gücü arttırıcı etkileri vardır. Rast
gele kullanıldığında zararlı olur.
Ahlat (Yabanarmudu ) :
Meyveleri ishal keser. Zehirli hayvan sokmalarinda, filizi ezilip yaraya sürülür.
Ahududu : Kanı temizler,
vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür.
Kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir.
Alıç: Asabi
çarpıntıları giderir. Sinir bozukluğunu geçirir. Yüksek tansiyonu düşürür.
Aritmide kullanılır. Uykusuzluğu giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliği
ve göğüs nezlesinde faydalıdır.
Altınotu: Herba
Ceterachi İdrar söktürücü ve kabız etkileri vardır. Basura karşı, haricen
kullanılır.
Amber: Ambra Grisea
Kaşalot balığından elde edilir. Kalbi kuvvetlendirir, iştah açar ve cinsel
arzuyu artırır.
Kekik: Bedeni
kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır. Kalp çarpıntısını keser. Bağırsak
iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder.
Kandaki şeker miktarını azaltır.
Anason: Kullanilan
kismi, meyvalari ve yapraklaridir. Meyveleri tamamen olgunlastiktan sonra
toplanir ve gölgede kurutulur. Hazmi kolaylastirir. Istahsizligi giderir. Mide
ve barsak gazlarini söktürür. Idrar artirir. Migren agrilarini keser. Astim,
nefes darligi ve bronsitte görülen sikayetleri giderir.
Anason: Hazmı
kolaylaştırır. İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir. Mide
ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrarı arttırır. Öte yandan
kusmayı ve ishali keser.
Anason yağı: Oleum anisi Sinir sistemi
uyarıcısıdır.
Andız kökü: Radix Helenii Safra
söktürücü, öksürük kesici, göğüs yumuşatıcı,kuvvet verici ve kurt düşürücüdür.
Ardıç: Kozalaklari mavimsi siyah
renklidir. Yenir ve idrar söktürücü özelliktedir.
Ardıç tohumu: Fructus Juniperi İdrar
artırıcı, terletici, midevî ve antiseptik özellikleri vardır.
Aslanağzı: Balgam söktürür. Bronşitte
rahatlık verir
Asma: Yaprakları ile yapılan ilaçlar
kanamayı durdurur. Vücuda kuvvet verir. Sarılığı keser. İshali durdurur.
Aspir: Flos Carthami Romatizma
ağrılarına karşı etkilidir. Dahilen terletici, kurt düşürücü ve adet getiricidir.
Ayı üzümü: Kuvvet verir. İshali keser.
İdrar yollarını temizler. İdrar söktürür. Ateşi düşürür. İdrar yollarındaki
taşların düşmesine yardım eder. Prostat büyümesinden kaynaklanan şikayetleri
giderir.
Ayrıkotu: Bitkinin etli
kökleri çok eskiden beri
üriner hastalıklarda kullanılan önemli bir halk ilacıdır. Kökler mesane ve
böbrek iltihapları dahil, mesanedeki tas ve kumları düşürmek için kullanılan iyi
bir idrar söktürücüdür.
Ayva: İshal ve
dizanteriyi keser. Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. İnce bağırsak iltihabını
giderir. Kanı temizler. Çarpıntıyı dindirir.
Badem: Bedeni ve zihni
yorgunluğu giderir. Böbrek, mesane ve tenasül yollarındaki iltihapları giderir.
Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir.
Badem: Aci bademin
uçucu yagi, iyi bir koku ve tat giderici (balik yagina ilave edilir) ve hafif
bir dezenfektandir. Badem tohumlari, badem surubu
hazirlanmasinda kullanilir. Çocuklar için iyi bir müshildir. Kremlerin terkibine
girer. Meyve kabugu halk arasinda bogaz agrilarina karsi kullanilmaktadir.
Çemen: Balgam söktürür.
Vücuda rahatlık verir
Ceviz: Yaprakları ve
kabuklarıyla hazırlanan ilaçlar kanı temizler, kansızlığı giderir. İshal ve
dizanteriyi keser. Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi
edicidir. Saç ve elleri boyamakta da kullanılır.
Brokoli: Kansere karşı
bizi koruyan ve ömrümüzü uzatan müthiş bir sebze. Çok miktarda kalsiyum içerdiği için
kemik erimesine birebir. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, vitamin
deposudur.
Çörekotu: İştah açar.
Vücuda kuvvet ve dinçlik verir. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını
söker. Koklanacak olursa baş ağrısını keser.
Çörekotu yağı: Nigellae sativae Haricen
saç dökülmesi ve kepeğe karşı kullanılır.
Çöven kökü: Radix Saponariae albae
Tedavide nadiren kullanılır. Bilhassa tahin helvası yapımında kullanılır. İdrar
ve balgam söktürücüdür.
Dağçayı: Sideritis Uyarıcı, gaz
söktürücü, iştah açıcı ve mide ağrılarını kesici özelliklere sahiptirler.
Defne: Terletir, ateşi
düşürür. Vücuda rahatlık verir. İdrar ve adet söktürür. İştah açar. Sinir ağrılarını
dindirir
Defne yağı: Lauri expressum Romatizma
ağrılarını dindirici ve vücut parazitlerini öldürücüdür. Ayrıca, saç dökülmesini
de önler.
Defne yaprağı: Folium Lauri Terletici,
antiseptik ve midevi etkilere sahiptir.
Lavanta: Lavanta çiçeği,
kuvvet verici, idrar söktürücü ve romatizmaya karşı çay hâlinde kullanılır. Çok
iyi bir koku vericidir. Hâricen yatıştırıcı olarak da kullanılır. Parfümeri
sanâyiinde kullanılan önemli bir bitkidir.
Kudret narı: Momordicae charantiae Mide
ve barsak ülserine karşı dahilen kullanılır. Yara, çıban ve ekzemalarda haricen
kullanılır.
Kuşburnu: Çok yoğun vitamin zenginliği
nedeniyle gözlerin dostudur. Vücuda dirilik sağlar. 100 gram kuşburnunda bir
sandık portakala eşdeğer C vitamini vardır. İyi bir raşitizm ilacı, etkin bir
kan temizleyicisidir. Güçlü bir kurt düşürücü ve bağırsak yumuşatıcısıdır. Mide
kramplarına ve sindirim sistemi zorluklarına karşı faydalıdır. Romatizma
ağrılarını gideriyor. Basur tedavisinde iyi sonuç veriyor.
Kuşkonmaz: Hazımsızlığa karşı etkili.
Antitoksit maddeler içeren bu sebze böbreği toksinlerden arıtıyor ve besinlerin
hazmedilmesini kolaylaştırıyor 03.02.2007
Faydalı Bilgiler.6
Jelatin
nedir?
Jelatin(gelatin), memelilerin dokularında, kasları kemiklere bağlayan, kemikleri
birbirine ve diğer organlara bağlayan kısımlarında bulunan ve bir protein olan
kollagenden çıkartılan bir protein maddesidir. Hayvanların(çoğunlukla sığır ve
domuzların) deri, kemik ve bağ dokularının kaynatılması ile üretilir. Jelatinin
güçlü şekil alma kabiliyeti, şeffaf jell oluşturması, esnek filim haline
gelmesi, hazmının kolay olması, sıcak suda eriyebilmesi ve şekil alma hassası
gıda işlemede, ilaç ve kozmetik ürünlerinde, fotoğrafçılıkta ve kağıt
ürünlerinde kullanılan kıymetli bir madde olmasını sağlamıştır.
Bir gıda maddesi olarak jelatin, jellenmiş tatlı ve diğer gıda ürünleri için ana
kaynaktır. Meyve ve etlerin korunmasında yüzey kaplama maddesi olarak, süt tozu
yapımında, pasta beze ve kremalarında, taffy, marşmellov, haribo ve diğer
şekerleme türlerinde, meyve sularında, dondurmada, yoğurtta, eritme
peynirlerinde, diş macunu, şampuan, parfüm gibi kozmetik ürünlerinde ve ilaç
sanayiinde kapsül ve tabletlerin filim tabakalanmasında kullanılmaktadır.
Ham maddeler
Hayvan kemikleri, derileri ve dokuları kesimhanelerden toplanır. Jelatin işleme
fabrikaları bu nedenle kesimhanelere yakın yerlerde kurulur. 1kg jelatin elde
etmek için 30 kg ham madde kullanılmaktadır.
Hayvan parçalarından bakteri ve mineralleri uzaklaştırmak için kostik kireç veya
sodium karbonat gibi asit ve alkalikler kullanılır. Bu maddeler gıda işleme
fabrikalarından ve dış satıcılarından satın alınır.
Gıda jelatinlerinde tatlandırıcı, tat verici ve renklendirici eklenir. Bu
maddeler de sıvı veya toz formunda dış satıcılarından satın alınabilir.
Sığırlarda Deli dana hastalığının bulunduğunu İngilterenin rapor ettiği 1986 dan
beri Jelatin üretiminde sığır kemiklerinin kullanılmasında batıda büyük
endişeler oluştu. 1989 da ABDnin Gıda ve İlaç İdaresi(FDA) Deli Dana
Hastalığı(BSE) görülen ülkelerden sığır ithalatını yasakladı. Ancak, 1994te
FDAnın bir kararı ile eczacılık kalitesindeki jelatinin üretiminde kullanılan
kemik ve dokuların ithaline izin verildi. (ABD kendi kullanmadı ama dışarı ithal
yaptı)
TÜRKİYEDE JELATİN İTHALATI
şekerli ürünlerden, yoğurt, peynir, puding, krem şanti, margarine; dondurmadan,
meşrubatlara; ilaçlardan, şampuan, parfüm, saç jölesi gibi kozmetik ürünlere
kadar jelatin çok yaygın bir kullanım alanı bulmaktadır.Daha da kötüsü,
jelatinin bir nevi protein olması sebebi ile Jelatin Üreticileri,günlük hayatın
her safhasında kullanılabilmesi için yoğun bir kampanya başlatmış
bulunmaktadırlar.
Türkiye ne yazık ki jelatin üretmemektedir.Üretim yapması için, yıllar önce
Kayseride bir firmaya Teşvik Belgesi verilmiş olmasına rağmen maalesef bu firma
jelatin üretmek yerine kemik unu üretmeyi yeğlemiştir.
Bu sebeple, ithal yolu ile ülkemize yılda 1500-2000 ton jelatin girmekte ve
yaklaşık olarak 4.5-6 milyon ABD Doları döviz ödenmektedir. Bu bilgiler Dış
Ticaret Müsteşarlığından alınmıştır.
Burada görüldüğü gibi, 2003 yılında toplam dünya jelatin üretimi 278300 ton
olmuş. Bu üretimde kullanılan ham maddeler;
Pig Skin = Domuz derisi.
Bovine Hides = Sığır derisi (kesimi helal usulle olmayan)
Bones = Kemikler ( her çeşit hayvan kemiği) .
Other = diğer hayvan artıkları olarak açıkca görülmektedir.
Bu bilgilerin dikkatle incelenmesi sonucunda Müslüman olarak ne kadar zor
durumda olduğumuz daha iyi anlaşılabilecektir.
GIDA, İLAÇ VE KOZMETİK ÜRÜNLERİNDE KOYULAŞTIRICI VE ÖRTÜCÜ OLARAK KULLANILAN
EMİLGATÖR SADECE JELATİN MİDİR?
Hayır, JELATİNden başka bu maksat için kullanılabilecek Emilgatörler vardır
Bunlar:
PEKTIN (bitkisel-elma kabuklarindan elde edilir) E 440a
AGARAGAR (bitkisel-bir cins deniz yosunundan elde edilir) E 406
GUARK TOHUMU UNU (bitkisel) E 412
MODIFIYE NISASTA (bitkisel) E 1400-E 1450
KITRE ZAMKI (bitkisel) E 413
ARAP ZAMKI (bitkisel) E 414
ALGINATLAR (bitkisel) E 401-E 404
KARRAGENAN (bitkisel) E 407
E 441 JELATINe karsilik bu kadar alternatif bitki kökenli ürün olmasina ragmen
ülkemizdeki üreticilerin israrla HARAM oldugu kuskusu yogun olan JELATINi
Çinden, Avrupa ülkelerinden, Hindistandan, Amerikadan, Ukraynadan ithal
ederek kullanmalari hayret vericidir. Ülkemizdeki müslüman tüketiciler uyanip,
haklarini aramaya baslayincaya kadar da kullanmaya devam edecekler gibi.
Faydalı Bilgiler.7
Süper Yiyecekler olarak adlandırılan 14 temel besin ürünü beslenme uzmanları tarafından yaşlılığa derman olarak gösteriliyor. Bu yiyeceklerin haftada en az 4 kez tüketilmesi öneriliyor. İşte 14 süper yiyecek ve faydaları;
BROKOLİ: Yaşlanmayı geciktiren bitkilerin başında geliyor. Toksinlerin oluşumunu engelliyor. Vücuttaki hücrelerin zarar görmesini yavaşlatıyor. Kansere karşı da koruyucu..
Portakal: Dinamizmin kaynağı. Damar tıkanıklığını önlüyor. Vücuttaki direnci arttırıyor.
Yulaf: Lif deposu... Kolestrol düşürücü özelliği bulunuyor. Sindirimi hızlandırdığı için de diyet reçetelerinde tercih ediliyor.
Domates: Kanser önleyici antioksidan ihtiva ediyor. Kadınlarda göğüs ve yumurtalık kanseri riskini azaltıyor. Kalp krizi riskini de düşüren özelliği bulunuyor.
Somon balığı: Bir porsiyon somon balığı 19 gram protein ve bolca Omega-3 içeriyor. Omega-3 kalp krizi riskini azaltarak kan basıncını kontrol altına alıyor.
Bezelye: Protein, lif ve nişasta açısından zengin bir besindir. Bezelye vücuda enerji verir ve vücudu kuvvetlendirir. Kasların gelişmesine ve yenilenmesine yardım eder. Kansızlığa iyi gelir. Kan Kanserine karşı koruyucudur. Karaciğerin çalışmasını düzene sokar.
Ceviz: Yüksek kolesterolü düşüren ceviz, damar tıkanıklıklarını ve şeker hastalığı tedavisine yardımcı oluyor. İçerdiği demir sayesinde kansızlığa iyi geliyor.
Böğürtlen: Yaşlılıktan kaynaklanan hafıza kayıplarını önlüyor. İshal ve ağır yarası ile ayak yorgunluğuna birebir. Ayrıca güzellik kaynağı olarak tanımlanıyor.
Yoğurt: Zengin besin değeri sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir, bu özelliği nedeniyle vücudu kanserden korur Vücutta kendi kendine sindirilen tek gıda yoğurttur. Tüberküloz hastalığına karşı doğal bir antibiyotik etkisi gösterir. Stres, alkol, kolalı ve karbonatlı içeceklerle zarar gören sindirim sistemini korur.
Bal kabağı: Bir küçük tabak balkabağı, günlük beta-karoten ihtiyacının %25'ini, C vitamini ihtiyacının yüzde 10'unu karşılar ve iyi miktarda potasyum içerir. Ayrıca iyi bir lif kaynağıdır. Beta-karoten, birçok kanser çeşidini önlemeye yardımcı olabilir.
Soya fasulyesi: 453 gramlık soya ununda 31 yumurtanın, 6 büyük şişe sütün veya 900 gramlık kemiksiz etin ihtivâ ettiği kadar protein bulunduğu belirlendi. Vücut için birebir...
Hindi: 125 gramı, vücudun günlük folik asit ihtiyacını karşılar. Folik asit, kan hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur.
Ispanak: Antioksidan özelliği taşıyan A vitaminine dönüşen betakaroten içerir. Sağlıklı gözler için gereklidir. Katarakt ve diğer göz tabakalarının bozulmasına karşı lutein maddesi de içerir.
Çay: Günde 2 bardak içilen çayla, 4 elma, 5 soğan, 7 portakal yemiş gibi kalp dostu antioksidan madde almış olursunuz. Özellikle çocukların haftada en az 6 bardak sütlü çay içmesini öneriliyor.
Faydalı Bilgiler.8
Şekerlemelerde kullanılan katkı
maddelerinin çocukların beynine benzinde bulunan kurşun kadar zarar verdiği
ortaya çıktı.
-İNGİLİZ bilim adamları, özellikle şekerlemelerde kullanılan katkı maddelerinin
çocukların beynine benzinde bulunan kurşun kadar zarar verdiğini ortaya çıkardı.
Southampton Ünversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre yiyeceklerde bulunan
yapay renklendiriciler ve katkı maddeleri, çocukların IQ seviyesini yaklaşık 5.5
puan düşürüyor. Bu oran, Türkiyede kullanımı 2004te yasaklanan normal
benzindeki kurşuna maruz kalan çocukların beynine verdiği hasara neredeyse
eşit...
-Sinir krizi hazırlıyor
Bilim adamları, E110 ve E102 maddelerinin de çocuklarda sinir krizleri gibi
davranış bozukluklara sebep olduğunu belirledi. İngiliz Gıda Standartları
Bürosunun karşıladığı 1.5 milyon dolarlık bütçe ile yürütülen çalışmada, yedi
ayrı katkı maddesinin yerine doğal renklendiricilerin kullanılması tavsiye
edildi.
Kola da araştırılacak
-Bunun üzerine Gıda Standartları Bürosu, gelecek yılın sonuna kadar bu katkı
maddelerinin altısının yasaklanması için gıda üreticileri ile görüşmelere
başladı. Çoğunlukla gazlı içeceklerde kullanılan E211 maddesi içinse
araştırmalar devam ediyor. Gelecek hafta toplanacak olan komisyon da gerekli
düzenlemelerin yapılması için sağlık bakanlığına resmi tavsiyesini bildirecek.
Belirlenen katkı maddeleri Türkiyede satılan gıdalarda da bulunuyor.
BİZDEKİLERDE DE VAR
Actiononadditives.com sitesinde hangi ürünlerin bu katkı maddelerini ihtiva
ettiğini yayınlayan Southampton Üniversitesinin listesinde Türkiyeden de Kent
Gıdanın Bonibonu, Etinin Cini ve Puf Keki gibi ürünler var. Kent Gıdanın
Jelibon ve Bonibon ürünlerinin arkasında, E isimli katkı maddelerinin
bulunduğu belirtilirken, Etinin ürünlerinde bu bilgiye rastlanmıyor. Kent
Bonibonda çocukların sinir krizi geçirmesine neden olan E102 Tartrazine
maddesi, Kent Jelibonda ise çocuklarda zeka geriliğine sebep olan E129 Allura
kırmız maddesi bulunmakta.
-İşte yasaklanması önerilen maddeler
* Tartrazin (E102)
* Kuinolin Sarısı (E104)
* Günbatımı Sarısı (E110)
* Carmoisine (E122)
* Ponceau 4R (E124)
* Allura Kırmızı (E129)
* Sodium benzoate (E211)
Net haber 17.07.08
Faydalı Bilgiler.9
Profesör
Doktor İbrahim Saraçoğlu faydalı etkileri olan sihirli formüller verdi. Canlı
yayında tariflerini açıklayan Saraçoğlu gençleştirici kremden, sperm artırıcı
formüle, sigara içerken etkilerini yok eden karışımdan zayıflama formülüne kadar
bir çok derde deva olacak doğal bitkileri anlattı. Bunları yazın ve bir kenarda
saklayın.
İşte o formüller;
GENÇLEŞTİRİCİ FORMÜL;
Bu mucizevi karışım sizi genç ve zinde tutuyor.
Karışımı tüketmeye başladıktan 2 gün sonra etkisini görmeye başlıyorsunuz.
Vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlayan karışım, karaciğer yağlanmasına karşı
da mükemmel bir koruma sağlıyor.
GENÇLEŞTİRİCİ FORMÜL (MALZEMELER)
-15-16 sap maydanoz
-2 yemek kaşığı taze limon suyu
-Yarım bardak su
GENÇLEŞTİRİCİ FORMÜL (HAZIRLANIŞI):
Maydanoz, limon ve suyu karıştırıp blenderdan geçirin. Hazırladığınız bu
karışımı sabah aç karnına kahvaltıdan 15-20 dakika önce için. 15 gün boyunca her
sabah düzenli olarak tüketin. İkinci günden itibaren kendinizi daha dinç ve
zinde hissedeceksiniz.
SPERM
ARTICI FORMÜL
Bu formül sperm sayısında düşme olan erkekler için
Hazırlanışı: 7-8 tane keçiboynuzunu kırıp yarım litre sıcak suya atarak 7-8
dakika kaynatın. Elde edilen suyu 3 ay boyunca düzenli olarak tüketin.
MS
FORMÜLÜ
MS hastaları ve MSe karşı önleyici olan bitki Anadolu buğdayıdır. Yarım litre
suya bir avuç buğday atılır ve 6-7 dakika haşlanır. Daha sonra ılımaya bırakıp
yarısını sabah kahvaltısından sonra diğer yarısını da öğlen aç karnına
içeceksiniz.
Alzheimer için FORMÜL
Formülün temel maddesi havuç
Taze olarak sıkıp, gece yatmadan önce içmeniz
öneriliyor. Alzheimerin birinci evresinde ise o da ortadan kalkar. Alzheimer
bir iki yılda değil en erken 15 yıl önce başlar ve ortaya çıktıktan sonra da geç
kalmış olursunuz. Bunu önlemek istiyorsanız zaman zaman bu havuç suyunu
içmelisiniz
UNUTKANLIĞA MUCİZE FORMÜL
Bir ay taze sıkılmış havuç suyu uygulayacaksınız. Bunu gündüz de içebilirsiniz.
Sonra bakın nasıl zehir gibi bir hafızaya sahip oluyorsunuz
SÜPER
ENERJİ FORMÜLÜ
Kendinizi yorgun ve bitkin hissediyorsanız ve özellikle zihin yorgunluğunuz
varsa Profesör Saraçoğlu, hiçbir yerden okuyup öğrenemeyeceğiniz çok özel bir
formülün tarifini veriyor.
Süper
enerji formülü (MALZEMELER)
-Bildiğimiz siyah çay (Ancak çok demli olmayacak, açık olacak, poşet çay
olmayacak)
-10-12 sap kuru karanfil
Süper
enerji formülü (HAZIRLANIŞI)
Demlenmiş siyah çayın içine kuru karanfilleri atın. 2-3 dakika bekleyin ve
karıştırıp için. İçtikten 10 dakika sonra saçınızın kökünde bile dahi
kıpırdanmayı hissedeceksiniz. Yorgunluğunuzun buharlanıp gittiğini belirgin
şekilde farkedeceksiniz. Dinçleştiren ve üzerinizdeki ağırlığı alan bir formül.
Demleme
çayın faydaları
Yeri gelmişken Profesörün verdiği bir önemli bilgiyi de aktaralım. Poşet çay
yerine demleme çay kullanılmasını öneriyor. Şöyle anlatıyor; 4-5 dakika
demlenmiş çay sindirim sistemini uyarır. Eğer bunu 8-10 dakika demlerseniz keyif
veren ve rahatlatan bir etki verir. Ancak günde 4 bardaktan fazla çay kalp
krizini tetikler. Çok fazla içilmesi de doğru değil.
Sigara
içenlere özel formül
İnsanın kendi kendine vereceği en büyük ceza sigara içmesidir. Ancak, sigarayı
bırakamıyor ve nikotin ihtiyacından kurtulamıyorsanız, en azından zararlarından
kurtulabilirsiniz. İşte Profesörün bugüne kadar saklı tuttuğu özel formül bunun
için. Bu formül ile sigaranın vücudunuza verdiği tüm zararları elbette ortadan
kaldırmak mümkün değil. Ancak önemli bir bölümünü en asgari düzeye
indirebiliyorsunuz.
Sigara
içenlere özel formül
-Formülün temeli TERE OTU
Ayda 5 kez bunu yapacaksınız. 5 gün üst üste yaptıktan sonra diğer aya kadar bir
daha tüketmeyeceksiniz. Yapmanız gereken şu; 5 gün boyunca her gün bir bağ tere
otu yemek. Ancak salataya katmadan, saf olarak tüketeceksiniz. Öğlene kadar
yarısını, öğleden sonra diğer yarısını yiyeceksiniz.
Sigara
içenlere özel formül
Bu kürü uygularken idrara çıkıldığında yanma hissedilebilir. Bu zararlı bir şey
değil. Bu ot aynı zamanda idrar yollarını da temizliyor. Formülü uygulamaya
başladıktan sonra 2 veya 3. günde balgam çıkartmaya başlıyorsunuz. (Ayda 5 kez
uygulanıp bırakılacak, unutmayın
Dereotu
mucizesi
Profesör Saraçoğlu, Ben bunu bulduğumda heyecanımdan günlerce uyku uyuyamadım
diyor
Ne mi o? Tiroidin hızlı ya da az çalışması durumunda dereotu çok
etkilidir. 3 ay boyunca bir yemek kaşığı dereotu sabah, öğle ve akşam
öğünlerinden 15 dakika önce tüketilecek. Bu konuda 5 ay sonra ilaçlarını bırakan
hastaların oranı yüzde 90dır.
Dereotu
zayıflama mucizesi
Sofraya oturmadan 15 dakika önce bir yemek kaşığı dereotu yerseniz sofradan daha
erken kalkarsınız. 10 dakika sonra tokluk hissi artacaktır. Daha az yemek
yersiniz. Diyet yapanların özellikle yemesi gerekir. Açlık duygusuna fren
yaptıran dereotudur. Hatta yemek arasında da yiyebilirsiniz. İştahınızın yavaş
yavaş kalktığını görürsünüz. Göreceksiniz ki iştahınız daha erken kapanacak ve
doygunluk duygunuz daha erken gelecektir.
Prof.
Dr. İbrahim Saraçoğlu hakkında:
1949 doğumlu olan Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, üniversitede aldığı kimya
eğitiminden sonra, Avusturya Graz Teknik Üniversitesinde doktorasını yaptı.
1987de doçent, 1994 yılında da profesör olan İbrahim Saraçoğlu, Karl Franz ve
Viyana Teknik üniversitelerinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Saraçoğlunun
"Bitkilerdeki Sağlık Mucizesi", Bitkisel Sağlık Rehberi isimli kitapları
bulunmaktadır.internethaber.7.08.08
Faydalı Bilgiler.10
Evinizde güzelleşmenin sırları
Herbalist Işık
Kırgız, pahalı kozmetiklere para yatırılmasına karşı çıkıyor ve şu mesajı
veriyor: 'Cildinizin en doğal sağlığı mutfağınızda gizli... Güzellik mucizeleri
sizi bekliyor'.
-Yirmi yılı aşkın süredir bitkilerle iç içe yaşayan Herbalist ve Doğal Terapi
Uzmanı Işık Kırgız, özellikle hanımların pahalı kozmetiklere para yatırmasına
karşı çıkıyor. Doğanın el değmemiş topraklarında yetişen bitkilerin her derde
deva olduğunu savunan Kırgız 'Hanımlar mutfaklarında ne mucizeler
yapabileceklerinin farkında değiller' diyor. İşte içinde bulunduğumuz yaz
mevsiminde güneş ve deniz suyu nedeniyle oldukça hassaslaşan ciltler için Işık
Kırgız'dan her hanımın mutfağında hazırlayabileceği en ucuz ve pratik reçeteler:
SABAH
AKŞAM SÜRÜN
Normal cilt için tonik: Kırlardan toplanmış küçük papatyaları; atkuyruğu,
biberiye ve mürver çiçeği ile eşit ölçülerde harmanlayarak kaynamakta olan 500
gram gül suyunun içine atın. Bu karışımın içine bir damla biberiye ve bir damla
limon yağı ekleyin. Bir taşım kaynatıp ağzını kapatın. Toniği buzdolabında
saklayın ve sabah akşam sürün.
Yağlı ciltler için tonik: Yarım litre kolonya ya da alkolün içine; biberiye,
adaçayı ve kekik ekleyerek 24 saat bekletin. Elde edilen alkolü, başka bir yerde
gül suyunda kaynatılıp demlenen kekik, biberiye, limon yaprağı ve atkuyruğundan
oluşan karışıma bir çorba kaşığı ekleyerek sabah akşam sürün.
Sivilceli ciltler için tonik: Yağlı cilt için hazırlanan toniği bir küçük kaşık
talk pudrasının üzerine damlatın. Üzerine de bir damla kekik yağı damlatın ve
sivilcelerin üzerine sürün. Ancak kekiği fazla koymayın, cildinizi tahriş
edebilir.
Gözaltı kremi: Arı sütü, polen ve balın içine bir damla kayısı yağı, üzerine bir
damla da buğday yağı ekleyip gözaltlarınıza sürün. Bu karışım gözaltındaki
kırışıklıkların ve torbaların yok olmasın sağlar. Evde varsa içine iki damla da
E vitamini ekleyebilirsiniz. Karışım 10 -15 dakika gözaltında bırakıldığında bir
mucize meydana gelecektir.
Nemlendiriciler: Bal mumunu eritin. İçine üç damla buğday yağı, üç damla E
vitamini, küçük bir kaşık Hindistan cevizi koyarak bir kabın içinde karıştırın.
Bu karışım hem cildi nemlendirir hem de kırışıklıkları azaltır. Eğer cilt çok
kuruysa içine avokado yağı da eklenebilir.
Lekeli ciltler için maske: Bir çorba kaşığı mısır ununu, başka bir tarafta daha
önce hazırlanan papatya ve hatmi ilavesiyle kaynatılan gül suyu içinde bulamaç
haline getirin. İçine çok az miktarda tuz ilave edilerek peeling şeklinde
cildinize sürün. Daha sonra doğal bir süngerle dairesel hareketlerle zedelemeden
temizleyin.
Kuru ellere losyon: Üç damla zeytin yağı ve üç damla susam yağını bir limonun
suyuna karıştırın. Karışımı ellerinize sürün. Yarım saat bekledikten sonra bir
parça pamukla ellerinizi silin ardından da yıkayın.
Kırışıklık giderici maske: Soyulmuş bir elma ve üç kaşık kaymağı mikserle bir
kaç dakika karıştırın. Karışımı cildinize yaydıktan sonra biraz bekletip
yüzünüzü ılık suyla temizleyin. Kaymak cildi yumuşatır ve nemlendirir. Elma ise
cildin diri kalmasına yardımcı olur ve elastikiyet kazandırır.
13.08.2008
Faydalı Bilgiler.11
Faydalı Bilgiler.12